Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

RAMAZAN AYI O KADAR KUTSİ Kİ…

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Ramazan ayı o kadar kutsi bir ay ki,

Bütün feyzi, bereketi, izzeti, ikramı, rahmeti içerisinde…

Bu ay içerisinde, “ilahi bir bakıma alınıyorsunuz!”

Mukaddes mi mukaddes  “manevi bir terbiyeden” geçiyorsunuz!

Hayatın bütün güzellikleri, erdemlikleri sizlere sunuluyor!

Bu ay da,  ‘kendi kimliğinize…’ asli hüviyetinize kavuşuyorsunuz!

“O (Rabbiniz) sizi yeryüzünde halifeler kılandır” (Fatır, 39)

Bu ayı idrak etme noktasında üzerimize görevler düşüyor.

Allah’ın Resulü (asv) bu ay için neler buyuruyorlar;

“Ramazanın ilk on günü rahmet, ikinci on günü mağfiret (af, bağışlama),

Üçüncü on günü cehennemden kurtuluştur!”

Ramazan ayı, “Oruç ayıdır!”

Hz. Âdem’den günümüze bütün ümmetlere ‘Oruç farz kılınmıştır’

“Ey iman edenler! Sizden evvelkilere farz kılındığı gibi,

Size de oruç farz kılındı; umulur ki (günahlardan) sakınırsınız (Bakara, 183)

Allah Resulü(asv) buyuruyor; “Oruç kalkandır, Oruçlu kötü söz söylemesin,

Oruçlu, kendisiyle dalaşmak isteyenlere iki defa, “ben oruçluyum” desin”

Ramazan ayı,  “Kur’an ayıdır!”

 “Ey insanlar! Muhakkak ki size Rabbinizden bir nasihat,

Gönüllerde olana bir şifa ve müminler için bir hidayet,

Ve bir rahmet (olan Kur’an) gelmiştir.” (Yunus, 57)

Ramazan ayı,  “dua ve yakarış ayıdır!”

“ (Habibim, ya Muhammed!) Kullarım sana benden sorarsa,

Şüphe yok ki ben (onlara) pek yakınım.

Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm;

Öyle ise onlar da benim için (davetime) icabet etsinler.

Ve bana iman etsinler ta ki hak yolu bulsunlar” (Bakara, 186)

Ramazan ayı, ‘infak ayıdır’

 “Allah yolunda sarf edin, (kendinizi) ellerinizle tehlikeye atmayın ve iyilik edin

Şüphe yok ki Allah iyilik edenleri sever” (Bakara, 195)

Ramazan ayı,  ‘tevbe, ibadet, şükür ayıdır’

“(Bu vade mazhar olanlar) Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler,

Oruç tutanlar, rükû edenler, secde edenler…” (Tevbe, 112)

Ramazan ayı, “tesbih, tefekkür ayıdır”

“Onlar ki, ayakta dururken, otururken ve yanları üzerine (yatar) iken

Allah’ı zikrederler ve gökler ile yerin yaratılışı hakkında (derin derin) düşünürler.

(Ve şöyle dua ederler:) “Rabbimiz! (Sen) bunları boş yere yaratmadın;

Sen (bundan) münezzehsin, artık bizi ateşin azabından muhafaza eyle” (Ali İmran, 191)

Ramazan ayı, “selam ve selamet ayıdır”

“O’na kavuşacakları gün ( Allah’ın) onlara tahiyyesi (iltifatı) “selam”dır.

Ve onlar için (çok) güzel bir mükâfat (Cennet) hazırlamıştır” (Ahzab, 44)

Ramazan ayı, “birlikte saff olma ayıdır!”

 “And olsun (ibadet için) saffat olan saf saf dizilen,

Meleklere, Mü’minlere, âlimlere, mücahid)lere!”(saffat, 1)

 “Ve (başkalarını da) sevk ederek idare (ve haykırarak men) edenlere” (saffat,2)

Sezai Karakoç, bu ay için “İslam baharı” diyorlar;

Ey oruç, diriltici rüzgâr, İslam baharı

Es insan ruhuna inip yüce ilham dağından

Kevser içir, âbı hayat boşalt kristal bardağından

Susamış ufuklara insan kalbinin ufuklarına”

Bir gaye, ufuk açıcı, gönüllerin yüceliklere kanat çırptığı bir ay…

Necip Fazıl Kısakürek bir şiirinde  ‘bu ay’ için şöyle diyecekler;

 “Karagöz seyri değil, gözyaşı dökme ayı;

'Bilinmez'i bilirler, bilseler ağlamayı...”

Bütün mesele nedir?

Faruk Nafiz Çamlıbel bir şiirinde şöyle seslenirler;

“Alnımız secdede bulsun bizi her lahza ezan

Ve hazin ömrümüzün her günü olsun Ramazan'

Zikrimiz Arş'-ı geçip fecre kadar yükselsin

Mâveralardan ümîd ettiğimiz ses gelsin”

Ramazan ayını sürekli ‘tefekkür’ edelim

Orada, manevi huzura kutlu bir yürüyüş;

O bir sabır, şükür, infak, tevekkül yürüyüşü…

Evlerimizle Camiler arasında kurulan;

‘ibadet, hidayet, imaret, hasenat, inayet (iyilik) köprüsü!’

Orada; Kıyam, tekbir, rükû, secde, selam, tesbih, dua…

Orada;  Bir araya gelen saflar, murakabe, müşahede, mağfiret, musafaha…

Niyazi Mısri ne diyorlar?

“Cem olup Hakk'a münacât edelim

Nûr-ı Kur'ân ile doğru gidelim

Bilmedik kadrin Niyazî nidelim

Pek yazık gitti mübârek Ramazan”

 “Öyle ise beni (ibadetle) zikredin ki, ben de sizi (rahmetimle) yâd edeyim;

Bana şükredin ve bana nankörlük etmeyin!” (Bakara- 152)

Ramazan ayı,  mü’minler için rabıta ayı…

 “göklerde ve yerde ne varsa Allah’ı tesbih etmektedir

O, Aziz (kudreti daima üstün gelen)’dir, Hâkim (her işi hikmetli olan)’dır” (Hadid, 1)

 (gövdesiz olarak yerde biten) bitkiler ve ağaçlar da

(Allah’a) secde ederler” (Rahman, 6)

Öyle bir rabıta ki, ‘kâinatın tesbihatını…’ duyabilmek!

Her şey de bir kolaylık olduğu idrakinde,

 “(Biz) kimseyi gücünün yetmeyeceği bir şeyle mükellef tutmayız” (Mü’minun, 62)

Hayata,  “Kur’an’ın ışığıyla…” bakabilmek!

Arif Nihat Asya iftar vaktini şöyle tasvir ederler;

“İftar topu aksedince İhsaniye’den

Seslendi ezanlarım, Süleymaniye'den

Altında ve üstünde yanıp bin kandil

Nûr indi civâra Nuûruosmaniye'den”

Ramazan Günleri bizlerde,  “cami ve cemaat şuurunu…” uyandıracaktır.

Bu şuurla, ‘sosyal mühendislik…’ dersini alırsınız1

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları