Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

ORUÇ, NEFİS MÜCADELESİDİR

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Nefis, iki anlamı vardır.

Birinci anlamıyla, “kişinin öz varlığı, kişinin kendisi, kişilik”

Ayet ne buyuruyor, “Küllü nefsin zâikatul mevti summe ileynâ turceûne” (Ankebut, 57)

Ayet mealen, “Her nefis ölümü tadacak, sonra döndürülüp bize getirileceksiniz”

İkinci anlamıyla nefis, “dine uymayan isteklerin kaynağı”

Bizler buna, “nefs-i emmare” İşte bu nefs, “Allahû Teâlâ’nın düşmanıdır”

Burada ayrı olarak tutmamız gereken bir kavram var;

“İzzetinefis” Yani, “kişinin kendine verdiği değer” olarak bilinir.

Hz. Kur’an da, nefis ile ilgili “tahmini olarak 100 ayet” geçiyor.

Ayet, “Rabbinize tevbe ile dönün de nefislerinizi öldürün” (Bakara, 54)

Hadis, “Nefsine düşmanlık et çünkü o benim düşmanımdır”

Burada nedir; “nefis insana kötülükleri emrediyor!”

İsyan, İnkâr, Yalan, Kibir, Haksızlık, Öfke, Nefret, Haset, Gurur, Zulüm… Her biri;

“Nefsin taşıdığı tohumlardır…”

O tohumların membaı/ yani kaynağı “ateştir…”

Allah korusun, “bu ateş…” kişinin “imanına…” zarar veriyor!

Kur’an bütün bu kötü emareleri, “çirkin bir günah…” olarak ifade ediyor;

Ve insanların “nefislerine zulmetmeleri…” olarak tanımlıyor.

 Ayet “Ve onlar çirkin bir günah işledikleri yahut nefislerine zulmettikleri zaman

Allah’ı hatırlayarak hemen günahlarının bağışlanmasını dilerler” (Ali İmran, 135)

***                            ***

Oruç ibadeti, bizlere “nefis muhasebesi yapma imkânı…” kazandırıyor.

Ayet “Ve men kâne fî hâzihî a’mâ fe hüve fîl âhırati a’mâ ve edallu sebîlâ (sebîlen).”

Mealen, Bu dünyada kör olan kimse ahrette de kördür; üstelik iyice yolunu şaşırmıştır” (İsra, 72)

İşte, nefsin yaptığı en büyük kötülük; “insanda manevi körlük…” meydana getiriyor!

Nefsin gerdiği perde!

Ayet, Dediler ki, “Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz

Ve bize rahmetinle muamele etmezsen muhakkak ziyana uğrayanlardan oluruz!”(A’raf,23)

Ayet, İnnallâhe lâ yazlimun nâse şey'en ve lâkinnen nâse enfusehum yazlimûn (yazlimûne).”

Mealen, “Allah insanlara zulmetmez, fakat insanlar kendilerine zulmederler” (Yunus, 44)

Şu fani hayat yolculuğunda;

Hz. Kur’an sürekli bizleri uyarıyor…

Bizlerden önce yaşamış “ümmetler…” ve onların helakı hakkına misaller veriyor!

Ayet,  “Zulüm yapmış olan herkes azabı görünce yeryüzündeki her şeyin sahibi olsa da,

(o azaptan kurtulmak için) hepsini feda ederdi.” (Yunus, 54)

“içten içe pişmanlık da”  nedamette, dua ve yakarış da; bu dünyaya ait!

Ayet, “Ben yine de nefsimi temize çıkarmıyorum.

Çünkü nefis şiddetle kötülüğü emreder” (Yusuf, 53)

Oruç bir bakıma, “nefis terbiyesidir…” Onun arzularını kırmaktır!

Hayatı, “yaşanabilir hale…” getirmektir.

Bunun adı nedir; “barıştır, birliktir, huzurdur, güvendir…”

Bu dünya hayatı, “bir imtihan vesilesi…”

Ayet, “Küllü nefsin zâikatul mevt(mevti), ve neblûkum biş şerri vel hayri fitneten,

 Ve ileynâ turceûn (turceûne).”

Mealen, “Her canlı ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz;

Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz” (Enbiya, 35)

Bu dünyadaki kazancımız, “bizlerin hesabı veya tartısı/ölçüsü…” olacak!

Bu dünyada da, ahrette de; “dost olarak…” Allah yeter.

Birbirimizle, “alay…” etmeyelim!

Birbirimizi,  “kötü lakaplarla…” çağırmayalım!

Birbirimizle,  “selam ve dualarla…” yardımlaşalım!

Ayet, “Kati olarak iman edecekler için yerde ve kendi nefislerinizde

(Allah’ın kudretine ve birliğine) deliller vardır. Hiç görmez misiniz?” (Zariyat, 20*21)

Ayet, “Yedi gök, yer ve bunlarda bulunanlar O’nu tesbih eder” (İsra, 44)

İnsan, “eşref-ül mahlûkat” yaratılanların şereflisi…

Cenab-ı Allah’ın, “yeryüzünde halifesi…”

Kâinat Sarayının, “sultanı…”

Ve şu yerküresi insanın istifadesine verilen, “mükemmel sofra…”

Bütün bu güzellikleri, “tefekkür eden topluluk…”

“Meyve veren ağaç hükmünde…” hayırsever erdemli insan olarak;

Şu fani dünyada, “güzel bir iz bırakmalıyız…”

Ayet, “Ey Rabbine, itaat edip huzura eren nefis” (Fecr, 27)

Ayet, “Her nefis kendi kazancına bağlıdır” (Müddessir, 38)

Şu dünya hayatında, “kazancımıza…” dikkat edelim

Hayırlı ve doğru olanı kendimize tercih edelim.

 

Yazarın Diğer Yazıları