Kavramlarla içiçeyim…
Adaletten Devlet kavramına…
Ahit’ten Aile kavramına…
Nazardan Nefis kavramına…
İstikrardan İktisat kavramına…
Düşüncelerime ufuk arıyorum!
Daha güçlü duygularla, “dağlar ötesine…”
Yol bulmaya çalışıyorsunuz!
Kavram sözlükte, “Bir nesnenin, bir duygunun ya da düşüncenin
Zihindeki soyut ve genel tasarımı, anlamı, anlam yükü.”
Kavram, “nesnelerin ya da olayların ortak özelliklerini içine alan
Ve onları bir ortak ad altında toplayan genel tasarım”
Ayet, “Allah, Âdem’e (gerekli olan) bütün (eşyanın) isimlerini öğretti.”
İsimler /kelimeler, herbiri kâinatın esması…
Ezelde insana bu bilgiler takdir ediliyor…
Öğrenme, “kavramadır!”
“Akıl, zihin, idrak, fikir, estetik, duygu, düşünce, hafıza…”
Bütün bunlar, “insana verilmiş…” en mükemmel ziynettir!
Ayet, “Ey Davud! Biz seni yeryüzüne halife yaptık” (Sad, 26)
İnsan, “kâinat sarayının efendisi!”
“akıl, ilim, hikmet, irfan, ihsan, ilham, marifet…”
Bütün bunlarla, “eşyayı kullanma…” yeteneği insana verilmiş!
Ayet, “O’nun delillerinden biri de, gökleri ve yeri yaratması,
Lisanlarınızın ve renklerinizin değişik olmasıdır.
Şüphesiz bunda bilenler için (alınacak) dersler vardır.” (Rum, 22)
Diller, renkler ve farklılıklar; ‘kâinatın zenginliği…’
Bizler, “kültürü…” dillerle; geleceğe taşırız!
Dil, “bir milletin hafızasıdır!”
Dil, “bir milletin kimliğidir!”
Dil, “bir milletin hayat iksiridir!”
“Ses ve söz…”
“Yazı ve kalem…”
Harflerin bir ahenk içerisinde dizilişi…
Asıl manidar olanı, ‘kelimelerle…’
Birlikte, ‘anlam…’ kazanması ve ‘şuur haline…’ gelişi!
Bilgiye yürümek, insanda; “doyumsuz bir zevke…” dönüşüyor.
Sadık Kemal Tural, “Kavramlar duygu ve düşüncenin,
Terimler bilimin anahtarlarıdır!”
Veciz bir tarif/ veya tanımlama…
Haldun Taner ne diyorlar;
“Herkesin kendine özgü bir mutluluk kavramı vardır!”
İnancımız, “her insan bir âlemdir!” buyuruyor.
Her insanın, “iç dünyası…” farklıdır.
Farklı bir içgüdüye/ karektere sahiptir.
İnsandaki bakış, “eşyayı dantel gibi işleyerek…”
Kendisine özgü olarak kavrar/ veya ‘kavrama yeteneğine…’ sahiptir.
Ayet, “Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (zümer, 9)
“Körle gören, karanlıkla aydınlık, gölge ile sıcak bir olmaz” (Fatır, 19)
Ne diyoruz; “herşey zıddıyla birlikte bilinir!”
“Hak kavramını haksızlık kavramı olmasaydı bilemezdik.”
“ışığın kıymetini karanlık olmasaydı bilemezdik!”
Prof. Dr. Sadık K. Tural ne diyorlar;
“İnsan, bilgi edinen, bilgilerini değiştirici,
Dönüştürücü olarak kullanabilen, yüksek bir algılama, kavrama,
Değerlendirip hükme bağlama gücüne sahip olan bir canlıdır.”
Bilge insan, hayatı bir, laboratuar olarak değerlendiriyor…
O değerlerle, “bilgiyi marifete…” dönüştürüyor!
Eşyayı daha verimli kullanılabilir, ‘fayda zeminine…’ taşıyor.
Şu ayeti muhakeme ederek dikkatle sindirerek okuyalım;
“Geceyi gündüzü, güneşi ayı sizin istifadenize vermiştir.
Yıldızlar da O’nun buyruğuna boyun eğmiştir.
Bunlar da, akleden kimseler için dersler vardır.” (Nahl, 12)
Burada, insana yüklenilen sorumluluk…
Biz ona, “cüzi irade…” ismini veriyoruz.
Yani, “insanın eşyayı kavrayışı…” ondan en iyi şekilde istifadesi!
Mahatma Gandhi’nin güzel bir sözü var;
“Söylediklerinize dikkat edin, düşüncelere dönüşür…
Düşüncelerinize dikkat edin, duygularınıza dönüşür…
Duygularınıza dikkat edin, davranışlarınıza dönüşür…
Davranışlarınıza dikkat edin, alışkanlıklarınıza dönüşür…
Alışkanlıklarınıza dikkat edin, değerlerinize dönüşür…
Değerlerinize dikkat edin, karakterinize dönüşür…
Karakterinize dikkat edin, kaderinize dönüşür…”
Bizde de sıklıkla kullanılan bir söz vardır;
“Söz ağızdan çıkana kadar senin esirin,
Çıktıktan sonra sen onun esirisin!”
Albert Einstein ne diyorlar;
“Hayat, bisiklete binmek gibidir.
Dengede kalmak için hareket etmek zorundasınız.”
Kelimeler ve Kavramlar, “emek verdiğimiz…” bir çalışma!
Bu çalışmada, “farklı bir tarzı…” yakalamak istedim!
Tıpkı, ‘şiir misalinde…’ olduğu gibi,
Akıl ile gönlü birleştirmek gayretim oldu.
