Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

NİSAN AYININ GÜZELLİĞİ…

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Bulutlar, onları aşılayan rüzgârlar…

Rahmet damlaları süzülür semadan…

“Su Sesi…” çoraklaşan toprağa şifadır…

“Ebem Kuşağı…” yedi renkli tacıdır, gök kubbenin!

Su; ‘rahmet, bereket, temizlik, hayat kaynağı…’

Nisan ayının güzelliğine müsemma; “Nisan Yağmurları…”

Huda’dan duamız, yakarışımız; “toprak çoraklaşmasın!”

Aklımız, fikrimiz, zikrimiz, sevdamız, gönlümüz, ‘çoraklaşmasın’

 

Nisan Ayının güzelliğinde, “23 Nisan 1920 Tarihi…”

O tarihler, bir asırdır; ‘gönüllerin ezberinde…’

Milletin İradesinin temsil yeri, “Türkiye Büyük Millet Meclisinin” açılışı!

Erdemli insan yetiştiren, ‘egemenliğin kullanılmasıdır…”

İnsana layık olduğu yeri vermek, “Hakk’ın emridir!”

İnsan,  “eşref-i mahlûkat…”  Yaratılanların en şereflisi…

Cenab-ı Hakk’ın, ‘yeryüzündeki halifesi…’

“İnsanı yaşat ki, Devlet yaşasın!”

Yüce dinimiz, inancımız, ‘insan temelleri üzerinde inşa edilmiştir’

Bu millet, tarihi boyunca, ‘insan felsefesi üzerinde’ titremiştir.

“23 Nisan Tarihi…” hafızalarda; “Milletin Bayramıdır!”

Daha ziyade, “Çocuklarımızın Bayramıdır!”

 

23 Nisan Çocuk Bayramı öncelikle Atatürk’ün himayelerinde,

İlk defa kutlanmıştır…

UNESCO’nun 1979 Yılını ‘Çocuk Yılı’ ilan etmesinin ardından;

TRT Uluslararası Çocuk Şenliğini Başlatacaktır…

Türkiye, ‘Milletler Ailesine’ rol model olmuştur…

Çocuk Sevgisini, ‘dillendiren…’ ve ‘yaşatan…’ bir milletiz

O sevgide, ‘Barış ve Özgürlük Şarkısı…’ birlikte söylenir.

Çocukların, ‘ruh dünyasına inebilmek…’

O dünyalarla, geleceğe ayna tutabilmek…

Çocuklar, ‘masallarda, şarkılarda, ideallerde…’ yaşayacak!

 

 23 Nisanla birlikte hafızalara, “Yunus Emre Enstitüleri” gelecektir.

Türkiye’yi dış dünyamıza taşıyan, ‘en anlamlı kurumlarımız…’

O Kurumların, “Yunus Emre…” ismiyle anılmaları;

Bir büyük ideali seslendirmektedir…

“Yetmiş iki millete bir gözle bakmak!”

Yunus gönüllere seslenir;

“Bir kez gönül yıktınsa; bu kıldığın namaz değil

Yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değil”

Yunus, ilim sahibidir, ‘dört kitabı okumuştur’

“Dört kitabın manasın okudum tahsil kıldım

Aşka gelicek gördüm bir ulu hece imiş”

Yunus’ta, ‘sevmek’ ideal bir adrestir;

“Gelin tanış olalım/ İşi kolay kılalım

Sevelim sevilelim/ Dünya kimseye kalmaz!”

 

Yunus’un dili, “berrak, sade, duru Türkçe ’dir”

Türkçeyi, Türk Dilini, Tarihini, Kültürünü, Ufkunu,

Bir Yüce dileye taşıyan mütefekkirdir…

“Türkçe düşünmek, Türkçe duymak…”

Tarihin dönüşümünü bizlere hatırlatır…

“Yunus Emre Enstitüleri” 05.05. 2007 Tarihinde Kuruldu!”

Vakfa bağlı bir kuruluş olarak;

“Yurt Dışında Merkezler Oluşturuldu!”

Bu merkezlerde, “Türkçe Öğretimi…” verilmeye başlandı!

Ülkemizin tanıtımında,  ‘önemli roller üstlendi…’

O gayret, ‘beş kıtaya yayıldı…’

ABD’den Bosna’ya…

Fransa’dan Hollanda’ya…

İngiltere’den Japonya’ya…

Kazakistan’dan Kosova’ya…

KKTC’den Makedonya’ya…

Meksika’dan Mısır’a…

Romanya’dan Senegal’e…

Ukrayna’dan Ürdün’e…

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş;

“Enstitümüz; çeşitli kurumlarla iş birliği yaparak,

Bilimsel ve kültürel çalışmaları desteklemek,

Bu sayede dünya kültürleri arasında köprüler kurmak…”

O köprülerde, “Yunus Emre’de bütünleşen”

Bu milletin, ‘Cihan Aydınlatan Felsefesi…’

“23 Nisan Milli Hâkimiyet ve Çocuk Bayramı…”

Yurt Dışında, “Yunus Emre Enstitülerinde…”

En canlı bir biçimde, anlamlı törenlerle’  yaşatılmaktadır…

Milletçe, “Yunus Emre Enstitüleri ve Çalışmalarının…”

Birlikte takipçileri olalım…

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları