Allah Resulü(sav), “Şiirde hikmet var!” buyuruyorlar.
Peygamberimiz hırkasını taşıyan şair, “Ka’b Bin Züheyr”
Allah Resulü(sav), “Hasan b. Sabit’e, “Müşrikleri (şiirlerinle) hicvet,
Bil ki, Cebrail’de seninle beraberdir.”
Şuara Suresi 227. Ayette Mü’min Şairler anlatılır;
“Ancak inanıp yararlı iş işleyenler,
Allah’ı çok çok ananlar,
Ve haksızlığa uğratıldıklarında haklarını alanlar…”
Masamın üzerinde, “Kelam 49 Muşlu Şairler Antolojisi!”
“Kalemden Kelama uzanan serüven”
Bu eser, Muş Valiliği tarafından (DAKA)
Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı Katkılarıyla Eylül/ 2018’de yayına hazırlanıyor.
Muş Yazarlar ve Şairler Derneği Başkanı Mustafa Yıldız tarafından hazırlanan eserde,
“A’dan Z’ye Altmış Bir (61) Şairin Şiir ve Kısa Biyografileri Yer alıyor!”
Dönemin Muş Valisi Aziz Yıldırım Kitabın önsözünde şu ifadelere yer verirler;
“Bir şehri yücelten ve kalkındıran kültürel miraslardır”
Toplumun bu kültürel miraslara sahip çıkması gerekmekte
Ve bu kültürel değerleri kaybettiği zaman;
Kayda değer bir şeyleri kaybedeceği bilincinde olması göz önünde bulundurulmalıdır!”
Bu önsözde, “Dede Korkut nasihatine…” dokunabilir siniz?
Şiir kâh duadır, kâh nasihattir, kâh hikmettir…
Mustafa Yıldız ise kitabın önsözünde şöyle seslenecektir;
“…Edebiyat dünyasını, Muş Kültürünü, kalem erbaplarını yaşatmak,
Diriltmek ve yaşamak adına yapmış olduğumuz ve Kırk dokuz Kelam
Şiir Antolojisinin eser takdimi; Muş tarihinde bir ilk olarak edebiyatın,
Edebi hayatın anlamlı dünyasında yerini alacağına inanıyoruz.”
Muş Tarihinde, bir ilke imza atmak…
Bizlere, Muş İlimizi en iyi şekilde anlatan/ tanıtan/ yorumlayan eser…
MŞÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tamilla Aliyeva Abbashanlı’nın,
Önsözü; Muş Şiir ve Sanat Dünyasının Edebi Değerlendirmesi niteliğinde…
Abbashanlı bir şiirinde ne diyorlar;
“Ne kadar hayat var, şiirde vardır
Kim diyor şiirin meydanı dardır
Sonu görünmeyen bir ilkbahardır
Ne kadar hayat var, şiir de vardır
Hayatın nefesi, şiir değil mi?
“Her insan bir âlemdir” diyoruz. Her bir âlem de, ‘kâinatın özeti saklı’
Bizim yüce dinimiz, insan için; “yaratılanların en şereflisi/ en muhteremi”
Şiir gibi muhteşem sanatta, ‘insanın iç dünyasının yansımaları’
Her insan, ‘farklı bir kilim deseniyle’ hayata nüfuz eder
Tamilla Abbashanlı’nın tavsiyesidir;
“Şair yüreğine dokunmayın siz
Güneşten ışıklı, çeşmeden duru,
Toprak kokuludur, havası temiz,
Ova genişliği, dağlar kururu”
Kelam 49 Muşlu Şairler Antolojisinin 205.inci sayfasında;
“Muş Halk Edebiyatı ve Âşıklık Geleneği” anlatılıyor.
Eserin 207-208.inci sayfalarında;
“Dil Bilgisi Kural ve Kavramlarına…” önemle yer verilmiş
212-214.üncü Sayfalarda; “yanlış kullanılan kelimeler”
215-220.inci Sayfalarda; “Yöresel Kelimeler Sözlüğü”
“Muş’ta konuşulan yerel ağız analizi…”
Şairlerimizin dünyasından, Muş’a uzanıyorum…
Onların gönül dünyalarıyla, ‘bir şehri yaşıyorum’
Burhan Garip Şavlı, “1977 Muş Milletvekili”
“Sanat ve Edebiyatla içiçe bir hayat serüveni”
“Malazgirt’te Vatan” şiirinden;
“Dört yönde,/ Bin yılın anısıdır.
Selama durduğumuz/ Malazgirt kutsal,
Malazgirt sonsuz.”
Bülent Polat, “Ey Şehr-i Sevdam” şiirinden;
“Keklik edalı, serçe yürekli,
Kan kırmızı laleler mekânı narin şehir,
Kurtik kadar mağrur ve yalnız,
Murat kadar asi coşkulu şehir
Garipler otağı, sahipsizler mekânı,
Sensin ey Şehr-i kadim şehri yar.”
Eğitimci Şair Efendi Sav, “Muş Ovası” şiirinden;
“Türk’e yakışır tavır takın,
Hür yaşamak senin hakkın,
Zafer hemen sana yakın,
Mahzun olma Muş Ovası”
Eğitimci Şair, İbrahim Burçin Asna, “Tohum” Şiirinden,
“Gönlümden düşen umut tomurcukları,
Yılların sancısıyla sararıp düştüğünde,
Bilmelisin ki çatlamadan tohum olmazmış
Sen filiz veren narçiçeği olmuşsun
Haberin yok!”
Şairimiz Mehmet Avar, “Gelecek misin?” şiirinden
“Karnik Dağlarından bile kalktı kar,
Şimdi doruğunda binbir çiçek var,
Turnalar da döndü, şimdi gözüm yolda yâr,
Ya sen Leyla gözlüm gelecek misin?”
Muş’a gönül vermiş bir insan,
Muş Yazarlar ve Şairler Derneği Başkanı Mustafa Yıldız’dan;
“Muş deyip geçme ey seyyah yolcu!
Buralar harmanlanmış yiğitlerin ana yurdu!
Dünyaya mertliğin giriş yaptığı yerdir,
Buralar kuşun, baykuşun öttüğü,
Anadolu’ya açılan ilk kapı,
Medeniyetlere kucak açmış,
Yiğitlerin yurdudur.”
Ah! İçimden derin bir ah çekiyorum…
Niyetim, 61 şairimize de köşemizde yer vermek…
Antolojiyi meydana getiren o güzel insanların isimlerini sütunuma almadan edemeyeceğim;
Abdulbari Aksoy, Abdulbari Çılkadaroğlu, Abdullah Elitaş, Ahmet Özkan,
Ahmet Sağlık, Ahmet Umut, Ali Teker, Âmine Solgun, Asuman Özkan,
Burhan Garip Şavlı, Bülent Polat, Deniz Korkmazer, Efendi Sav, Ekrem Dizdaroğlu,
Erkan Solak, Ethem Uyanık, Fadıl Yalçın, Faruk Dinçer, Faruk Yiğit Araz,
Fatma Özger Bilgiç, Hamdi Şükrü Semercioğlu, Hasan Fahri Tan,
Hikmet Yaman, Hüsamettin Turan, İbrahim Çiçek, İbrahim Burçin Asna,
İlhan Kutlu, İlyas Sayım, İbrahim Çiftçi, İsmail Sarıgene, Kadir Yiğit,
Mehmet Mesut Rençber, Mansur Ekmekçi, Mehmet Avar, Mehmet Cüneyt Solgun,
Mehmet Çağlayan, Mustafa Altınay, Mustafa Çermi, Mustafa Yıldız, Müştehir Karakaya,
Necip Barışan, Nejla Bektaş, Necmettin Yıldız, Nihat Aktaş, Nuray Özdemir, Osman Akış
Osman Nuri Türeli, Onur Şemsettin Seyitoğlu, Özkan Orun, Ramazan Seydaoğlu,
Sezgin Yalçıner, Şahin Sayılgan, Şeref Işık, Şemsettin Oktay, Taylan Özkan,
Ufuk Bayrak, Yasemin Ünlü, Yaşar Kanşıray, Yılmaz Kaya, Yusuf Kavçan, Zekeriya Karahasanoğlu…
