Mü’min ’in bahar mevsimi, Kur’an’ın bahar ayı Ramazan!
Bir ulu mevsim ki, Allah’a yönelir vecd vecd!
Rahmet rahmet nur yağar; Salât üzre, rahman üzre!
En faziletli cihat, ‘sıcak havada oruç’ tutmak!
Gökyüzü kapılarına dualarla yol tutmak!
Ramazan, cennet misali gönüllerin ziyneti!
Evladır, böyle güzelliğe canların mihneti!
Oruç, sabır ve şükür yüklü bir gemi!
Dalga dalga gelen belaya kalkan!
Selam sana Ey Şehr-i Ramazan,
Merhaba kadri kıymetiyle donanan zaman!
Selam sana, cennet kokusu taşıyan nefesler!
Selam sana, hayra gönül veren hevesler!
Selam sana, ayların efendisi!
Selam sana gecelerin efendisi!
Oruç haramdan, iftiradan, kötülükten sakınmak
Allah’ın rıza makamına vasıl, cennetine hâsıl olmak!
Susmak, bir sükût ikliminde sessizce çağlamak
Gökte ki bulutlar misali için için ağlamak!
Biliriz; göz, dil, kulak, ayak, baş bütün azalar şahadet edecek
Bu ağır vebali viran haliyle bu can nasıl çekecek!
“Başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu kurtuluş”
Ki, bu aylar, hicranımıza, merhaba diyecek!
Oruç, Allah ile kul arasında asıl sığınak, hidayet!
Oruç; göklere, gönüllere, ibadete açılan kapı!
Hakk’ın, oruçluya rahmet dolu selamı var;
“Oruç benim içindir, ben mükâfatını vereceğim”
Kalk, büyük cihat ve meyvesi seni bekliyor;
Oruç, “cehennem ateşinden koruyan siper”
Oruç sorgudur; halini, ahvalini ve efradını!
Yalnız değilsin, “melekler sana duadadır”
Ağla, ey gönül; yer ve sema mümine gıpta eder!
Nerede böyle bir nefer, arzı tutan seferberlik!
Saflarda metanet, iştiyakta beraberlik!
Allah’ın Resulü müjde veriyor;
“Oruçlunun uykusu ibadet, susması tesbih”
Ve “ameli kabul, duası müstehap”
Açılır, ‘cennetin Reyyan kapısı’
İftar vakti, rahmet rahmet nur yağar!
İftar sofrasından uzanır ferahlık, kıyamet gününe!
Bedenin zekâtı, sabrın takatıdır oruç! Zenginde, fakirin aynasıdır oruç!
İhlâsın, miğferidir oruç!
Oruç kantarında, ‘gücün yettiği’ had vardır.
Günahları yıkayan sevap vardır!
Oruç, vücudun diyeti; sağlığa reçete!
Yol alır insan gün boyu şefkate!
Hayır, ehli ayaklanır, hayra koşmak için
Gönül, sevdalanır Hakk’a uçmak için
Rahmetin, bereketin bu ayda Ya Rab!
Dualar, yakarışlarla gayeleşir insan!
Bu ay, kadri kıymet, hicap ayıdır!
Gökten melekler iner, bölük bölük
Emri Hak, “mü ‘mine istiğfar ederler”
Yüreğimle dolmak, dolunay olmak isterim
İliklerime kadar şefkatle dolmak isterim!
Kur’an bu ayda indi, semavat nura gark oldu!
İki iftar arası, sevinç gözyaşlarına hark oldu
Beşeriz, şaşkınlığımız kadar büyür günahımız
Nefsin kudretine yemin eder, af ile ahımız!
Bütün dikkatim sarf-ı nazar eder;
Med ve Cezir haline bürünür halim,
Merve ile Sefa arasında Say’ı!
Ramazan, mü ‘minin kurtuluş ayı!
Müjde, müjdeler olsun oruçluya
Dualar, ufuklarımıza kanat;
Oruç, göğsümüzü açan kanaat!
MERHABA
Reyhan kokulu günlere merhaba
Sabrı yudum yudum içmeye geldim
Gül desenli yüzlere merhaba
Kadir kıymet bilen dostlara geldim
Merhaba Şehr-i Ramazan merhaba
Sukutla hasatı biçmeye geldim
Dualarla yıkanan fecre merhaba
İplikten iğneye geçmeye geldim
Bir yürek olmuş saflara merhaba
Sabırla namazı edaya geldim
Teravih, sahur günleri merhaba
O kutlu çağrıya, sedaya geldim
Tekbirler aşkına, canlar merhaba
Canlar için şu nefsi fedaya geldim
GÜL KOKULU GÖZYAŞI...
Rahmet, mağfiret, ateşten kurtuluş
Bilseler, zamana kelepçe takarlar
Sabrın kamçısı, nefsin üzerinde
Bir nehir ki, çelebice akarlar
Götür bizi, masmavi ufuklara
Ufuklar üstüne, kandil yakarlar
İçimizdeki sevda erenleri
Gül kokulu gözyaşları dökerler...
Garip mi geldin, Ey Şanlı Ramazan
Yolculuğuna hasretle bakarlar...
Dualar, yakarışlar, aminlerle...
Mahzun kalplerin huzuru zikirler
İftar vakti evler, sükûta ermiş
Gözü tok, ihlâsı seçmiş fakirler
Selalar, selamlar, ezanlar, saflar...
Sadakat burcunda döşenmiş fikirler...
Bugünden 'Elveda' diyemem sana
Ne yapar aşk vaveylası zakirler
Çağla ey zaman, dökülsün vebalim
Sevda dolu yürekleri çekerler