Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

KUR'ANDA Kİ İNCELİK

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Ayet, “Onların Allah’dan başka tapmakta olduklarına sövmeyin ki,

(onlar da) haddi aşarak bilgisizce Allah’a sövmesinler!

Böylece her ümmete amellerini süsledik…” (En’am, 108)

Sesimizde, sözümüzde, sohbetimizde ve meclisimizde;

“tedbir ve ihtiyat!”

“dikkat ve rikkat!”

“ihlâs ve tevazuu!”

“içtenlik ve tebessüm!”

Bütün bunlar, “kötülüklere meydan…” vermez!

Konuşmalarımızda bile, “edep ve hicap…” diyoruz!

Sınırları, “zorlamayacağız!”

 

ŞARAP, KUMAR, DİKİLİ TAŞLAR…

Ayet, “Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar)

Ve fal okları ancak şeytanın işinden birer pisliktir;

Öyleyse ondan kaçının ki kurtuluşa eresiniz” (Maide, 90)

Kur’an hayatımıza, “ışık tutuyor!” Bizlere yol gösteriyor.

İslam,  “akıl ve mantık…” dinidir!

İslam,  “ilim ve hikmet…” dinidir!

İslam,  “ahlak ve edep…” dinidir!

Ayet, “Şeytan içki ve kumarda aranıza (o yolla) ancak,

Düşmanlık ve kin düşürmek,

Ve sizi Allah’ın zikrinden ve namazdan alıkoymak ister.

Artık siz, (bunlardan) vazgeçen kimseler (olmaz) mısınız?” (Maide, 91)

“içki ve kumar…” kötülüklerin anası olarak bilinir!

Düşmanlıkların temelinde de, bu iki unsuru görebiliyoruz!

Ayet, “De ki; “pis olan şey ile temiz (haram ve halel) bir olmaz;

Pis olan şey(ler)in çokluğu hoşunuza gitsede (bu böyledir)!”

Öyleyse ey akıl sahipleri! Allah’dan sakının,

Ta ki, kurtuluşa eresiniz!” (Maide, 100)

“Sakınmak…” insanın kendisini korumasıdır!

Kendisini, “sorgulaması!”

Değerleriyle, “hayata…” anlam kazandırmasıdır.

 

EHLİ KİTABIN PEYGAMBERİ TANIMALARI!

Kur’an da, öyle ikna edici, ruhları okşayıcı ayetler var ki…

İnkârcılara,  “sağa veya sola kaçamazsınız!”

Ayet, “Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler,

Onu (kitaplarında alametlerini gördükleri o ahir zaman peygamberini)

Kendi oğullarını tanımakta oldukları gibi tanırlar.

Kendilerini hüsrana uğratan o kimseler yok mu,?

İşte onlar iman etmezler.” (Maide, 20)

İşte, “gözlerin kör olması…”

İşte,  “kulakların sağır olması…”

İşte,  “kalplerin taş misali katılaşması…” budur!

İşte bunlar,  “hüsrandadır!”

 

GÖNÜLDEN DAMLALAR

Küçük günahlar, büyük günahlara kapı aralar.

Bizleri büyük günahlara götürecek merdivenlerden uzak duralım.

 

 

GÖZLER ONU İDRAK EDEMEZ!

Ayet, “Gözler O’nu idrak edemez;

Fakat O, gözleri idrak eder.

O, Latif (bütün incelikleri bilen ve nüfuz eden)dir,

Habir (her şeyden haberdar olan)dır” (En’am, 103)

Yarabbi!  Gözümüzü, gönlümüzü, basiretimizi açık eyle!

Bizlere, iyilikler ve güzellikleri nasip eyle! Âmin.

 

HAYKIRMALISIN!

Haykır malısın, "adalet" için

Yaşamalısın, "asalet" için

Ömrün ne, niçin demeye kalmasın;

Yeni ufuklara "yürümek" için

 

SEVGİSİ OLMAZ

Sevdası olmayanın sevgisi de olmaz!

Ülküsü olmayanın söyleyeceği türküsü de olmaz.

 

DOSTLARINI TERK EDENLER

Makam ve mevki yolunda dostlarını terk edenler,

Gün gelir yalnız kalırlar.

 

HADDİ AŞMAK                 

Sözlükte Haddi aşmak, “Ölçüyü kaçırmak, aşırı gitmek!”

Kur’an da buyruluyor, “Allah haddi aşanları sevmez.” (Maide, 87)

Gerçekte hayat, “ölçülü ve dengeli davranmakla” güzelleşir.

İşimizde, gücümüzde, söz ve davranışlarımızda;

“Ölçülü davranmak…” dengeleri iyi kuran insan başarılıdır.

Ölçüsüz ve dengesiz insanlar; “hayatta başarısız ve mutsuzdur!”

Ayet, “Ey iman edenler! Allah’ın size helal kıldığı iyi ve temiz nimetleri

(kendinize) haram etmeyin ve (Allah’ın koyduğu) sınırları aşmayın.” (Maide, 87)

İbadette de,  günlük çalışmalarımızda da,  “ölçülü…” davranmak!

En güzeli ve sağlıklı olanı, “orta yolu…” tercih etmeliyiz!

Ayet, Sonra onlara (verdiğimiz) sözü yerine getridik de,

Kendilerini ve dilediğimiz kimseleri kurtardık;

Haddi aşanları ise helak ettik” (Enbiya, 9)

Bir diğer ayette ise, “Rabbinize alçak gönüllüce ve için için dua edin.

Çünkü O, haddi aşanları sevmez.” (A’raf, 55)

Duamız nedir, “Allah’ım bizleri haddi aşanlardan eyleme!”

Ayet, “Gerçekten biz, her şeyi bir ölçü ve denge ile yarattık” (Kamer, 49)

Kulaklara hoş gelen bir kavram, “ölçülü ve dengeli…” olmak!

O dengeleri, “kendi iç ve dış dünyamızda da…” korumak!

Evet! Her türlü,  “aşırılıklar…” insana ve topluma zarar veriyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları