Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

KORONAVİRÜS'DEN ALACAĞIMIZ DERSLER

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

“Koronavirüs” gibi  ‘salgın bir belayı’ düşünün?

Türkiye’de vaka sayısı, 50 binin üzerinde…

Hayatını kaybeden insanımız, ‘bin çıtasını devirdi’

Yerküresinde, Vaka Sayısı, “bir milyon 500 binin üzerinde…”

Yerküresinde hayatını kaybedenlerin sayısın, “yüz binin üzerinde!”

İnsanlık Âlemi, ‘büyük bir korku, endişe, panik içerisinde…’

Koronavirüs isimli bela, ‘beş kıtayı nasıl kuşattı?’

Nasıl canlar almaya başladı?

Haklı olarak insanımız, ‘ne oluyor?’ sorusunu yöneltiyor!

Öyle ki, hastalık belirtilerine, ‘her gün yenileri ekleniyor’

Koronavirüs ‘ün ilacı henüz üretilemedi!

“Aşı Çalışmaları…” birçok ülkede devam ediyor…

Koronavirüs belasına karşı en büyük eylem;

“Evinde Kal…” çağrısı

“Kalabalıkları ve Kapalı Yerleri terk et!”

“İnsanlarla aranda mesafe olsun!”

Zaman içerisinde tedbirleri insanımız uygulamaya başladı!

Baktı ki, “bu işin şaka götürür tarafı yok…”

Gıda ve Sağlık Sektörünün dışındaki işyerleri,

“Kendi kapılarına kilit vurmaya başladı!”

Caddeler, Sokaklar, Parklar, Bahçeler boşaldı…

Sosyal ve Kültürel Faaliyetlerde, ‘tamamen askıya alındı’

“Kahveler, Kafeler, Eğlence Yerleri…”

Milyonları buluşturan adresler yok artık!

 

En fazla neye hüzünlenirim biliyor musunuz?

Camiler, Mescitler sanki yüzümüze kapandı!

Nerede o duru saflar, rükûlar, secdeler, tilavetler…

Kaç Cumadır, ‘evimizdeyiz’

Önümüzde, ‘Ramazan…’

O coşku, O heyecan, Teravihler, Seher Cüzleri…

Camiler/ Mescitler kapalı…

“Saflarınızı sıklaştırınız…” sedasının duyamayacağız!

“Kâbe Yolları…”

O yollarda ıssız artık!

Tekrar soruyorum, ‘hüzünleniyor musunuz’?

Bütün bunlar, ‘günahımız…’ dersem ne olur?

Allah’ın Resulü(sav) buyuruyorlar,

“Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır”

“Kendimiz olacağız!”

Günde beş vakit namazda okuduğumuz, ‘Fatiha Suresi 7 Ayette’

“…Gazana uğrayanların ve sapıkların (yoluna) değil.”

Allah’ın Resulü (sav),

“Benim ahlakım, Kur’an Ahlakı…” buyuruyorlar.

İstiklal Marşı Şairimiz Akif,

“İnmemiştir hele Kur’an şunu hakkıyla bilin

Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için”

Kur’an, “hayatımız…” olacak!

En’am Suresi 153 ayette şöyle buyrulur;

“Şüphesiz ki bu benim dosdoğru yolumdur, öyleyse ona uyun.

Başka yollara uymayın ki, o yollar sizi grup grup parçalayarak,

Allah’a giden yoldan ayırmasın.

İşte bunlar kendisine karşı gelmekten sakınmanız için,

Allah’ın size emrettiği hususlardır.”

Bakara Suresi 21. Ayette şöyle buyrulur;

“Ey İnsanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet edin ki,

Takva sahibi olasınız.”

“Ey İnsanlar!” diyor, Kur’an; “insanlığa çağrı…”

Söylerim sizlere, “insanlık, o kutsi çağrının neresinde?”

“Haddi aşmak…”

“İnsaf, merhamet dinlememek…”

“Mazlumların feryadını duymamak…”

“Savaşlar, İşgaller, Katliamlar…”

“Günah denizinde yüzmek…”

“Helal lokmadan uzaklaşmak…

“Bir yanda açlık, beri tarafta israf…”

 

Kur’an bizlere, “O halde hayırlı işlerde yarışın” (Bakara, 148)

Bizler, “nasıl bir yarışın içerisinde olduk!”

“Komşusu aç iken tok yatan benden değildir!”

Bizim dinimiz, inancımız, ‘temizliği’ emrediyor;

Bakara Suresi 172 ayette şöyle buyrulur; “Ey iman edenler!

Sizi rızıklandırdığımız şeylerin temiz olanlarından yiyin

Ve eğer sadece O’na kulluk ediyorsanız, Allah’a şükredin.”

“Koronavirüs belasının özelliği…”

‘Helal ve Haramı birbirine karıştırdık’

Kutsi bir imtihandayız; Bakara Suresi 155 ayette şöyle buyrulur;

“Sizi mutlaka biraz korku ve açlık, birazda mallardan, canlardan,

Ve mahsullerden bir noksanlık ile imtihan edeceğiz.”

‘korku’ günlerini/ o günlerin dehşetini yaşıyoruz değil mi?

İnsanlığı bekleyen, ‘açlık tehlikesi…’ değil mi?

“Mallarımız, canlarımız, mahsullerimiz” elimizden çıkıyor değil mi?

Sadece, ‘aczimizle, çaresizliğimizle…’ olayların seyrindeyiz.

Kur’an ne buyuruyor bizlere;

“(Ey Resulüm) Sabredenleri cennetle müjdele!”

Sabır, bu günlerin ‘en acı ilacı…’

Bizim inancımız, ‘iyilik’ diyor. ‘gerçek iyilik’ diyor

“Şüphe yok ki, Allah iyilik edenleri sever” (Bakara, 195)

Gerçek iyilik, “Sevdiğiniz şeylerden sarf etmek” (Ali İmran 92)

İnancımız, “ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız” buyuruyor.

İnancımız, “kendiniz olun” Bir başkasına, ‘uymayınız’

İnancımız,  “parçalanmayınız” (Ali İmran 103)

İnancımız, “Faiz yemeyiniz” (Ali İmran 130)

İnancımız,  “Zerre kadar haksızlık etmeyiniz” (Nisa, 40)

İnancımız,  “Emaneti ehline veriniz” (Nisa, 58)

İnancımız, “Adaletle hükmediniz” (Nisa, 58)

“Müminleri bırakıp kâfirleri dost edinmeyin” (Nisa, 144)

İnancımız, “Ölçüyü ve tartıyı adaletle yapın!” (En’am, 152)

İnancımız “Ve Allah’ın ahdini (verdiğiniz sözü) yerine getirin” (En’am, 152)

Nasıl ‘dua’ edeceğiz?

Kur’an bizlere, ‘nasıl dua edeceğimizi’ tarif ediyor;

“Rabbinize yalvara yalvara ve için için dua edin”

Şüphesiz ki O, haddi aşanları sevmez!” (A’raf, 55)

Şu günlerde, ‘evlerimizdeyiz’

Evlerimizi, ‘kendimize mescid edeceğiz’

Evlerimizde, ‘tefekkür edeceğiz’

Evlerimizde,  ‘kâmil insan olmanın’ yollarını arayacağız!

Evlerimizde,  ‘günahlarımıza tevbe edeceğiz’

Yüce Yaratandan, ‘kurtuluşumuzu…’ dileyeceğiz.

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları