Üç aylardayız… İç huzuruna erişmemiz/ yaşamamız gereken aylar…
2020 Yılının Takvimine şöyle bir göz attığımızda;
“25 Şubat 2020 tarihi, Üç Ayların Başlangıcı…
27 Şubat 2020 tarihi, Regaip Kandili…
21 Mart 2020 tarihi, Miraç Kandili…
07 Nisan 2020 tarihi, Berat Kandili…
24 Nisan 2020 Ramazan’ın Başlangıcı…
19 Mayıs 2020 tarihi, Kadir Gecesi…
23 Mayıs 2020 tarihi, AREFE…”
Türkiye’de ilk Koronavirüs Vakası, “10 Mart 2020’de görüldü!”
Vaka Sayısı üçüncü gününde 5’e,
Vaka Sayısı beşinci gününde 18’e,
Vaka Sayısı yedinci gününde 98’e,
Vaka Sayısı dokuzuncu gününde, 359’a…
3 Nisan tarihine geldiğimizde;
Vaka Sayısı 20 bin 921… Vefat Sayısı, 425…
Asrın Salgınına Karşı Öncelikle, ‘tedbir…’
Kendimizi, ‘kesinlikle izole…’ edeceğiz!
Virüsü, ‘taşıyıcı olmak da bir büyük vebal’
Şunu bir Müslüman olarak çok iyi bilelim;
“Koronavirüsden ölen şehittir!”
Hadis’te ne buyruluyor;
“Tâun hastalığı,
Allah Teâlâ’nın dilediği kimseleri kendisiyle cezalandırdığı bir çeşit azaptı.
Allah onu mü’minler için rahmet kıldı.
Bu sebepten tâuna yakalanmış bir kul, başına gelene sabrederek,
Ve ecrini Allah’dan bekleyerek bulunduğu yerde ikamete devam eder
Ve başına ancak Allah ne takdir etmişse onun geleceğini bilirse,
Kendisine şehit sevabı verilir.”
Sözün özü, “Tedbir bizlerden, takdir Allah’dan…”
7 Nisan 2020 Günü, Berat Kandili… Berat sözlükte, ‘temize çıkmaktır’
Bu gece, “Allah’dan af dileme gecemiz’
Bu yazımızda, “Tevbe Kavramı” üzerinde dikkatle duracağız.
Tevbe, Hz. Âdem (as)’dan itibaren sığınacağımız liman…
Tevbe kavramı ilk insanla birlikte hayatımızda yer etmiştir.
Bakara Suresi 37. Ayette şöyle buyruluyor;
“Nihayet Âdem, Rabbinden birtakım kelimeler aldı.
(Ve onlarla yalvardı, Tevbe etti),
Bunun üzerine (Rabbi) tevbesini kabul etti.
Çünkü Tevvâb (tevbeleri çok kabul eden),
Rahim (merhameti bol olan) ancak O’dur.”
Tevbe, insanın kendi kusurunu görmesi…
Yaptıklarına nedamet duyması/ pişman duyması…
Her şeyden önce kendisini sorgulayabilmesi…
Tevbe konusunu İslam Âlimleri şöyle belirtirler;
“O günahı terk etmek… Onu yaptığına pişman olmak…
Bir daha yapmamaya karar vermek…”
Cenab-ı Allah’ın esmalarında birisi de, “Et-Tevvâb ”dır.
Tevvâb, “Tevbeleri kabul edici olan Allah.”
Kullarına, ‘af kapısı, rahmet kapısı, merhamet kapısıdır.’
Evvab, “Rücu eden. Geri dönen.
Günahlardan Tevbe edip hakkı kabul eden.”
Kur’an’ı Kerim’in 9. süresi, ‘Tevbe Süresidir’
Allah’ın Resulü (sav), “Pişmanlık duyman, bir çeşit tevbedir.”
Salih-i amel sahibi insan, ‘kendisini sorgulayandır’
Hadis, “Ölmeden evvel ölünüz.
Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz.”
Ne demişler; “Düne Tevbe, bugüne secde, yarına dua yakışır…”
Dün ile bugün ve gelecek arasında; ‘en sağlıklı esenlikli ihlaslı köprü’
Hz. Ali (ra), “Tevbeden daha büyük şefaatçi yoktur!”
Mevlana, “Davet et, hayret et, af et, tevbe et ama ihanet etme!”
İhanet, nefsin en büyük tuzağı… İnsanı ateşe götüren tuzak…
Bakara Suresi 222. Ayette şöyle buyrulur;
“Allah, tevbe edenleri ve temizlenenleri sever.”
Tevbe, arınmak, yıkanmak, temizlenmek, kurtuluşa ermek…
Hadis, “Günahından tevbe eden kimse, hiç günah işlememin gibidir.”
Tahrim Suresi 8. Ayette şöyle buyrulur;
“Ey iman edenler! Allah’a samimiyetle tevbe edin!”
O kadar günahı bir tevbeye sığdıran Rabbimiz var. Elhamdülillah.
İnancımız, ‘zorlaştırmayınız, kolaylaştırınız…’
Bizim dinimiz, ‘kolaylık dinidir…’
Hz. Ömer (ra.) “Tevbe edenlerle oturun, onların kalpleri yumuşak olur.”
Şefkati, merhameti, muhabbeti; ‘yumuşak kalpli insanlarda’ bulursunuz!
Tevbe kapısındaki insandan, ‘kötülük sadır olmaz!”
İmam Rabbani, “Yayılmış olan günahın, tevbesini yaymak lazımdır!”
Tevbe, ‘kötülüklere karşı manevi kalkan…’
Nur Suresi 31 ayette şöyle buyrulur; “Hepiniz Allah’a tevbe edin, ey mü’minler!
Belki böylece korktuğunuzdan kurtulur, umduğunuzu elde edebilirsiniz.”
Hadis, “Güneş batıdan doğmadan önce kim tevbe ederse,
Allah onun tevbesini kabul eder…”
Hud Suresi 3. Ayette de şöyle buyrulmaktadır;
“Rabbinizden sizi bağışlamasını isteyiniz; sonra ona tevbe ediniz.”
Tevbe insana, ‘iç huzuru…’ sağlık, esenlik, mutluluk veriyor…
Tevbe ile ‘temiz bir sayfayı…’ kendinize açıyorsunuz!
Allah’ın Resulü(sav); “Vallahi ben günde yetmiş defadan fazla;
Allah’dan beni bağışlamasını diler, tevbe ederim”
Kıyamet Suresi 49. Ayette şöyle buyrulur; “Her insan hata eder.
Hata edenlerin en hayırlısı ise tevbe edenlerdir.”
Dua, Şükür, Tevbe… Yüce Yaratıcıya yönelişimizdir…
Mevlana, “Tevbe bineği, şaşılacak bir binektir.
Bir solukta aşağılık dünyadan göğe sıçrayıverir…”
Bir söz vardır; “Ne oldum deme, ne olacağım de…”
Hz. Ali(ra.); “Allah herhangi bir kuluna tevbe etmeyi ilham etmişse,
Ona azap etmemeyi murat etmiştir…”
Tevbe Kapısı; ‘ikram ve izzet kapısıdır…’
Abdullah B. Ömer ne diyorlar;
“Kim işlediği bir günahı hatırlar, ondan dolayı acı duyarsa,
Ümm’ul Kitab’da (Levh-i Mahfûz) o günah silinmiş olur!”
Günahı bileceğiz, ‘derin bir ah…’ çekeceğiz!
Günahlara tevbe ve iman edip iyi davranışlarda bulunmak…
Allah’ın bağışlanmasını istemek… Merhametine sığınmak…
Hayatı, kendimiz için, çevremiz için, insanlık için güzelleştirmek…
Sürekli barışa, huzura, güvene, esenliğe çağrıda bulunmak…
Hadid Suresi 9. Ayet; “ Şüphesiz ki Allah,
Size karşı çok şefkatli, çok merhametlidir…”
Tevbe, şefkati yudumlamaktır… Erdemli insan yolunu tercih etmektir.
Nisa Suresi 16. Ayet; “Şüphesiz ki Allah tevbeleri çokça kabul eden
Ve merhameti bol olandır!”
Maide Suresi 56. Ayette; “Şüphesiz ki Allah ‘dan yana olanlar üstündürler!”
O üstünlük, ‘takvadır’ Takva, ‘korunma şemsiyesidir’
Tevbe, karanlıktan ışığa, çoraklıktan berekete, zorluklardan kolaylıklara…
İç ve dış dünyamızı aydınlatan manevi rıhtımımızdır…
