KİBİRLENMEK
(Allah ona) şöyle buyurdu; ”sana emrettiğimde, secde etmekten seni men ’eden nedir?”
(İblis) dedi ki “Ben ondan daha hayırlıyım. Beni ateşten yarattın,
Onu ise çamurdan yarattın!”
(Allah şöyle) buyurdu, “Haydi hemen in oradan!
Orada (Cennette) kibirlenmek haddine düşmez;
Haydi, çık, çünkü sen alçaklardansın!” (A’raf, 12,13)
Kibir, insanın büyüklenmesi… Nefsine esir olması…
Kendisinden başkasın, ‘hakir görmesi’ küçümsemesi…
Kibir, bütün güzellikleri çirkinleştirir…
Yüce Yaratıcı buyuruyorlar;
“Şüphesiz ki ayetlerimizi yalanlayıp, ona karşı kibirlenenler yok mu?
Onlara gök kapıları açılmaz, (Ayet, A’raf, 40)
Kibir, kendi içinde bela… Kibir, ateşin kaynağı…
“Allah’ım bizleri nefislerimizle baş başa bırakma!”
NİMETLERE ŞÜKRETMEK
“Celalim hakkı için, size yeryüzünde imkân verdik (orada yerleştirdik)
Ve orada sizin için geçim vasıtaları kıldık.
(Siz ise) ne kadar az şükrediyorsunuz” (A’raf, 10)
Hayatın bütün renkleri bizler için nimettir…
‘Nimete şükretmek’ Hakk’ı birlemek, Hakk’a ibadettir…
Sabırdan tahammüle, kanaatten tevekküle…
Her hâlükârda, ‘hayatı teneffüs’ nimettir.
Aczimize, çaresizliğimize tatlı bir esintidir,
“Nimete şükretmek…”
TAKVA ELBİSESİ
“Ey Âdemoğulları! Size avret yerlerinizi örtecek bir elbise,
Bir de giyinip süsleneceğiniz) bir süs elbisesi indirdik.
Bir de takva elbisesi ki, o (hepsinden) daha hayırlıdır.
Bu (maddi ve manevi elbiseler), Allah’ın ayetlerindendir;
Umulur ki, düşünüp ibret alırlar” (A’raf, 26)
İnsanlar için en hayırlı elbise, ‘takvadır’
Üstünlük, ‘malda, şanda, şöhrette, makamda’ değil!
Üstünlük, ‘takvadadır…’
Takva nedir; “insanın kendisini korumasıdır!”
TEMİZLİK SAĞLIKTIR…
“Ey Âdemoğulları! Her namaz yerinde (namazlarınızda)
Ziynetinizi alın (temiz elbiselerinizi giyinin),
Yiyin, için fakat israf etmeyin!
Çünkü o israf edenleri sevmez” (A’raf, 31)
Olmazsa olmazımız, ‘temizlik…’
Temizlik, ‘iç ve dış temizliği’ olarak da bilinir.
Aklımızı, fikrimizi, zihnimizi, bedenimizi öncelikle temiz tutacağız
“temizlik imandandır!”
Temizlik bu bağlamda; ‘sağlıktır, esenliktir, güzelliktir…’
Hastalıklara karşı nasıl bir çağrı yapılıyor; “temiz olunuz!”
HARAM
“De ki; “Rabbin, ancak (zina gibi) çirkin işleri;
Onların açık olanını ve gizli olanını, (her türlü) günahı,
Haksız yere haddi aşmayı,
Hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi (asılsız olarak)
Allah’a ortak koşmanızı ve Allah’a karşı asla bilemeyeceğiniz şeyleri
Söylemenizi haram kıldı.” (A’raf, 33)
Hayatı güzelleştirmek için, ‘A’dan Z’ye…’ haramlardan kaçacağız!
Haramlarda, ‘kötülük, çirkinlik, fenalık, zulüm haddi aşma’ vardır.
Haramlarda, ‘kul hakkını gasp etme, hukuksuzluk, isyan’ vardır
HER ÜMMETİN BİR ECELİ…
“Her ümmetin (büyük küçük her topluluğun) bir eceli vardır.
Artık ecelleri geldiği zaman, ne bir an geri kalabilirler,
Ne de öne geçebilirler” (A’raf, 34)
Her insanın olduğu gibi, küçük veya büyük her topluluğun;
“Bir eceli vardır!
İnsan, hayatın kısa ve fani olduğunu bilecek…
Tarih ilmi, ‘bizlerden önce yaşamış/ hayat sürmüş;
Medeniyetler kurmuş milletlerin hayatını anlatır!’
Kur’an da, ‘medeniyetlerle ilgili kıssalar yer alır’
Geçmiş, yaşanmış hayat; ‘bizlere dersler, öğütler vermelidir’
DUA
“Rabbinize yalvara yalvara ve için için dua edin!
Şüphesiz O haddi aşanları sevmez!” (A’raf, 55)
“Ve ıslah edilmesinden sonra yeryüzünde fesat çıkarmayın;
(Azabından) korkarak ve (rahmetini) ümid ederek O’na dua edin.
Şüphe yok ki Allah’ın rahmeti, iyilik edenlere pek yakındır.” (A’raf, 56)
Dua, Hakk’a el açmaktır… Yalvarmak, yakarmaktır…
Kulun dileğini Yüce Yaratıcıya arz etmektir…
Özellikle de, şu günlerde, “duaya o kadar çok ihtiyacımız var ki!”
Yüce Yaratıcıya, “99 güzel adıyla/ esmasıyla duada/ niyazda/ yakarış da bulunacağız!
Yüce Yaratıcıya, “çaresizliğimizi, aczimizi arz edeceğiz!”
Dualar, ‘hayatı güzelleştirir…’ Dua, ‘insanı olgunlaştırır’
Dua, ‘hayatın sükûtu, erdemliği, esenliği, faziletidir’
TOPRAK…
Ayet, (Toprağı) iyi olan beldenin bitkisi, Rabbinin izniyle (güzel) çıkar.
Kötü olanın ise ancak zor çıkar. (çıksa da pek faydası olmaz)
Şükredecek bir kavim için ayetleri böyle açıklıyoruz.” (A’raf, 58)
Bir mü’minin kalbi, mümbit arazi gibidir… Rahmet damlaları ışıl ışıldır…
Suya kanmış, arınmış, İslam hakikatleriyle boyanmıştır…
Kur’an bizlere, her manada ‘misaller’ getirmiştir.
O misaller insanı, ‘ruhi olgunluğa taşımaktadır’
