Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

KARANTİNA KAVRAMI

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

 

Koronavirüs için,  “21 asrın salgın / öldürüşü hastalığı” diyebiliriz.

Çin’in Wuhan kentinde ilk olarak ortaya çıkan Korona (COVID-19) virüsü,

Canlar alarak yayılmaya devam ediyor.

Yerküresinde, ‘vaka sayısının yüzbinlerle ifade edildiği…’

İnsanı/ İnsanlığı/ Sosyal Hayatı bütünüyle tehdit eden Korona Virüsü…

On binin üzerinde insan bu amansız salgında hayatını kaybetti!

Türkiye’de, hasta sayısı her geçen gün artıyor…

İnsanımızı psikolojik olarak da etkiliyor…

Aşısının henüz bulunmadığı,

Yerküresinde, ‘genel bir tedavisinin arandığı…’ salgın hastalık…

Koronavirüsden ölenlerin ortak özelliği,

“Yaşlılar ve vücut direnci zayıf insanlar…”

Koronavirüs için ülkelerin ortak çağrısı;

“Evinde Kal…” ve “Sağlığın için Dışarıya Çıkma…”

Sağlığın için, ‘sosyal hayatta mesafeli ol’

Kendinizi, ‘Karantinaya…’ alınız!

Dış dünya ile bir bakıma, “İzolasyon…” uygulayınız!

Karantina bir bakıma, ‘korunmak…’

Sabırla, Sükûtla, Sebat ederek hayata tutunmak…

 

Burada ilk akla gelen, “Karantina Kavramı…”

Karantinanın eş anlamlısı, “İzolasyon” ve “Tecrit”

Karantina, Tıp dilinde sağlık önlemi” olarak bilinir.

O halde Karantinayı şöyle tanımlayabiliriz;

“Bulaşıcı bir hastalığın yayılmasını önlemek için

Belli bir bölgenin veya yerin kontrol altında tutulup

Giriş-Çıkışların engellenmesi biçiminde tanımlanır.”

Bu hastalık, “başkalarından ayırarak tecrit etme…”

“Karantina” kelimesi, “Kırk Gün” anlamına geliyor.

Karantina, Venedik dilinde; “guaranti giomi”  olarak biliniyor.

Bu kelime/ veya Kavram ilk defa ne zaman kullanılmıştır?

“14. yy’da,  vebadan korunmak için…” kullanılmıştır.

Avrupa’da, “Kara Ölüm” olarak hafızalarda kazınacaktır.

Öyle ki, “1348 ila 1359 yılları arasında ‘Veba’dan;

Avrupa nüfusunun yüzde 30’unun ölümüne sebep olacaktır.

Bir realiteyi çok iyi bilmeliyiz;

“Karantinaya ait ilk esaslar, ilk tatbikat İslam Âleminde uygulanır!”

Karantina Kavramı şu şekilde ifade edilecektir;

“Bulaşıcı hastalıkların yaygın olduğu bölgelerden gelen,

İnsan, hayvan, gemi ve malların tecrit edilerek bekletilmesi.

Bulaşıcı bir hastalığa yakalanan insan ve hayvanında;

Diğerleri ile temasının kesilmesi…”

 

İslam Dini, ne kadar mükemmel ve münezzeh bir din…

Tertemiz, pırıl pırıl, duru ve arı…

Allah Resulü (sav) buyuruyorlar;

“Veba olan girmeyiniz;

Ve veba olan bir yerden başka yerlere gitmeyiniz!”

Bu kural, “insanı ve insanlığı yaşatmak için…”

Kesinlikle, ‘yasaklar olarak düşünülmemeli’

Hz. Ömer Şama giderken, “Şam’da taun olduğu” iletilir.

Hz. Ömer’in tarihe şerh düşecekleri meşhur ifadeleri;

“Allah’ın kaderinden yine O’nun kaderine kaçalım!”

Şehre kesinlikle girmeyelim!”

Dünya Sağlık Teşkilatı;1952’lerden bugünlere;

Kolera, Veba, Çiçek, Sarıhumma, tifo…”

Gibi hastalıkları, ‘bulaşıcı hastalıklar’ olarak nitelendirir.

Koronavirüs ile birlikte birçok kelimeler/ kavramlarla da tanış oluyoruz;

“Covit-19, Vaka, Enfekte, Gözlem, Karantina,

İzole etmek, Temas,  Pandemi,  Semptom, Sosyal mesafe vesaire

Artık birçok yeni kelimeler/ veya kavramlarla içiçeyiz!

Onlar, her biri, hayatımızın doneleri’ olacak…

Şurası bir gerçek ki, ‘yolculuğumuz sabırla…’

Sabırla birlikte, ‘nefsimizle cihadı…’ öğreneceğiz

Sabırla birlikte, ‘hayati disiplinleri…’ öğreneceğiz

Sabırla birlikte, ‘tefekkür…’ edeceğiz

Ecdat ne diyor, “Sabrın sonu selamettir…”

Elbette ki, “her gecenin bir sabahı…”

Elbette ki, “her kışın bir baharı…” olacaktır.

İnsanlık tarihi çok zor bir dönemeçten,

Şurası bir gerçek ki, ‘zor bir imtihandan geçiyor’

Sebepler ve tecelliler birbirine sımsıkı bağlı…

İnsan, ‘kâinatın özüdür’ diyoruz!

Bu çetin yolculukta, ‘özümüze’ döneceğiz!

Ne demişler, “Kendini bilen, Hakk’ı bilir”

 

 

 

 

 

 

.

 

Yazarın Diğer Yazıları