Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

EVDE ÜRETEBİLİR MİYİZ?

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Koronavirüs için, ‘asrın belası’ diyoruz!

İster istemez, ‘hayatımıza kısıtlamalar…’ geldi/ getirildi!

Her geçen gün, ‘farklı kısıtlamalar…’

Evlerimize çekildik…

23 Nisan Tarihi, “Arife Günüydü…’

Ramazana hazırlıklarımız olmalıydı…

23 Nisan Tarihi, “Milli Hâkimiyet ve Çocuk Bayramıydı!”

O heyecanı da, ‘evimizde yaşadık…’

Elbette, her şey ‘sağlığımız için…’

Evlerimiz, ‘ramazanlı günlerde yegâne mescidimiz’

Evlerimiz, ‘ofisimiz…’ oldu bile!

İletişim Teknolojilerinin marifeti daha iyi anlaşılır oldu!

Türkiye’de, ‘eğitimde yeni bir dönemi’ yaşıyor

Aileler, ‘iletişim teknolojileriyle…’ biraraya geliyor

Telekonferanslar gerçekleştiriyorlar

Sanal ortamda, ‘bir aradasınız’

İletişim teknolojileriyle ancak, ‘bir aradasınız’

Özellikle de, ‘sosyal medya…’ daha etkili

Gazeteler, ‘dijital ortamda…’

Şu günlerde en sıcak tartışma konusu, “ÜRETİM!”

Ne kadar zamana kadar, “ÜRETMEDEN TÜKETECEKSİNİZ!”

Artık, evinizde de; ‘çareler’ veya ‘çözüm yolları’ arayacaksınız

15. 02.2008 Tarihli  “Ev Ekonomisine Yönelme” makalemiz,

Sanki bugünleri zihnimizde, ‘okur gibiyiz’

O tarihli makalemizden pasajları paylaşmak istiyorum;

 

“Kriz bir sendrom mu? Bir şey var ki, bu toplumun bünyesine uymayan;

Hastalık haline gelen mikropları milletin bünyesinde gelişmesine yol açmıştır.

Nedir bunlar?

Teslimiyet, tembellik, mücadele ve müdahale gücünü yitirme, inisiyatifi kaybetme vs. “

İşsizlik! Bir köhne kelepçe... Onu kırmanın yolu;

“Ev Ekonomisi Uygulaması” ile açılır!..

Bu bir kapalı ekonomiye çağrı değil...

Ağrıyan ve sancısı dayanılmaz hale gelen vücuda yeni bir teşhis ve tedavi yöntemidir...

Bu şehirde; Her hane, ‘bir imalathane’

Her fert, üretim eğilimini yakalayacak bir anlayışta buluşmalıdır.

Bu millete, yıllarca; ‘balık verdik... Balığı tutmasını öğretmedik’

Şuna inanıyorum; “Türk insanı zekidir, çalışkandır. Yeter ki, onlara ufuk gösterilsin,

Yeni patentler insanlığın kısa sürede hizmetine kazandırılır.  

Ekonomi ve katılım! Çalışan ve üreten insan, ‘toplumla barışıktır’

O güvene ve huzura doğru yoğun bir koşu içerisinde kendisini bulacaktır.

Sektör mü? İnsan elinin mahareti, insan zihninin keşfediciliği/

Harareti, bedelinin hamaratı; Bir gergef gibi zamana kemendini atacaktır.

Bütün bunları özetlersek; Bir ses çığlığa dönüşebilir!.

Bir kıvılcım çok büyük ateşler yakabilir!.

Bir taş, çevresinde daireler çizerek çok büyük dalgalara vesile olabilir.

 

Şu Soru Akıllara Gelebilir?

“Aile” veya “Ev Ekonomisini” hangi cepheleriyle güçlendirebiliriz?

Şunu öncelikle kabullenmemiz gerekiyor;

Tasarruf, ailede başlar!.

İsrafa yönelik anlayış, ev ekonomisinde kırılır!

Güven ve moral, aile denen kutsi çatıda mayalanır!

Üretim ile birlikte verim ekonomisinin temel nüansları bu çatıda şekillenebilir!

Düşünen ve üreten bir toplum ile Ferhat gibi dağlar delinebilir!

“Evlerimizde Üretime Katkıda Bulunabilir miyiz?

Ecdat, “bir elin nesi, iki elin sesi…”

Ecdat,  “bir kıvılcım, gönül yangınlarına vesile…”

Kur’an da, “Şura Suresi…”  38 ayette şöyle buyrulur;

“Onların işleri aralarında danışma iledir!”

Birbirimize danışacağız; ‘tanış olacağız’

Gaye birlik olmaksa; birlikte ‘fikirler, düşünceler’ üretmekse;

Haydi, “83 milyon bir yürek olalım…”

Haydi,  “ortak akılda ve kanaatte…” bir araya gelelim

Şura Suresi 39 ayette şöyle buyrulur;

“Ve kendilerine zulüm vaki olduğu zaman,

Onlar yardımlaş(arak intikamlarını al)an kimselerdir…”

Bu milletin neye ihtiyacı var, “YARDIMLAŞMAYA…”

Yardımlaşma, toplumda; ‘dayanışma şuurunu’ güçlendirir!

Bir dörtlüğümüzde şöyle sesleniriz;

“Zulme meydan verme, onun ateşi;

“İçinizde iyileri de yakar”

Ümmetlerin helakini bir düşün!

Düşleri bile zihinlere zarar”

Şu toplumda, ‘ataleti yıkacağız…’

Şu toplumda, ‘nemelazımcılığı yıkacağız…’

Şu toplumda,  ‘cehaleti yıkacağız…’

“BİR OLACAĞIZ, DİRİ OLACAĞIZ, İRİ OLACAĞIZ!”

İnancımız, “Birlikten rahmet doğar” buyuruyor.

 

Ramazanın şu güzel günlerinde;

Gönüller arasında, ‘irfan, ihlas, hidayet köprüleri’ kuracağız!

O köprülerle, “Evlerimizi ihya ve de inşa edeceğiz…”

“Üç aylarda; kandil, kandil nur yağar

Dillerde dua, kalplerde âmin var

Nur feyzinden; sır içinde sır doğar

Galu Bela’da edilmiş yemin var.”

Aileyi, Nesli, Hayatı Koruyacağız…

“Birlik Şuuru İçerisinde…”

O şuur ki, “toplumun iki yakasını biraraya getiriyor!”

İnsan, ne kadar güçlü olursa; ‘toplumda o kadar güçlü olur’

Modelimiz, ‘insandır…’

İnsana değer veren bir anlayışla stratejiler geliştireceğiz…

Şu günlerde, “Ev/ veya Aile Ekonomisini’  konuşalım!

Kalkınan bir model de, ‘Ailenin Yeri…’ neler olabilir?

 

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları