Bu ifadeye dikkat kesilmenizi isterim…
“Elazığ İlimiz, Türkiye’nin Sigortası…”
Şehrin sadece; son iki asrını,
Yetiştirmiş bulunduğu, ‘insan profiliyle birlikte’ inceleyiniz!
Anadolu Coğrafyamızın, ‘Kadim Şehriyle…’ buluşursunuz!
Son iki asırda bu şehir, ‘yüzlerce ilim-mütefekkir insan…’ yetiştiriyor
Kaşgar için Divan Şehri, Buhara için Hadis Şehri,
Belh, Buhara, Ahlat için Kubbet-ül İslam Şehri,
Harput-Elazığ için ‘Vuslat Şehri’ diyoruz
Bu kadim coğrafya, ‘tarihi buluşturan şehir’ olarak da anılır
Harput için nasıl bir ifade kullanıyoruz;
“Kafkaslara da, Balkanlara da, Basra’ya da yakın…”
Çanakkale’yi, Yemen’i, Sarıkamış’ı sizler en sıcak hislerle birlikte;
Harput- Elazığ Şehrinde yaşarsınız!
Nisa Suresi 69. Ayeti okuyalım;
“Allah’a ve Peygambere itaat edenler, işte bunlar,
Allah’ın kendilerine nimet verdiği,
Peygamberlerle, Sıddıklarla, şehitlerle ve iyi kimselerle beraberdirler.
Bunlarsa ne güzel birer arkadaş…”
Harput’ta, bir yanda ‘tasavvuf kültürünü’ yaşarsınız…
Harput’ta bir yanda, ‘tefekkür dünyasını’ yaşarsınız…
Harput’ta bir yanda, ‘ilim ve irfan ocağında’ feyz alırsınız..
Buralar, Hz. Mevlana’nın ilk durağıdır…
Buralar, Ahilik Kültürünün harmanlandığı diyarlar…
Buralar, Bağdat Fatihi Genç Osman’ı yetiştiren iklim…
Buralar, ‘sanatın yedi rengini…’ yaşatan tarihin ilim muhiti
Sadece, “Harput Ahengi…” telaffuz edildiğinde;
Fırat Vadisinde, ‘hoyrat esintileri…’ yüzlerinizi okşar!
O esintiler, kâh ben Kerkük’üm, kâh Urfa’yım,
Kâh, Kafkaslardan esen yeller benim der…
Divan Kültürünün en nezih eserleri, Harput’ta kaleme alınır…
Harput-Elazığ’ın asıl manevi iksirinde neler vardır;
“Vatan Oğul, Bayrak Oğul, Millet Oğul, Devlet Oğul…”
Ahmet Yesevi Terbiyesinin asrımızdaki yansımaları…
Rahmet Mekân Ahmet Kabaklı Hocamızın da ifade ettikleri;
“Alperen Kültürü…” O kültürün ana kaynağı Harput (Elazığ)
Elazığ Şehrinin sadece, 1985’lerden 2020’li yılları…
Türk-İslam Coğrafyasını Birleyen Şehri…
Uluslararası Hazar Şiir Akşamları…
Türk Dünyası Hizmet Ödülleri…
Kardeş Şehirler Projeleri…
İlim ve İrfan Ocaklarında, “Sohbet Kültürü”
Ve… Son 30 Yılın Aydın Harekâtı…
Şairimiz ne diyorlar;
“Cihan-ârâ cihan içindedir, arayı bilmezler
Ol mahiler ki derya içredir, deryayı bilmezler”
İnsan potansiyeliyle, Türkiye’nin en nezih şehri…
Bizleri asıl ürküten nedir?
“Deprem Sonrası…”
Altını kalın çizgilerle belirginleştirmek istiyorum;
“Elit bir göçün yaşanabilmesi…”
Gerekli çalışmalar yapılmazsa, kim kaybeder?
“Türkiye’miz…” kaybeder
Acil koduyla ifade etmek isterim;
Elazığ’daki, ‘hasarlı evler…’
25 binin üzerinde…
Öyle nezih aileler biliyorum ki,
Helal lokma ile bir ömre bedel, inşa ettikleri mekânları…
Saniyelerle ayaklarının altından kayıp gidiyor!
Elazığ’da, ‘Orta Gelirli Aileler’ mağdur, mahzun, mahcup, perişan…
Dahası, Elazığ dışına; yakınlarının yanına; ‘göçe hazırlanıyor’
Bizim tarihimiz, ‘acı göçlerle…’ dolu
İsteriz ki, o acıları birlikte bir daha yaşamayalım…
Devletimiz gelsin, ‘yüksek sesle…’
“KİMSE MAĞDUR OLMAYACAK…
KİMSE SOKAKTA KALMAYACAK…
SICAK YUVALARINA EN KISA ZAMANDA KAVUŞACAKLAR…”
Şimdiden, “şehri yeniden inşa edecek” projeler dillendirilmelidir
Şimdiden, ‘şehrin ana kaynağı durumunda bulunan köylerimiz…’
“Merkez Köy Projeleriyle” sosyal dokuyu güçlendirmelidir…
24 Ocak ve Sonrası…
Sokaklar… Nefesleri buz kesilen sokaklar…
Sokaklar… Hevesleri, idealleri kum taneleri misali dağılan sokaklar…
Sokaklar öksüz… Sokaklar mahzun… Sokaklar garip…
Şehirde konuşulan tek şey; ‘deprem ve sonrası…’ yaşanacaklar
O sebepledir ki, bir yazımızda; “Deprem Çalıştayı” dedik!
İçtenlikle, “şehri, insanını ve taleplerini dinleyelim’
Her bir talebi de, ‘masaya yatıralım’
Tek bir akıl, ‘çözümleme’
Bakınız, ‘düğüm…’ demiyoruz!
Birlikte, beraberce; ‘çözüme giden serüven…’
Artık, ‘zamanla yarışalım’
Elazığ Şehrimizi, ‘adam gibi…’ doğru ve dürüst bir şekilde inşa edelim
Baştaki ifademi, cümlemizin sonuna iliştiriyorum;
“Elazığ, Türkiye’nin Sigortası…”
