Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

ELAZIĞ-KAZAN KÜLTÜR VE SANAT BULUŞMASI KANAL FIRAT'TA TEKRAR YAYINDA

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

03 Mayıs 2020 CUMARTESİ-PAZAR Günü Saat 10,00 sularında;

2’şer Bölüm Halinde; Kanal Fırat’ı takip ediyorum…

Bizleri 7 yıl öncesine taşıyan, tarihi,  efsanevi bir program…

Elazığ’daki bu tarihi program, TRT AVAZ’dan yayınlanıyor…

Elazığ’dan, ‘gönül coğrafyamıza yolculuk ediyoruz’

O tarihi yolculuk, O tarihi buluşma; 7 Yıl aradan sonra;

“Kanal Fırat Televizyonlarında…

Yıllar sonra bu programın Kanal Fırat’ta;

Bizleri o kadim günlerle bir daha buluşturuyor

Tekrar montajı yapılarak yayına hazır hale getiriliyor…

02-03 Mayıs 2020 Cumartesi- Pazar Günü, Saat 10.00’da;

Tarihi bir heyecana, yüksek bir morale taşınıyoruz…

Koronavirüs ’ün sıkıntılarından kendimizi soyutluyoruz…

Evlerimizde, huzuru birlikte yudumluyoruz…

Şunu hemen ifade etmeliyim, “Kanal Fırat’ın emekleri büyük”

Bunda şüphesiz ki, Kanal Fırat’ın Sahibi Prof. Dr. Yasemin Açık Hanımefendiye,

Kanal Fırat’ın Genel Yayın Müdürü Zeki Akbıyık’a müteşekkiriz.

MANAS Gönül Evi Koordinatörü Şener Bulut,

Ve Eyyüb Altın gecenin geç saatlerine kadar,

Ramazanlı Günlerde; Bu programın tekrar montajı için birlikte ter döktüler…

“Emeği… Ona harcanan “Alınterini”  kutsal biliriz…

Öncelikle, “emeğe saygımız büyüktür”

Onları yâd etmek/ anmak bizlerin asli görevidir…

Kanal Fırat’ta, “MANAS Şiir Günleri…” yıllarca yayına kondu…

Manas’ın Kuruluşundan Günümüze Yüzlerce Tarihi Faaliyetler…

O faaliyetlerle, güzel şehrimizi, gönül coğrafyamızı tekrar buluşturmak…

Tarihi soluklamak bizlere apayrı bir zevk veriyor.

İnşallah, “Türk Dünyasının Azığı” Elazığ Şehrimiz;

Tarihi Kadim Faaliyetlerle Bizleri Tekrar Buluşturur. Âmin

 

ELAZIĞ-KAZAN KÜLTÜR VE SANAT BULUŞMASI…

(25 Ekim 2013 Tarihinde Yaptığımız Açılış Konuşmasından)  

“Sabah namazı için, pek güzel, içli okunuyor ezan

Ey Kazan! Dertli Kazan! Dertli Kazan! Nurlu Kazan!

Buradadır atalarımın köşeleri, bucakları

Buradadır, dertli gönlün hurileri, cennetleri

Buradadır, hikmet, marifet, irfan, buradadır nur, “ (Abdullah Tukay )

Sayın valim, Sayın Bakanım, Sayın Milletvekillerim, Kazan’dan gelen çok kıymetli misafirlerimiz,

Ankara’dan İstanbul’dan gelen misafirlerimiz, Türk Edebiyatı Vakfı,

Fırat Üniversitesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü

 Ve Manas Yayıncılık’ın birlikte düzenlediği Elazığ Kazan Kültür ve Sanat Buluşması şehrin faaliyeti.

Şehrin kurum ve kuruluşlarıyla birlikte ortak bir akılda şekillendirdiği bir faaliyet, güzel bir örgütlenme örneği

Valiliğimiz, Belediyemiz, Üniversitemiz, Radyo Televizyon Üst Kurulumuz, , Elazığ Sanayi ve Ticaret Odamız, ,

MÜSİAD,  Ankara Kültür Derneği, TRT AVAZ’ın ve şehrimiz insanlarının bu faaliyette, Emekleri, Gayretleri, Teşvikleri

Ve de büyük katkıları var! Her birine müteşekkiriz. Kalbi şükranlarımızı arz ediyorum.

Bugün aramızda çok seçkin misafirlerimiz var. Sanat ve edebiyat dostlarımız var.

 Vefa ve fedakârlığı bir araya getiren, şehrin kanaat önderleri var.

Bu şehirde erdemlikleri paylaşan, gönül coğrafyamıza sürekli tebessüm eden

ve bizleri her faaliyette yalnız bırakmayan aziz hemşerilerimiz var.

İki kadim tarihi şehri buluşturan bu mütevazı faaliyette sizlere hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum.

Güzel Harput’umuz, tarihin yaşandığı kadim coğrafyamızın adıdır…

Elazığ, o tarihi mirası ‘yaşama azminde…’ olan;

Gönül coğrafyamızın, “manevi azığı” unvanına layık; Ecdat hatıralarının yâd edildiği, kutlu değerlerin adıdır!

Şair ne diyor, “Gül olmaz bağ-ı âlemde dikensiz”

Coğrafyama, ‘gönül…’ ismini verdim! Bugün şu yaşadığımız anda olduğu gibi.

Orada hislendim,/  O hislerle inledim,

Asırlar bir nağme oldu aktı!/ Aşkın feryadı oldum,

Taştım be gönül…/ Hasretin büyüledi, bizleri her dem!

Hep hüzünle anıldı ismin, Nedendir bilmem!

Gelin gurbeti kaldıralım lügatlerden;

Sıla…” diyelim, Vatan/ Yurt diyelim;

 ‘Ana dilimin konuşulduğu…’ her yere! Her toprağa

Bu kutlu şehirde 1990’lardan bugüne kadar onlarca faaliyet gerçekleştirildi.

Uluslararası Hazar Şiir Akşamları, Türk Dünyası Hizmet Ödülleri.

Bu faaliyetler bizleri kâh Ata yurdumuza, kâh evladı Fatiha’na, kâh yavru vatana taşıdı.

Sıklıkla bir araya geldik. Hasret giderdik. Her faaliyette de uzağı yakın ettik.

Bizim maksadımız bu bahtlı şehirde 21. asrın ‘destanını yazmaktır…’ gayretimiz!

Türk yurtlarının ‘gökçe zenginliğidir…’ bütün hayretimiz!

Köprüler kurduk, ‘tarihi şahsiyetlerle…’

Bakü, Bişkek, Almatı, Piri Türkistan ve Kazan;

Hanlar, Hakanlar yurdu, şimdi bizlere daha yakın!

Bir seferberliktir, bugünlerden yarınlara;

“Sevgi ırmaklarının…” üzerine kurulan her köprü! Bizlere haz veriyor, heyecan veriyor, güç veriyor.

25-26 Ekim 2013 Tarihleri, tarihin buluştuğu günler olacak…

Ünlenecek…’ Elazığ ismi Türk İllerinde! Türk yurtlarında.

“Elazığ-Kazan Kültür ve Sanat Buluşması…”

Elazığ’ın geleceğe miras bırakacağı,

‘Tarihi Beraberliğin…’ bir hoş sedası olacaktır…

Bu faaliyetler, ‘şehrin gökçe faaliyetleri…’

Niyetler hayır olursa, neticesi de güzel olurmuş!

Kazan, 1000 yıllık tarihî kültürümün adı!

Onda okurum, Asya Bozkırlarını…

Bozkırların, Alp yüzlü yiğitlerini…

O yiğitlerden, Abdullah Tukay’ı;

Tatarların ‘milli şairini’ dinleyelim;

“Ey ana dil, ey güzel dil, anamın babamın dili!

Dünyada çok şey bilirim senin sayende ana dili

En önce bu dille anacığım beşikte ninni söylemiş

Ardından geceler boyu nineciğim masal anlatmış.”

O ninnilerle başladı, ‘ilk eğitimimiz…’

O masallar büyüledi ufkumuzu…

Destanlar bizim; efsaneler, içimizdeki dünyamız…

Kazan, Elazığ’a 3 bin km ötede…

İçimizde yaşayan efsunkâr şehrimizdir, Kazan!

Bin yıllık tarihleriyle Kazan ile Harput bir birine o kadar benziyor ki.

Her iki şehrimiz de gönül coğrafyamızın tarihi mirası, hazinesidir.

Her ikisi de ilim muhitidir.

Her ikisi de ses ve söz ustalarını yetiştiren kadim şehirlerimizdir.

Her ikisi de coğrafyamızla tarihi buluşturan bir özelliğe sahiptirler.

Bugün misafirlerimizle birlikte,

 Elazığ Valiliği, Elazığ Belediye Başkanlığı, Fırat Üniversitesi Rektörlüğü

Ve Elazığ Ticaret Odasına yaptığımız ziyaretlerde ve yapılan sohbetlerde tarihi tefekkür ettik. 

“Bütün fikrim gece gündüz size aittir milletim

Sıhhatindedir sıhhatim hem, illetindedir illetim” diyen usta şair,

Kazan Türk’ünün ‘milli şairi…’ Abdullah Tukay’ı, Akif’imiz kadar severiz onu elbette yürekten…

Tukay, 27 yılı bulan genç ömrüne rağmen;

Kazan Türk’ünün, ‘ruh dünyasıdır…’ kimliğidir, harsıdır, ta kendisidir.

Onda Tatar türkünü okuruz.

Her dem çağlayan sesi, nefesi, öfkesi,  ‘nağmesidir…’

Milletine yazdığı bir şiirinde;

“Sen mukaddessin, muhteremsin indimde bütün her şeyden

Değiştirmem bütün kâinata milletimi, milliyetimi…

Vardır niyetim âcizane şairin olmaya

Sever benim kalbim “milli” kelimesini, bilmem neden?”

Akif, Muhammet İkbal, Ahmet Cevat, Elmas Yıldırım, Mağcan Cumabay.

Her biri civanmert şahsiyetler.

Sözlerini esirgemeyen bu milletin gönlünde taht kuran efsanevi kahramanlar.

Milletine ait olan, ‘sesler…’ sevdası, öfkesidir onlar!

Sadri Maksudi Arsal’ı, Yusuf Akçura’yı, Gaspıralı İsmail’i, Zeki Velidi Togan’ı

Yetiştiren o tarihî yurt, bugün tekrar hafızalarımızdadır…

Söylemeden edemeyeceğim,

Cengiz Aytmatov’un annesi de, Kazan Türklerindendir…

2013 Yılını, Azatlık Tatar Gençler Birliği;

“Batuhan Yılı…” olarak ilan etmişler!

Batuhan, Altın Orda İmparatorluğunun Kurucusu…

Bu bağlamda;

Kırım, Kazan, Nogay, Astrahan Hanlıklarınında kurucusu olarak anılmaktadır.

Tarihimin altın sayfaları olduğu kadar, hüzün yılları da, orada saklı!

O duyguları birlikte yaşayacağız…

Elâzığ’dan, Harput’tan gönül dünyamıza selamlar

Ve muhabbetlerimizi gönderiyoruz. Selamlar efendim

Yazarın Diğer Yazıları