Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

DÜNYA MÜSLÜMANA CEHENNEM Mİ?

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Kıyama Suresi 36. Ayette şöyle buyrulur;

“Eyehsebul’insanu en yutreke suden.”

Mealen, “Yoksa o insan başıboş bırakılacağını mı sanıyor?”

Kâinatta hiçbir şey, ‘başıboş yaratılmamıştır’

Hayatı, ‘gayesiz, hedefsiz, ilkesiz…’ düşünemezsiniz!

Allah’ın Resulü (sav) buyuruyorlar;

“Dünya Ahiretin Tarlasıdır’”

Ne ekerseniz, ‘onu biçersiniz…’

Şu Hadisi de dikkatle tefekkür edelim;

“Sizin en hayırlınız, ahireti için dünyasını,

Dünyası için ahiretini terk etmeyip,

Her ikisini birlikte yürüteninizdir.

Zira dünya ahirete ulaştırıcı bir vasıtadır.

Sakın insanlara yük olmayınız”

“Ebedi yaşayacakmış gibi dünya için

Yarın ölecekmiş gibi de ahiret için çalışınız!”

“İki günü birbirine eşit olan zarardadır!”

Üç defa yüksek sesle çalışmak, diyoruz!

Altını çizerek ifade etmek istiyorum;

“Dünya Müslüman’a cehennem!” sözüyle,

İnsanı, ‘tembelliğe, miskinliğe, ufuksuzluğa…’

Çağrı gibidir…

Hadis, “Hepiniz çobansınız;

Hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz!”

Hizmetkârdan Devlet Başkanına kadar…

Sorumluluk insanı, ‘gaye-ufuk insanı…’ yapar.

Casiye Suresi 13 ayette de şöyle buyrulur;

“Hem göklerde olanlar ve yerde bulunanların hepsini,

Kendi tarafından (bir lütuf olarak) sizin emrinize verendir;

Umulur ki şükredersiniz!”

Kâinat Sarayı,  o sarayın efendisi, ‘insan…’

 O insan kalkacak, “Dünya Müslüman’a Cehennem!” diyecek!

Söylerim sizlere, ‘bu nasıl nimete şükürdür’

Bizim inancımız, “Hayırlı işlerde yarışın’ diyor

Bizim inancımız, “Hakkı gizlemeyin’ diyor

Bizim inancımız, ‘fesat ve bozgunculuk yapmayın!’ diyor

Bizim inancımız, ‘iyilik ediniz’ diyor

“Ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız!”

Bizim inancımız, ‘çirkin işleri yasaklıyor’

Bizim inancımız, “En hayırlı azık; Takva!” diyor

Şunları gayet iyi bileceğiz;

“Hiçbir günahkâr,  başkasının günahını yüklenmez!”

“Allah kimseyi gücünün yetmeyeceği bir şeyle mükellef tutmaz!”

Adaleti ehline vermek,

İnsanlar arasında adaletle hükmetmek,

Ölçü ve tartıyı adaletle yapmak,

“Femen yâmel miskale zerretin hayren yerah!”

Zilzâl Suresi 7 ve 8 ayetlerde şöyle buyrulur;

“Artık kim zerre kadar bir hayır yapıyorsa, onu görecek”

“Kim de zerre kadar bir şer işliyorsa, onu görecek”

Her solukta, her adımda; ‘dikkat, rikkat, gayret…’

Bizim inancımızda ne, “bana dokunmayan bin yaşasın!”

Bizim inancımızda, “gemisini yürüten kaptandır!”

“İnsan başıboş yaratılmamıştır!”

Bu dünya insanoğlu için, “emanet yeri…”

Ahiret Yurdu ise, “karar yeri…”

Bizlere düşen görev/ veya sorumluluk;

“emaneti koruyacağız!”

Tekrar ifade etmek istiyorum;

“Dünya Müslüman’a Cehennem mi?!”

En’am Suresi 165 ayette şöyle buyrulur;

 “Sizi yeryüzünün halifeleri kılan ve size verdiği şeyler

(Nimetler) hususunda, sizi imtihan etmek için bazınızı derecelerle

Bazınızın üstüne yükselten o’dur.”

Kur’an, her ayetiyle; ‘nasihattir’

Nisa Suresi 58 ayette;

“Emaneti ehline vermemiz isteniyor!”

“İnsanlar arasında adaletle hükmetmemiz…” emrediliyor.

İsra Suresi 89 ayeti de birlikte tefekkür edelim;

 “Şanım hakkı için bu Kur’an da insanlara her çeşit misalden

(ve manadan) Muhtelif şekillerde açıkladık.

Yine de insanların çoğu inkârdan başka bir şeyi kabul etmediler”

Hemen burada şunu ifade etmek istiyorum;

Cennetin 8 kapısı bulunuyor;

Namaz ehli olanlar / sürekli namazını kılanlar, Salat (namaz) kapısından çağrılır.

Cihad ehli olanlar, Cihad kapısından çağrılır.

Oruç ehli olanlar / sürekli oruçlarını tutanlar Reyyan (su içip kanan) kapısından çağrılır.

Sadaka ehli olanlar /daima sadaka verenler, Sadaka kapısından çağrılır." (Buhari)

Kısaca bu 8 kapı şöyledir; “Salat, Cihad, Reyyan, Sadaka, Zikir, Af, Hac, Eymen…

Hac Suresi 77 ayette şöyle buyrulur;

“Ey iman edenler, rükû edin, secde edin,

Rabbinize kulluk edin ve hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz.” 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları