Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

DEPREMİN İZLERİ

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Bir dost insan, Elazığ sevdalısı,

Seko (Mustafapaşa ) Mahallesinden Mustafa Gülle;

Amcası Nihat Gülle’nin vefatı vesilesiyle İzmir’den Elazığ’a geliyorlar.

Bu acılı insanla Elazığ’ı, güzel şehrimizi konuşuyoruz… 

Acılar, sanatkâr bir insanda daha derin etkiler bırakabiliyor.

Tarihi şahsiyetleri yetiştiren Mustafapaşa Mahallesi,

Namı diğer adıyla Seko Mahallesi ve o mahallenin güzel insanı,

Mustafa Gülle…

Gözyaşlarına karışan duygu yüklü ifadelerle, “Depremi Seslendiriyorlar…”

İŞTE O İFADELER…

“Elazığ susmuş. Elazığ Üşi.

Dışarıda gar taneli, gayan düşen, üşümüş gakkolar.

Vah ölem Çadırlar da üşiler.

Deprem fena vurdu.

Asildir Elazığ’ın aziz insanları, çadırda yaşamak yardımlaşmak gücüne gidi.

Vah ölem vah benim memleketim

Hökümet Gonagının önü boş,  sovugda herkes evinde çaresiz.

Elazığ’ın yarısı yığılmış evler virane, insanlar pusmuş.

İzmir’den gakkomun taziyesine geldim, gış gıyamette.

Ben hiç bu kadar üşümemişdim…

Vah beni gakkom vah beni memleketim Elaziz.

Geçmiş olsun Aziz insanlar diyar.

Bu da gelir geçer üzülme.

Yarın İzmir’e dönim Hoşça kal Elaziz.”

Mustafa Gülle kendi elleriyle çizdiği karikatürü uzatıyor;

 

 

 Dışarıda kış kıyamet…

24 Ocak öncesi ve sonrası…

İki farklı şehir silueti…

24 Ocak öncesinde, ‘hareketli, canlı, konuşan bir şehir…’

Bulvarlar, Caddeler, Sokaklar ışıl ışıl…

24 Ocak sonrasında, ‘hüzün rüzgârları…’

Mahzun bir şehir… Hasar gören binalar…

Korku paniğinde sade insanlar değil;

Mekânlar… Bir şehrin hafızası…

Yıkılan her mekânda, her sokakta, her mahallede;

O kadar çok hatıralar saklı ki…

Acı günlerimizde feryadımıza koşanlar…

Azerbaycan’dan, Doğu Türkistan’dan kardeşlerimiz…

Ve 83 Milyon Türkiye’miz…

Anadolu Coğrafyamız; ‘şefkatin, merhametin adı…’

Depremin izleri o kadar derinlere işlemiş ki;

“Ağlayan nağmeler…”

“Asırların feryadı…”

“ Ağıtlar… Hoyratlar…”

Ey Elazığ… Güzel Şehrim…

“Birbirimize Hakk’ı ve Sabrı tavsiye edeceğiz!”

Soğukkanlılıkla, Sağduyuyla; Hayata Yürüyeceğiz!

“Bu da gelir… Bu da geçer…” diyeceğiz!

Diyeceğiz ama ‘ders alarak…’

Hayat dersimize daha bir gayretle çalışarak…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları