Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

DELİLLER KAVRAMI

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Sözlükte delil; “İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare.”

“Kanıt, Kılavuz, rehber” anlamlarına geliyor.

Kur’an, biz inananlar için gerçekte; “en büyük delildir!”

Ayette ne buyruluyor; “Şânım hakkı için, bu Kur’an da insanlara,

Her çeşit misalden (ve manadan) getirdik.

Ve muhakkak ki, onlara bir ayet de getirsen, o inkâr edenler elbette:

“Siz ancak batıl şeyler uyduran kimselersiniz” diyeceklerdir.” (Rum, 58)

Allah göstermesin, “gözlerin kör, kulakların sağır ve kalplerin katı…” olması!

Onlara ne kadar, “delil getirseniz de…” kalın bir perde vardır!

Hakikati görmezler, duymazlar ve işitmezler.

 

Kur’an, “ölümü ve dirilişi…” bizlere delil olarak getiriyor;

Ayet, “(O) ölüden diriyi çıkarır; diriden de ölüyü çıkarır;

Ve yeryüzünü ölümünden sonra diriltir.

İşte (siz de kabirlerinizden) böyle çıkarılacaksınız.” (Rum, 19)

 

Kur’an insanı, “yaratılış gayesini…” düşünmeye ve tefekküre çağırıyor.

İnsan ve onunla bütünleşen kâinat…

Ayet, “O’nun (kudretinin) delillerinden biri de,

Sizi (atanız Âdem’i) bir topraktan yaratmış olmasıdır.

Sonra siz (yeryüzünde çoğalıp) yayılan insanlar oluverdiniz” (Rum, 20)

 

İnsan ve aile ortamının varlığı…

O ortamın tesisinde ki, “manevi ülfet…”

O ülfetin kazanımı olan, “şefkat ve merhamet…”

Bütün bunlar, yüce yaratıcının bizlere “ihsanı, vergisi ve delilleri…”dir.

Ayet, “O’nun delillerinden biri de, kendilerine (meyledip) ülfet edesiniz diye

Kendi (cinsi) nizden size eşler yaratması

 Ve aranızda bir sevgi ve şefkat kılmasıdır.

Şüphesiz ki bunda düşünecek olan bir kavim için nice deliller vardır” (Rum, 21)

 

Sürekli düşünmüşümdür;

“göklerin ve yerin…” yaratılması!

“Lisanlarımızın ve renklerimizin…” farklı oluşu!

İlim ne yapıyor, “bizlere…” kapı aralıyor.

Kur’an ise bizlere, “nice delillerle…” birlikte ufkumuzu açıyor.

Ayet, “O’nun delillerinden biri de, gökleri ve yeri yaratması

Ve lisanlarınızın ve renklerinizin muhtelif olmasıdır.

Muhakkak ki bunda âlimler için kati deliller vardır.” (Rum, 22)

 

Gece ve gündüzün yaratılması…

Gecenin biz insanlar için, “örtü…” olması!

Gündüzün ise, “rızık arama için…” ışık olması!

Ve yine gecenin, “kandillerle süslü…” olması!

İlânihaye güzellikler bizleri düşünmeye sevk ediyor;

Ayet, “O’nun delillerinden biri de, gece ve gündüzde, uyumanız

Ve O’nun fazlından (rızkınızı) aramanızdır.

Şüphesiz ki bunda, işitecek olan bir kavim için nice deliller vardır” (Rum, 23)

 

 “Korku ve ümit…” insan hayatının med ve cezri.

Ve “hayat bahşeden nimet…” yağmurların oluşması!

Yeryüzünün bizlere rızık olarak, “sofra…” oluşu!

Ayet, “Hem O’nun delillerinden biridir ki,

Size korku ve ümîd içinde şimşeği gösteriyor ve gökten su indiriyor da

Onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltiyor.

Gerçekten bunda akıl erdirecek olan bir kavim için nice deliller vardır” (Rum, 24)

 

Gözlerimiz, “gök boşluğuna…” dalıyor!

Ve çaresiz bir şekilde tekrar geri dönüyor!

“göklerin yaratılması…”

“Ve direksiz olarak…” durması!

“Ve ölüm…” insanın tekrar kabirlerinden dirilişi!

Ayet, “O’nun delillerinden biri de göğün ve yerin

O’nun emriyle (bu halinde) durmasıdır.

Sonra sizi yerden (kabirlerinizden tekrar dirilmeniz için)

Bir davetle çağırdığı zaman siz hemen (oradan) çıkarılacaksınız” (Rum, 25)

 

Cenab-ı Allah’ın Kur’an da işaret ettiği delillerin her birinde;

“ölümü ve dirilişi…” hafızalara taşıyan dersler, ibretler, misaller veriliyor.

Ve şu muazzam kâinat sarayı; her şeyiyle mükemmel bir işleyişe sahip!

Kur’an bizlere, “basiretimizi açan…” farklı misaller veriyor.

Bizleri hakikate taşıyan, “deliller…”

Akledip düşünün diyor?

İlim adamlarına da çağrıda bulunuyor?

Kur’an, “ilim, hikmet, ihsan, irfan ve marifet…” dinidir.

Ayet, O’nun delillerinden biri de, (yağmurun önünde)

Rüzgârları müjdeci olarak göndermesidir.

Bu sayede size rahmetinden tattırsın,

Emriyle gemiler akıp gitsin,

Ve fazlından (rızkınızı) arayasınız; tâ ki şükredesiniz” (Rum, 46)

 

Yazarın Diğer Yazıları