Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

CUMHURİYETİN 96. YILINDA…

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Antlaşması imzalanacaktır…

Türk Devleti, bağımsızlığı İstiklal Mücadelesiyle tarihi zaferini;

“Bağımsızlıkla taçlandıracaktır…”

2. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanmasından 2 ay sonra;

“13 Ekim 1923 tarihinde Ankara Türkiye Devleti’nin Hükümet Merkezi olacaktır”

Tarihi günler… Sevinç gözyaşlarıyla; “6 Ekim 1923 günü Türk Ordusu İstanbul’a girecektir”

29 Ekim 1923 Tarihi bu milletin en erdemli tarihi günü olacaktır…

1921 Anayasasına eklenen maddeler;

“Türkiye Devleti’nin hükümet şekli cumhuriyettir”

“Türkiye Devleti, yönetim birimlerini bakanlar kurulu aracılığıyla yönetir”

Bu milletin tarihinde en önemli kazanım, “CUMHURİYETTİR…”

Cumhuriyetin Değerini anlamak için Ortadoğu’ya şöyle bir bakalım!

 

21. Asır coğrafyası üzerinde şöyle bir gezinti yapıyoruz;

Birçok İslam ülkesinin günümüzde;

“Şeyhlikler, Emirlikler, Krallıklar vs” tarafından yönetildiğini görüyoruz!

Bir kişini dudakları arasında olan bir yönetim şekli;

Bizim örfümüzde,

Bizim dinimizde var mı?

Kesinlikle hayır!

İnancımız ne diyor;

“Onların işleri kendi aralarında bir istişare iledir” (Şura, 38)

Duaların en güzeli nedir;

“Allah’ım bizleri nefsimizle baş başa bırakma…”

Nefis insana, ‘kötülükleri…’ emreder!

O kadar güzel ve mükemmel bir dinimiz var ki;

Bizleri, ‘kendi halimize…’ bırakmıyor!

Toplumla bütünleşmeyi bir bakıma ‘emrediyor…’

Ortadoğu ülkeleri üzerinde bir gezinti yaptığınızda;

Sizleri üzecek tablolar,

İstenmeyen/ veya arzu edilmeyen kareler vardır!

İşte, Suriye… İşte Mısır… İşte, Filistin…

Ve diğerleri…

Kaidedir, “Siz nasıl olursanız yöneticilerinizde öyle olur”

Sosyal kirlenme!

Günümüzde, ‘tabii bir vaka…’

Kendi insanına, ‘zulmeden…’ bir lider olur mu?

“Esat ve ötekileri…”

Doğu Türkistan,

Bu milletin, ‘ata yurdu…’

Medeniyetimin ilk filizlendiği Coğrafya’m…

Şimdi,  “Çin zulmü musallat olmuş…”

Haberlerde, ‘kan ve gözyaşı…’

İster Çin’de olsun, İster Suriye’de,

Ve ister ötekilerde;

Ülke isminin devamında; “Cumhuriyet…” yazıyor!

Sadece, Cumhuriyetin ‘ismi…’ var!

Kendisinin, ‘özü de…’ yok;

‘Sözü de…’ yok!  ‘Cismi de…’ yok!

 

Türkiye’mize şöyle bir dönüyorum;

Türk ve İslam dünyasına, ‘model…’ olmuşuz!

Gazi Mustafa Kemal Cumhuriyet için, “Fazilet…” der!

Fazilet sözlükte; “üstünlük, iyi ahlak, erdemlilik” anlamlarına geliyor!

Fazilet sözcüğünün tamamen karşılığı,

“Zillet…” sözcüğünün anlamı ise,

“Hor görülme, alçalma…”  anlamlarına geliyor!

Bugün günümüzde, ‘zillet ve meskenete duçar kalan…’ ülkeler var!

Bu ülkelere, “Müslüman kimliğini…’ yakıştıramam!

Ayet, “bir kavim kendisini bozmadıkça, Allah onları bozmaz…”

Türkiye’mizde var olan, ‘demokrasi terbiyesi…’

Bizleri bugünlere getirdi!

Ve öyle ki, Anadolu insanının sağduyusu;

“Fitneye ve bölücüye…” fırsat vermedi!

İslam’ı en iyi bir şekilde yaşayan da;

Anadolu insanı değil mi?

Ondaki, mükemmeliyet değil mi?

O sebepledir ki, Cumhuriyet bizim insanımızla;

Lisanımızla, kimliğimizle, “Özdeşleşmiştir…”

İnancımız bizlere, “Vatan sevgisi imandandır…” diyor!

O sevginin içerisinde, “bütün kutsallarımız…” var!

Hz. Ebubekir; “İdaremde isabetli olduğum sürece bana yardım edin.

Doğruluktan ayrılırsam beni düzeltin. Doğruluk emanet, yalancılık hıyanettir.”

Hz. Osman ise ilk hutbesine; “Allah’ım ben zayıfım beni güçlendir,

Allah’ım ben sertim, beni yumuşat,

Allah’ım ben cimriyim, beni cömert kıl…”

İnancımız, “Zulümde yardımlaşmayınız…” diyor!

Birbirinize karşı; yumuşak davranınız,

Hoşgörü kanatlarını indiriniz,

Birbirinizi seviniz, diyor!

Ayet, “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygambere de itaat edin,

Ve sizden olan emir sahibine de itaat edin.”

 

Cumhuriyet, “Seçilmiş bir başkanın idaresi altında bulunan devlet.”

O halde Cumhuriyet, “Millet hâkimiyetine dayanan bir idare şekli…”

Şair ne diyor;

“Eğilmez başımıza taç yaptık hürriyeti

Zaferle kalbimize yazdık Cumhuriyeti”

Atatürk’ün dediği gibi Cumhuriyet;

“Ahlaki fazilete dayanan bir idaredir.”

Nihat Sami Banarlı ise cumhuriyeti,

“Millet içinden adam yetiştirme rejimi” olarak tanımlıyor.

Cumhuriyetin 96. Yılında;

Öncelikle kutsallarımız diyoruz;

“Bayrak, Ezan, Kuran, Vatan,  Hürriyet…”

Bütün bunların toplamı nedir;

Bu müstesna coğrafya da,

“Barışı, huzuru, güveni, istikrarı ve istikbali…” korumak!

Bu coğrafyada, “Bir olmak, diri olmak, iri olmaktır…”

Bugün, milletçe; milli mücadele kahramanlarını rahmetle anıyoruz.

Ruhları şad olsun…  Mekânları Cennet olsun…

 

TARİHTE 29 EKİM

29 Ekim 1913 - Batı Trakya Bağımsız Hükûmeti yıkıldı.

29 Ekim 1923 - Türkiye'de Cumhuriyet ilan edildi, Mustafa Kemal Atatürk ilk cumhurbaşkanı seçildi.

29 Ekim 1924 - Milletler Cemiyeti Konseyinde, Türkiye-Irak sınırı, Musul'u Irak'ta bırakacak biçimde saptandı.

29 Ekim 1929 - New York Borsası çöktü; Amerika Birleşik Devletleri'nde ekonomik depresyonun başlangıcı.

29 Ekim 1930 - Ankara'daki Cumhuriyet Bayramı törenlerine Yunanistan başbakanı Venizelos da katıldı.

1933 - Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, Cumhuriyetin ilanının 10. Yılı sebebiyle nutkunu okudu.

29 Ekim 1961 - İlk Türk yapımı otomobil Devrim, Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'e armağan edildi.

29 Ekim 1987 - Cumhuriyetin 64. yılında yerli yapım F-16 uçağı uçtu.

29 Ekim 1992 - Kazakistan ve Türkmenistan, ilk büyükelçiliklerini Ankara'da açtılar.

29 Ekim 1998 - Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Özbekistan ve Türkiye, Hazar ve Orta Asya petrollerinin batı pazarlarına Bakü Tiflis Ceyhan Petrol Boru Hattı'yla ulaştırılmasına ilişkin Ankara Deklarasyonu'nu imzaladılar.

30 Ekim 1923 - Mustafa Kemal Paşa, Başbakanlığa İsmet Paşayı (İnönü) atadı.

30 Ekim 1973 - Boğaziçi Köprüsü, Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından açıldı.

 

Yazarın Diğer Yazıları