Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

CEHALETTEN ÇARPIK ŞEHİRLEŞMEYE…

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Sizler öncelikle düşmanlarınızla savaşırsınız değil mi?

Bu ülkenin en büyük düşmanlarını sayar mısınız?

Bütün insanlığın en büyük düşmanı, “Cehalet…”

Kötülüklerin anası, “Cehalet…” olarak bilinir.

Âşık Veysel, “Gül ise de koklama…”

Zümer Suresi 9. Ayette ne buyruluyor;

“De ki; Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?

Ancak (selim) akıl sahipleri ibret alır!”

İbret almayan, ders almayan, nasihat dinlemeyen bir toplum?

Atalar ne diyorlar;

“Bir musibet, bin nasihatten yeğdir!”

Çarpık şehirleşme, ‘şehirlerin başına musibettir’ denildi?

Kim anladı, kim dinledi? Kimler doğruları söyledi?

Mevlana, “Cahil olanların merhameti ve lütfu azdır!”

Allah Resulü (sav); “Cahiller, cesur olurlar!”

İmam-ı Azam, “Cahillerle yaptığım bütün tartışmaları kaybettim!”

Bizler hala, ‘cehaleti yenemedik’

Şehir, “tarih, kültür, kimlik, zevk, incelik, zarafet, estetiktir!”

Şehir, insanıyla, mekânıyla bir duruştur/ tavırdır, edebdir…

Bu milletin, ‘kadim şehir kültürü…’ nerede?

2020’lere, ‘tarihi yıka yıka geldik…’

Gözümüz, ‘gönlümüzde…’ olmadı?

Kulağımız, ‘kalbin ritmini…’ dinlemedi?

Olanlar…  ‘ibre şaştı…’

Hz. Ali, “Cahillerin kalbi dudaklarında, âlimlerin ağzı kalplerindedir.”

Ne kadar kalbi ve hasbi olabildik?

Allah Resulü (sav); “Kim ben bilginim derse, odur cahilin ta kendisi!”

“Bilgiçlik taslayan ukalalar…”

Hiç sizleri terk etmeyen gölgelerinize demi bakmadınız?

Hz. Ömer (ra.); “Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz!”

Kendisini hesaba çeken insan, ‘dirayetli olur…’

“Daha ehliyetli, daha doğru kararlar verirler…”

Bu şehir, bu ülke, “çarpık şehirleşmeyi…” süratle terk edecek!

İnsanca yaşayabileceğimiz, ‘kimliğimizle uzlaştığımız’ bir doku…

Bir daha, ‘deprem şoku yaşamamamız için…’ mimari estetik!

Fikir, düşünce, akıl birliği… İstişare… İstişare… İstişare…

Bizler isteriz ki, Elazığ Şehrinde; “mimaride yeni bir estetik getirelim!”

İki bin yıllık tarihimizin görselliğini kadim şehrimize taşıyalım!

Tarihi kimliğimizin dokusuyla 21. Asrı buluşturalım!

Öyle bir şehir inşa edelim ki, ‘insana tebessüm eden…’

Sizlere yaşama zevkini veren; ‘huzura yürüyen bir şehir…’

 

MUTLU MUSUNUZ?

Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK)’in verilerine baktığımızda;

2019 yılında; “mutlu olduğunu beyan eden insanımızın oranı;

Yüzde 52,4…”

 Mutsuz olduğunu beyan eden insanımızın oranı, “yüzde 13,1…”

Mutluluk Sözlükte, “Bütün özlemlere, bütün isteklere eksiksiz bir biçimde,

Ve sürekli olarak erişilmekten duyulan kıvanç durumu”

Mevlana, “Mutlu olmak istiyorsan gururu bırak,

Gönüller almaya bak…” diyor.

Mutluluk ekseninde yer alan en güzel kavramlar nelerdir;

“Selam, selamet, esenlik, saadet, huzur, güven, emniyet…”

Şu hayatta bütün kavgamız nedir?

“İyi insan olmak…”

Frederik Amiel, “Gerçekten mutlu olanlar, iyi insanlardır!”

İnsan, ‘kendi mutluluğunun da mimarıdır’

Wayne Dyer’in mutluluk üzerine yorumu şöyledir;

“Asla mutluluğa giden yol yoktur.

Çünkü mutluluğun kendisi yoldur.”

Bu kısa girizgâhtan sonra sorumuzu tekrar yöneltiyorum;

Kendinizi ‘mutlu…’ hissediyor musunuz?

TUİK’in rakamları bizim ülkemiz için endişe vericidir

Öyle ki, mutlu olduğunu beyan edenlerin oranı,

Günümüz Türkiye’sinde; “yüzde 52,4’lerde…”

Bu oranı bizler en az, ‘yüzde 70’lere…’ taşımalıyız.

Mutluluğa en fazla tesir esen, ‘idealler ve özlemlerdir’

Mutluluk için ise “5 S Teorisini…”  tavsiye ediyorum;

“Sabır… Selam… Sadakat… Sağlık… Saadet…”

 

MÜLTECİ…

21 Asır bir diğer yüzüyle de, ‘acımasız ve garip…’

Şu yerküresinde, “70 milyonu aşan mülteci…”

Turist demiyoruz, Mülteci/ yani ‘Sığınmacı…’

Birleşmiş Milletlerin açıklamalarına göre,

Dünyada en fazla mültecinin yaşadığı Ülke;

“3,7 milyon kişi ile Türkiye…”

Günümüzde en fazla mülteci veren ülkeler;

“Suriye, Afganistan, Güney Sudan, Myanmar, Somali…”

Gelişmiş ülkeler, ‘mülteci kabul etmiyor’

Bütün ağırlığı, “Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler çekiyor!”

Başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkeler,

Mülteci yaklaşımında, cimri ve üstüne üstlük gururlular!

BM Genel Sekreteri Guterres, “Tevbe Suresi 6. Ayeti okuyorlar!”

Bu ayetle insan haklarına dikkatleri çekiyorlar;

“Eğer müşriklerden biri senden eman dilerse, artık ona eman ver;

Ta ki Allah’ın kelamını işitsin;

Sonra da onu emin olacağı yere ulaştır.!

Bu (eman) elbette onların (hakikati) bilmeyen bir kavim olmalarındandır.”

Bu ayet,  ‘insanlık ayıbı işleyen’ toplumlara en büyük uyarıcı tokattır…

Pakistan da, Afgan mülteci varlığı; ’kırkıncı yılını doldurdu…’

Sorarım, ‘umurunda mı merhameti olmayan küresel güçlerin…’

İşte, bataklığa dönüştürülen Suriye Gerçeği…

 

 

Yazarın Diğer Yazıları