Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

ÇAĞRIMIZ!

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

4 Temmuz 2020 Salı günü saat, 12,37’de;

Malatya’nın Pötürge İlçesinde 5,2/5,7 şiddetinde deprem meydana geldi.

Depremler insanımızı korkutuyor!

24 Ocak 2020 Elazığ Sivrice Merkezli depremde,

Elazığ Şehrimiz, Cumhuriyet tarihinin en büyük depremini yaşayacaktı!

Deprem, dünde, ‘bugünde’ yarında Türkiye’nin gündeminde olacaktır!

Son bir asır içerisinde, ‘doğal afetlerde 100 binin üzerinde insanımız hayatını kaybetti!

Bir realitedir, “depremler öldürmez,  içerisinde yaşadığımız binalar öldürür!”

24 Ocak 2020 depreminden ne kadar dersler çıkartabildik!

Bunu ülke olarak bir bütün içerisinde paylaşabildik?

Elazığ Şehri, 24 Ocak 2020 depremi ve sonrasında,

10 Mart tarihinden itibaren , ‘Korona virüs Belasıyla…’  yoksullaştır!

Elazığ Şehrinin 2019/ 2020 Yılı İl nüfusu, ‘593 binlerde…’

Elazığ Şehrinin yüzölçümü, 9.313 km2…

Elazığ Şehrinde, km2’ye, “63 kişi düşmekte…”

Türkiye’nin 31 Aralık 2019 nüfusu, 83 milyon 154 binlerde”

Türkiye’mizde km2’ye 106 kişi düşmektedir.

Elazığ Şehri Türkiye ortalamasının çok altında kalmaktadır.

En büyük korkumuz nedir/ neler olabilir?

“Elazığ Şehrinden beyin ve sermaye göçünün hızlanması!”

Öncelikli teklifimiz nedir?

Şehrin yeniden imarı ve geleceğine yönelik olarak;

“DEPREM KURULTAYI…” yapalım!

Şehir olarak, ‘590 bin insanımızla birlikte/ beraber;

“ORTAK BİR AKIL…” oluşturalım!

Birlikte, ‘en sağlıklı şekilde’ ŞEHRİN GELECEĞİNİ İNŞA EDELİM!

Elazığ Şehrinin, ‘tebessüm eden yüzünü’ görmek isteriz!

Şehrin merkezinden, en uzağına kadar, ‘insanımızı dinleyelim’

Birlikte dertleşelim… Şüphesiz, “her derdin bir devası vardır’

Bu şehirde, ‘çözülemeyecek hiçbir konu yok!”

Yeter ki, ‘kararlılık’ gösterelim!

Hedefler, ilkeler, stratejiler belirleyelim…

“Kurultay Düşüncesi…” bizleri geçmiş yıllara taşıdı!

 2001 Haziranında gerçekleştirilen, “Elazığ 1. Ekonomi Kurultayı!”

17-19 Kasım 2014 Yılında yapılan, “Kalkınma Kurultayı’nda”

Elazığ’da, “Turizm…” öncelikli üç sektör arasında yer almıştı…

Anadolu’nun fethiyle birlikte, bu coğrafya ’da bizlerin;

“Şehirleşme” ve “Ticarileşme” kültürümüz,

O kültürün günümüze kadar gelen, “mekânları…” var.

O mekânları bizler, “Kervansaray” “Bedesten” “Arasta”

İsimleriyle birlikte ifade edebiliriz!

Adana’dan Afyon’a…

Bursa’dan Tokat’a…

Kahramanmaraş’tan Sivas’a…

Konya’dan Erzurum’a…

Anadolu Coğrafyasının dört bir yanında,

“12. yy’lerden itibaren...”

“Bedesten” ismini verdiğimiz ticari mekânları görebilirsiniz!

Bunların her biri dönemlerinin, “sanat abideleridir!”

Ticari hayatımızın sadece,  “tüketim merkezleri…” olarak değil,

Aynı zamanda,  “üretim merkezleri…” olarak da tanımlanır!

 

Yazımızın başlığına, “Çağrımız…” dedik!

Bu Çağrımız, Valimize, Belediye Başkanımıza, Rektörümüze,

Ticaret Odası Başkanımıza ve konuyla ilgili STK’larımıza ’dır.

Harput,  Malazgirt Zaferinden (1071) hemen sonra fethedilmiş;

Bir Artuklu Şehridir…

Kültür Bakanlığından tescilli, “42 tarihi eserde…”

9 asırlık bir hafıza saklıdır!

O hatıraları, bir büyük “külliye” haline nasıl getirebiliriz?

Dünü, bugünlere “nasıl taşıyabiliriz!”

Burada sadece bir “nostalji/ Sıla Özlemi” değil,

Bir “dönüşümü” gerçekleştirme arzusu!

Bu bir gaye ve ufuk haline getirilmelidir.

 

Ticaret,  bizim kültürümüzde “ahlaktır!”

Selçuklular döneminde,  “Ahilik”

Osmanlılarda, “Loncalar”  ticari örgütlenmelerdir!

Burada, “Usta-Çırak” ilişkisi ön plandadır!

Öncelikle, ‘görecek’ ‘kavrayacak’ ve “işi erbabından öğrenecek”

Her meslek de, “birebir eğitim”

Bütün bunlar,  Avrupa’yı da yakından etkileyen;

Bu milletin, “nitelikli” kültürüdür!

 

Ticari hayatımıza yön veren,

Şehirleşme Kültürümüzün en anlamlı,

Ticari Merkezleri, “Bedestenler…”

Bu mekânlarda, “kaybolmaya yüz tutan…”

“40’ın üzerinde…”

“El sanatlarımız ve Mesleklerimizin” tekrar gün yüzüne çıkmaları,

Yüzünü hayata döndürmeleri…

Türkiye’nin dört bir yanında, ‘örnekleri’ mevcut!

O örneklerden yola çıkılarak,

Asrımız, ‘teknolojisiyle’ harmanlanarak;

Bu şehre, bir büyük “külliye” kazandırılabilir!

O “külliye” içerisinde;

Mevcut, “el-sanatlarımı” görebilmeliyim!

Bir, “okul” olarak düşünebilmeliyim!

Bir,  “kültür merkezi” olarak yorumlayabilmeliyim!

Özetle, “çok amaçlı”

“İstihdam” oluşturacak, nitelikli bir merkez!

Böyle, coşkulu diyebileceğim mekânı,

Harput’ta da inşa edebiliriz…

Eskilerin diliyle, “Mezire” diyebileceğimiz,

Elazığ’da da, inşa edebiliriz!

Öncelikle, “mekânın verimliliği” çok önemli!

Bu konu, şehrin “ortak aklı” olarak da şekillenmelidir.

Şüphesiz ki, Elazığ’ı geleceğe “birlikte” taşıyacağız!

Güzel ve kalıcı olan her şeye, “birlikte” karar vereceğiz!

Elazığ, Türkiye’nin “farklı” şehridir…

Bu farkı, “sanat-edebiyat ve musiki” ile de gözlemleyebiliriz!

Bu farkı, şehrin “birleştirici” ruhunda da gözlemleyebiliriz!

İşte, o farkı “coğrafyayı bezeyen ve besleyen ” bir hark haline getirebilmektir…

 

Yazarın Diğer Yazıları