Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

BİZİM İNSANIMIZ

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Bizim felsefemizde neler var…

Anadolu insanını ayakta tutan neler?

Malazgirt’ten Çanakkale’ye uzanan yolda…

Milli Mücadeleden günümüze gelinceye kadar;

“Ya Sabır…” dedi.  “Çileye Selam durdu…”

Her halükarda,  “Nimete şükretti…”

O her zaman,  “itidalı tavsiye etti…” asi/ veya isyankâr olmadı!

Kur’an’ın emrettiği ahlakla bezendi;

Hayatına ölçü olarak, “Vasat Yolu…” Yani, ‘orta yolu’ aldı

“İfrat ve Tefrik gibi…” aşırılıklardan sürekli kaçtı

“Yarabbi! Yer ehline ve Gök ehline bizi sevdir!” dedi

En büyük korkusu,  “Göz körlüğüydü…”

“Basiretin bağlanması…” kadar zor bir şey olamazdı.

Onun ruh dünyasında,  ‘tesadüfler’ kavramını bulamazsınız;

Ne derdi,  “Ne güzel Tevafuk…”

Her zaman için,  “hayreti kendisine gayret bildi!”

Küçük düşünmedi, basit sorulara da yönelmedi…

Hele, ‘dedikodu…’ ifsata açılan pencere de olabilirdi

“Ninnilerimiz, masallarımız, efsanelerimiz…”

“Türkülerimiz,  manilerimiz, hoyratlarımız…”

Ecdat yadigârı,  ‘atasözlerimiz…’

Harsımızı nesilden nesile taşıyan;

“Örflerimiz, adetlerimiz,  geleneklerimiz, göreneklerimiz…”

Nezih bir iklimi üzerinde taşıyan,  ‘irfan ocaklarımız…’

Her biri, kutlu bildiğimiz; “Anadolu Ailesi…”

“Anadolu!” bir mübarek ve muallâ kavramı içeriyor;

Onda bizler,  ‘şefkati ve merhameti…’ okuyoruz

İnancımız,  ‘Oku’ diyor?

Hasretini çektiğiniz,  ‘sevgi ve muhabbet diliyle…’ okuyunuz

O dilde, ‘mayalanmak ve durulanmak…’

Sürekli olarak da,  “dualar ve yakarışlarla…” yüce dileğe yönelmek

Büyük fikirler,  ‘idealizmi…’ besler!

Büyük fikirler,  insanı; ‘basit ve küçük hesaplardan…’ beri tutar

Büyük fikirler,  insana;  ‘hayatı sevdirir…’

Büyük fikirler,  insanı;  ‘ilim, hikmet ve marifet yolcusu…’ yapar

Bizim insanımız,  “Sağduyu Abidesi…”

Yunus Diliyle konuştu, Mevlana yüreğiyle seslendi…

Anadolu insanını bin yıl ayakta tutan nedir?

“Fetih Dili…” veya “fütüvvet dilidir…”

O dil ne diyordu;  “gönüller yapmaya geldim…”

Bir ağacı ayakta tutan nedir,  ‘kökleridir’

Milletleri de ayakta tutan,  ‘kökleridir’

O köklere, ‘edeple su verirsiniz…’

O su nedir bilir misiniz,  “coğrafyayı inşa ve ihya etmektir!”

Anadolu insanı,  geleceğe ‘hikmet dolu sözlerle…’ yönelir

“İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın…” sözündeki derinlik…

O derinlikte bile, bir duruluk veya safilik görürsünüz!

Hasretinde bile,  ‘hamiyetli ve haysiyetli bir bakış’

O bakışta, ‘asırların feryadını…’ dinlersiniz!

O bakışta,  ‘yüce ufuklar…’ dilersiniz!

Anadolu insanı,  “ariftir…” efendim

Arife de,  ‘tarif gerekmez…’ vesselam

 

Yazarın Diğer Yazıları