Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

BİR TARİH GÖÇTÜ…

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

(Aydın Meral’i Rahmetle Anıyoruz…

Her insan bir âlemdir…

Her âlemde nice hatıralar saklı…)

Bu şehrin tebessüm eden bir yüzü,

Basınımızın yüzakı, aksaçlı bilge abisi,

Şehrin mütevazı kimliğini taşıyan,

Bir gönül insanı,  Aydın Meral Beyefendi,

Fani dünyadan Ebedi hayata göç ettiler…

 

Gün gelecek gazeteler birleşecekti…

Bizim neslin yakından bildiği gazeteler arasında;

“Turan, Uluova, Elazığ, Nurhak, Fırat…”

1980’li yıllarda,   her Elazığlının aşina olduğu gazeteler…

Gazi Caddesi üzerinde, Turan Gazetesini,

İstasyon Caddesinde,  Uluova Gazetesini,

Yeşildere Sokakta,  Nurhak Gazetesini,

Birinci Harput Caddesinde, Fırat Gazetesini,

Ve Elazığ Gazetesini, Camekânda; ‘okumadan…’ geçmezdik…

 

Kırk Yılı bulan, “yazı hayatımda…” şehirle bütünleşen isimlerle,

Birlikteliklerimiz oldu…

Bunlar arasında; İhsan Turan,  Kemal-İsmet, Celal Turanlar, İsmet Turan,

Ahmet Kabaklı, Cemil Meriç, İshak Sunguroğlu, Nurettin Ardıçoğlu,

Şeref Tan, Muhsin Parlar, Coşkun Bingöl, Rauf Akçay,

N.Yıldırım Gençosmanoğlu, İbrahim Kara, Ahmet Kaya,

Şerif Kaya, Necip Bingöl, Şevket Çeçen, Cenani Dökmeci,

Nevzat Sönmez, Nuri Kazancı, Ünal Akbay, Mustafa Öz,

Çetin Kurdoğlu, Servet Kabaklı, Kemal Ergün Aslan…

 

Herbiri  “hafızalarda canlı…”

Herbiri, “Elazığ sevdalısı…” yürekli insanlardı…

Onlar, Elazığ’a, çok şeyler kazandırdılar…

Onlar,  “bir nesli…” bir dönemi temsil ettiler.

Herbirine, “rahmet dileklerimizi…” gönderiyoruz.

Ve o kadim dostların arasına,

Bir yiğit insan daha katılacaktı; “Aydın Meral Beyefendi…”

 

Gazeteler, sadece haber mahfilleri olarak düşünülmemeli

Onlar,  “fikir ve düşünce hareketlerinin…” odağında olan mekânlardır

Şehirlerin, “irfan okulları…”

Şehirlerin, “sosyal mühendislik…” sivil etüt merkezleri

Demokrasilerimizin, “olmazsa olmazları…”

Yerel Basın,  “sivil ile kamuyu bir araya getiren…” köprülerdir!

Ve en ideali olanı da,  “hürriyet limanlarıdır!”

Basın Hayatımız, “uzun ve ince bir yol!”

“Merkezinde İnsan ve Şehir…” olan kutlu bir yolculuk

 

25 Ocak 1953 tarihinde yayın hayatına başlayan; “ULUOVA GAZETESİ…”

Bu gazete, Muhsin Parlar ve Şevket Çeçen tarafından çıkarılıyordu

Daha sonraki yıllarda gazetenin sahipliğini, Aydın Meral üstlenecektir.

Ondaki sabrı, sükûneti, gerektiğinde şehrin çığlığı olabilecek yürekliliği…

Çok iyi bilenlerdenim…

 

Şehrin Basını ile birlikte ilk hafızalara gelen nedir;

“Şehrin münevver/ aydın hareketi…”

Şehrin sesi, sözü, soluğu, vicdanı…

Kalem Suresi 68. Ayette buyruluyor;

“Nûn, Kaleme ve yazdıklarına andolsun!”

Gazete, insanlık tarihinde;  ‘aydınlanma çağı’ olarak anılır

Kalem,  imanlı ve yürekli ellerde olursa; ‘rahmete…’ dönüşür

Kalem,  dürüst ve ihlâslı ellerde olursa,  ‘vicdanlara tesir eder…’

Elazığ’ın,  ‘huzur şehri olmasında…’  basınımızın rolü çok önemlidir…

Elazığ Şehri,  Basın Tarihi açısından Türkiye’nin en şanslı illeri arasında yer alır…

Kim ne derse desin, bu şehrin basın hayatında; “erdemli bir tavrı” görebiliriz

 

Aydın Meral, şehrin bir dönemi temsil eden kimliğidir…

Bir ömre bedel, ‘gazeteci kimliği…’  ne demektir?

Bu şehrin tarihi, kültürü, irfanı, hafızası, hatıraları…

Gazeteciler,  ‘şehrin gam kervanıdır’

Her haberin gerçekte,  ‘bir hikâyesi…’ veya feryadı vardır!

Gazeteci,  şehri derinden okuyan, insanına dokunan,

Derdiyle dertlenen,  şehrin meselelerini en fazla paylaşan insanlardır…

Gazxetecilik, öyle ahım-şahım kar getiren bir meslek de değildir…

Onda; ‘şehre ödenen/ veya ödenmekte olan’ vefa borcudur…

 

Bu şehrin tebessüm eden bir yüzü,

Basınımızın yüzakı, aksaçlı bilge abisi,

Şehrin mütevazı kimliğini taşıyan,

Bir gönül insanı,  Aydın Meral Beyefendi,

Fani dünyadan Ebedi hayata göç ettiler…

Allah rahmet etsin, mekânı cennet olsun;

Basın çalışanların ve yakınların başsağlığı diliyorum.

Merhumun ruhu için El Fatiha Âmin

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları