Şaka, Mizah/ veya Latife bizim kültürümüzde yer alır.
Şaka, “güldürmek, eğlendirmek için söylenen söz!”
Elbette ki, ‘şakanın da edeplisi…’ olacak!
Nasrettin Hoca ile ilgili her kıssa da ne vardır;
Bir yandan sizleri güldürürken diğer yandan da eğitiyor!
Dahası, ‘derinden derine düşündürüyor’
Şaka kelimesinin eş ve en yakın anlamlısı,
“Latife, Yarenlik…”
Hz. Ali (ra.) “Cahil insanlarla şaka yapmak doğru değildir.
Onların halleri ve dilleri akrebin kuyruğu gibidir.”
Ecdat ne diyor; “Her şakanın altında bir gerçek yatar!”
Bazen insanda öfke uyandıracak gerçekleri,
‘farklı bir üslupla…’ ifade etmeye çalışırız
B. Shaw, “Şaka çok ciddi ir sanattır!”
İnsanı küçük düşüren alayla, mizahı birbirinden ayıralım…
A.S. Neill, “alayla mizahın arasında hiçbir bağ yoktur.
Mizah bir sevgi eylemidir.”
Philinne Djian şöyle bir ifade kullanırlar
“Dünyanın hüzünlü bir şaka olduğunu her zaman bilmişimdir.”
Maksim Gorki, “En çok şaka yapanlar, yüreği en çok sızlayanlardır!”
Şu günler, ‘her haber…’ içimizi sızlatıyor!
Voltaire, “Ebebi hayatın ne olduğunu bilemem ama
Bu dünyadaki hayatımız kötü bir şakadan ibarettir.”
Bir anda, ‘evinizde kendinizi göz hapsine…’ alıyorsunuz!
Yasakları bizatihi kendiniz koyuyor/ ve uyguluyorsunuz!
Ya dışarıda neler oluyor?
“Şaka Gibi…”
“Kalabalıklar Çekilmiş…”
“Kaldırımlar öksüz kalmış…”
“Bir çift sözünüzü söyleyecek kimseler yanınızda yok!”
Sohbete mahrum, Sanata mahrum, Saflara mahrum…
Gurbet içimize kadar sinmiş…
Sokaklar in-cin oynuyor…
Jostein Gaarder,
“Hakikati bazen şaka yoluyla ifade etmek daha sağlıklıdır!”
“Koronavirüs…” asrın belası…
O beladan korunmak için, ‘dış dünyaya mesafeli’ olacağız!
Şaka değil, ‘kendimizi tamamen tecrit edeceğiz’
Hz. Ali (ra.) “Hiçbir insan ister şaka olsun, ister ciddi olsun,
Yalan konuşmayı bırakmadıkça imanın tadını alamaz!”
Hayatımızın tek örgüsü, ‘doğruluk ve dürüstlük olacak’
Sabırla, zamanı çile örgüsü misali öreceğiz…
Sükûtumuz, iç dünyamıza düşünce rahlesine taşınacak…
TARİHTE BİR NİSAN…
Hayat yolculuğumuz; Mazi ’den Hal’e; Hal’den Ati ’ye
Zaman üç dilim… Dünü yaşadık… Dünü, ‘tarih olarak’ tanımlarız.
Dün de, ‘köklerimiz’ Kültürümüz, Kimliğimiz, köklerimiz üzerine yükselir…
Bizim yürüyüşümüz, ati ’yedir, geleceğedir…
Geleceği bugünkü nesiller inşa etmektedir.
Geçmişe, ‘Bir Nisan Tarihine…’ şöyle bir bakıyoruz!
Tarihin her günü, bizler için ‘ayrı bir sayfadır’
Bakalım, “Tarihte Bir Nisan…” nelere şehadet etmiş;
01 Nisan 1926 Tarihi,
“30 Ağustos’un ‘Zafer Bayramı’ olarak kutlanması hakkındaki kanun kabul edildi”
01 Nisan 1928 Tarihi,
“Ankara Borsası Maliye Bakanı Fuat Ağralı tarafından açıldı”
01 Nisan 1949 Tarihi,
“Türkiye İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine katıldı”
01 Nisan 1950 Tarihi,
“BM, Kudüs’ün ikiye bölünmesi planını kabul etti.”
01 Nisan 1955 Tarihi,
“Kıbrıs’ta EOKA terör örgütü faaliyetlerine başladı”
01 Nisan 1965 Tarihi,
“Nüfus planlaması hakkındaki kanun TBMM’de kabul edildi.”
01 Nisan 1969 Tarihi,
“Münir Nurettin Selçuk’un Amerika’da verdiği konser,
525 televizyon tarafından naklen yayınlandı”
01 Nisan 1978 Tarihi,
Cumhuriyet Döneminin ilk rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Baltacıoğlu,
Ankara’daki evinde 92 yaşında vefat etti.”
01 Nisan 1979 Tarihi,
Balıkçılar 1979 yılında 1 Nisan gününü, “Balık Bayramı” ilan etti”
01 Nisan 1979 Tarihi,
“Humeyni İslam Cumhuriyetini ilan etti”
01 Nisan 1993 Tarihi,
“Ulaştırma Bakanlığının genelgesiyle özel radyolar kapatıldı”
1564 Tarihinde ilk “1 Nisan” şakaları Fransa’da yapılmaya başlandı.
01 Nisan 1873 Tarihi,
“Namık Kemal’in ‘Vatan Yahut Silistre’ oyunu sahneye kondu…
01 Nisan 1955 Tarihi,
“Kıbrıs’ta Türk Mukavemet Teşkilatı faaliyete geçti”
01 Nisan 1963 Tarihi,
“Alman Kamu Televizyonu Kanalı ZDV kuruldu”
01 Nisan 1975 Tarihi,
Elazığ’da Fırat, Bursa’da Uludağ, Samsun’da On dokuz Mayıs,
Konya’da Selçuk Üniversitelerinin Kuruluş kanunu TBMM’de kabul edildi.”
01 Nisan 1991 Tarihi, “Varşova Paktı Feshedildi.”
