Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

AZERBAYCAN'IN BAĞIMSIZLIK GÜNÜ

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Aynı tarihe, kültüre, kadere, kedere ortak,

Azerbaycan-Türkiye, “İki Devlet, Bir Millet…”

“18 Ekim 1991 Azerbaycan’ın Bağımsızlık Günü!”

O tarih, O gün, Azerbaycan’ın ‘azatlık günüdür’

O tarihi günde, ‘bir yürek bir vatan olduk’

Kaderi değişecekti artık, ‘Ata Yurdun…’

Türkistan’ın kapıları açılacaktı, Ana Yurda…

Bir asrın tarihini okuyunuz; ‘birleşen yollar…’

Kafkaslarda, Çanakkale’de, “Ya Şahadet Ya Hürriyet!”

“O seda-ı Tekbirle inlemiş yerler-gökler…”

Azerbaycan Cumhuriyetinin kuruluş yılı, 1918’lere uzanır…

Azerbaycan Cumhuriyetinin ilk Cumhurbaşkanı,

Mehmet Emin Resulzade ’dir…

Bu güzel insanın mezarı Ankara’dadır…

Resulzade ’nin,  tarihe geçen sözü,

“Bir defa yükselen bayrak bir daha inmez!”

Şairimiz, Bayrağın kutsiyeti için ne diyor;

“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır

Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır!”

Allahuekber…

 

Azerbaycan Cumhuriyetinin bayrağı hakkında,

 İlk hükümet kararı, bir asır öncesine kadar gider…

1918 tarihinde; ‘kutlu karar’ alınacaktır.

Azerbaycan Bayrağı, ‘renkleriyle…’ bir milletin kimliğidir

O kimliğin ruhaniyetinde; “Turan’ı da, Kızılelma’yı da…” okursunuz

Bayrakta ki gök renk, Türklüğü,

Yeşil renk, İslamiyet’i,

Kırmızı renk ise Uygarlığı/ Medeniyeti temsil eder…

Bu bayrağın oluşmasında, Gaspıralı İsmail’in emekleri vardır.

Ziya Gökalp’ın bir eserinin ismi de,

“Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmaktır!”

Rahmetli Elçibey Bağımsızlık Günü hakkında ki sözleri;

“Hedefimiz milletimizin bağımsızlığıdır.

Büyük hedefimiz bütün esir Türklerin bağımsızlığıdır!”

Bu ifadenin ruhunda neleri okursunuz,

“Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresini…”

Yürekten, kalbi sedayla; “İNŞALLAH”  diyoruz!

Azerbaycan’ın Milli Marşını rahmet mekân Ahmet Cevat yazacaklar…

Ahmet Cevat’ın şu sözünü ‘geliniz akıl defterine…’ yazalım;

“Ben çiğnenen bir ülkenin Hak bağıran sesiyim!”

Mehmet Emin Yurdakul ne diyecekler;

“Mazlumların intikamı olmak için doğmuşum!”

Şiir budur, İşte… Şiiriyat budur, İşte…

Milletin vicdanından yükselen ses olmak/ seda olmak!

Ahmet Cevat’ın, “Çırpınırdın Karadeniz” şiirinde;

İyi okunursa, yürekten dinlenirse;

Tarih ve Edebiyatı bütünleştiren muazzam bir ders…

O ders bizim neslimizin ruhaniyetine kadar işlemiştir…

Şimdi geliniz, Ahmet Cevat’ın kaleme aldığı,

Azerbaycan Milli Marşının Sözlerini birlikte okuyalım;

“Azerbaycan! Azerbaycan!

Ey, kahraman evladın şanlı vatanı!

Senin için can vermeye hepimiz hazırız!

Senin için kan dökmeye hepimiz kâdiriz!

Üç renkli bayrağınla mesut yaşa!

Üç renkli bayrağınla mesut yaşa!

 

Binlerce can kurban oldu,

Sinen harbe meydan oldu!

Kanunundan geçen asker,

Herkes (gibi) bir kahraman oldu!

 

Sen olasın gülistan,

Sana her an can kurban!

Sana binbir sevgi,

Sinemde tutmuş mekân!

 

Namusunu korumaya,

Bayrağını yükseltmeye,

Namusunu korumaya,

Bütün gençler hazırdır!

Şanlı vatan! Şanlı vatan!

Azerbaycan! Azerbaycan!

Azerbaycan! Azerbaycan!”

 

Dağlık Karabağ’da, ‘tarihi destan yazılıyor’

“Milli Kurtuluş Harekâtı…”

Bu hareket, “Kıbrıs Barış Harekâtına…” o kadar benziyor ki!

Azerbaycan Türk’ü, ‘işgal edilmiş topraklarını kurtarmak için…’

‘meşru haklarını savunmak için…’ Dağlık Karabağ’da…

Bu harekât, ‘huzur, güven, barış ve istiklal harekâtı…’

Bu harekâtın karşısında kim/ kimler var?

“Sömürgeci, istilacı zihniyet…”

O zihniyetin hedefinde, ‘masum, korumasız insanlar…’

Tarihiyle, kültürüyle, irfanıyla bezeli, ‘şehirler…’

27 yıldır, MİNS GRUBU OLAN ÜLKELER NE YAPTILAR?

KOSKOCA BİR HİÇ…

Utanılacak bir durum/ vaziyet…

Azerbaycan Türk’ü, ‘kendi göbeğimi kendim keseceğim’ diyor

Vatan için, Bayrak için, ‘kıyamete kadar, kıyamdayız…’ diyor

Artık, ‘geri dönüşü olmayan bir yoldayız…’

“18 Ekim Tarihi…” Azerbaycan’ın Bağımsızlık Günü…

İnşallah daha güzel, daha kutlu yıllara birlikte yürüyeceğiz…

Yazarın Diğer Yazıları