Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

AYASOFYA İBADETE AÇILIRKEN…

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Ayasofya’da ilk namaz, 24 Temmuz’da…

İslam Âlemi bir yürek olacak…

1934’lerden 2020’lere geçen öksüz yıllar…

Lozan Barış Antlaşmasının 97. Yıldönümü…

24 Temmuz Tarihi, ‘Basın Bayramı…’

Ayasofya, Türk’ün yıllarca; ‘Kızıl Elması’

Justinianus tarafından 532-537 tarihlerinde yapılmıştır

Öyle bir mimari tarzı ki, ‘fethin alametleri üzerinde…’

Allah Resulü (sav)’nün 8 asır öncesinden müjdesi…

Ayasofya Fetih Camiidir… Fethi İstanbul’dur…

Ayasofya, ‘Fatih Vakfiyesidir…’

O Vakfiyenin en önemli şartı, ‘cami olarak kullanılacaktır’

Cami amacının dışında kullanılması durumunda,

Fatih’in çok ağır bedduası vardır…

24 Temmuz 2020 tarihi, ‘milli iradenin tecelli ettiği gündür’

İnşallah, ‘ezanın yasak olduğu iller kalmayacaktır’

 

Camiler/ Mescitler, Allah’ın adının anıldığı mekânlar

Yanlış bir ifade, ‘bir kelimeden ibaret olsa da…’ vahamettir.

Bakara Suresi 114 ayeti lütfen dikkatle okuyalım;

“Allah’ın mescitlerinde O’nun adının anılmasına

(ya da namaz kılınıp ibadet edilmesine) engel olup bunu yasaklayan

Ve onların yıkılıp viran hale gelmesine çalışandan,

Daha zalim kim (olabilir)

Bunlar ancak mescitlere endişe ve korku ile girerler.

Dünyada rüsvaylık onlaradır.

Ahirette de en büyük azap onlar içindir.”

İnsanlık tarihinde o kadar vahim ihanetler,

İhanetlerin ötesinde  ‘tevhit düşmanlığı…’ yaşanmıştır ki,

Babil Hükümdarı Buhtannasar,

Roma Kralı Titos,

“Kudüs’ü içindeki kutsal mabediyle birlikte yıkacaklardı!”

Allah’a ibadet için konulan ilk Mescit Kâbe’yi,

Puthane haline getiren Mekke putperestleri…

İnsana, insan hak ve hukukuna karşı zalimdirler…

Akıldan, izandan, idrakten yoksundurlar…

 

Asrımızda, Ebu Cehil sıfatlı, Ebu Lehep sıfatlı,

Abdullah bin Sebe sıfatlı kendileriyle bile,

‘doku uyuşmazlığı’ içerisinde bulunan, ‘hastalıklı kişiler…’

Arif Nihat Asya, “Ebu Cehil kıtalar aşmada…”

Ahlaki ve imanı değerlere sürekli saldıran zavallılar…

Bazıları yüksek sesle, ‘şöyle olursa ne derler’

Bırakınız kim/ veya kimler ne derlerse desinler…

Bakara Suresi 120 ayette şöyle buyrulur;

“Ne Yahudiler, ne de Hıristiyanlar,

Onların dinine uymadıkça senden asla hoşnut olmayacaklar.

(Onlara) de ki; her halde (İslam’ın ilettiği) yol, Allah’ın doğru yoludur.

Sana gelen bunca ilimden sonra (farz edelim ki)

Onların heveslerine uyacak olursan, and olsun ki,

Artık Allah’tan senin için ne bir dost,

Ne de gerçek bir yardımcı olur.”

Ali İmran Suresi 100 ayette de şöyle buyrulur;

”Ey iman edenler!

Eğer kendilerine kitap verilenlerden bir fırkaya uyarsanız,

İmanınızdan sonra sizi, kâfirler olarak (küfre) geri döndürürler”

Bakara Suresi 148 ayette de şöyle buyrulur;

“Dinlerine tabi olmadıkça, ne Yahudiler, nede Hıristiyanlar,

Senden asla hoşnut olmayacaklardır.”

“O hâlde hayırlı işlerde yarışın”

Bugün için söyleyeceğimiz sözler net ve açıktır;

 “Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın ve parçalanmayın” (Ali İmran 103)

“Bir Olacağız, Diri Olacağız, İri Olacağız!”

Birbirimize, ‘omuz vurmayacağız’

Bugün, birbirimize; ‘dağlar gibi omuz vereceğiz’

Bir önemli soru daha, “Allah’ın mescitlerini kimler imar ederler?”

Tevbe Suresi 18 ayette şöyle buyrulur;

 “Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahret gününe iman eden,

Namazı hakkıyla eda eden, Zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan,

Kimseler imar eder; İşte hidayete erenlerden olmaları umulanlar da onlardır”

Yunus Suresi 66 ayette de şöyle buyrulur;

 (onlar) ancak zanna tabi oluyorlar. Ve onlar, sadece yalan söylüyorlar”

Tarihi tefekkür edeceğiz…

Ayasofya, mekân olarak kendisini; ‘Fethi Mübin’dir’

Fethin kutsi sırlarıyla/ alametini asırlarca üzerinde taşımıştır.

Bir önemli konu daha,

“Bizim medeniyetimiz, Vakıf Medeniyetidir!”

Fatih Vakfiyesi bizlere şunu hatırlatmıştır;

Bu millet vakıflarına sahip çıksın…

Onları gelişigüzel kendi hallerinde bırakamayız…

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları