Ağın İlçemiz, Türkiye’mizin en ‘huzurlu-güvenli…’ ilçesi
Acıları, sıkıntıları, dertleri bile, ‘sabırla, sükûtla…’ karşılıyor
Neden mi diyeceksiniz?
24 Ocak depreminin getirdiği yıkım o kadar feci ki,
Elazığ İlimizde, ‘depremden etkilene okullar’ arasında;
Ağın İlçe’mizde yer alıyor…
Ağın İlçemizin, ‘eğitim tarihine yakışır’
İlk, Orta, Lise Eğitimini bir araya taşıyacak;
“Eğitim Vadisine…” o kadar ihtiyaç var ki!
24 Ocak depreminden sonra Ülkemizin başına musallat olan,
“Koronavirüs Belası…” Eğitimi de bütünüyle etkileyecektir!
Salgın ile birlikte eğitimin vazgeçilmezi, “Online Eğitim!”
Yeni Eğitim-Öğretim Yılında da devam edecekti!
Sözün burasında, “Ağın’daki Eğitimin Fotoğrafını Çekmeliyiz!”
İbrahim Uçkunkaya Lisesi, 2014-2015 Eğitim- Öğretim Yılında;
Çok Programlı Anadolu Lisesine dönüştürülmüş…
İbrahim Uçkunkaya Lisesi’nde,
Eğitim gören Öğrenci Sayısı, “17’si pansiyonlu olmak üzere 67 Öğrenci…”
Ve “21 Öğretmenle eğitim-öğretim hayatına devam ediyor”
Bir diğer Okulumuz, Mehmet Kemal Karabatak Ortaokulu…
Bu okulumuz, 2016 yılı Ekim ayında hizmete giriyor…
Bu Okulumuzda, “72 Öğrenci, 6 Öğretmenimiz…” bulunuyor
Öğretmen başına düşen Öğrenci Sayısı, 12…
Tarihi bir şahsiyetin ismi verilen, “Abdullah Lütfü İlkokulu…”
Bu Okulumuz 1962 tarihinde hizmete giriyor…
Eğitim-Öğretimi, 107 Öğrenci -8 Öğretmenle birlikte sürdürüyor…
Malatya İlimiz ’in Arapkir İlçemize gitmedinizse mutlaka gidiniz…
Ağın İlçemizle Arapkir arası sadece, 37 km’dir…
Ağın İlçemizle Kemaliye arası, 74 km’dir…
Ağın- Arapkir-Kemaliye İlçelerimiz, ‘içiçedir…’
Coğrafyamızın çok önemli, ‘kültür havzasıdır…’
Her üç ilçemizde, ‘tarihimize iz bırakan şahsiyetler yetiştirmiştir’
Yüz elli yıl öncesinde Arapgir,
“Mamurat-ül Aziz Vilayetinin Harput Sancağına bağlı;
Kaza merkezi kasabadır…
88 köyden oluşan kazanın; 32 bin 553 nüfusu bulunuyor…
Tüm kazada; 35 cami ve mescit, 38 okul, 4 medrese,
4 hamam, 32 değirmen ve fabrika, 500 kadar dükkân yer alıyor!”
Günümüzde, ‘eğitim hizmetlerinde…’
Arapkir’in çehresini değiştiren bir isim; “Mehmet Ali Aydınlar…”
Dünyaca da, “marka…” haline gelen, Acıbadem Hastanelerinin Sahibi…
Mehmet Ali Aydınlar, Kıbrıs’ta; askerlik yaptığı sırada;
Bir trafik kazasında hayatını kaybeden evladı;
“Kerem Aydınlar Vakfını…” kuruyor!
Bu vakıf öncelikli olarak; “eğitim ve hizmet…” vakfıdır.
Hizmetleriyle, “doğduğu Kent’e…” yüzünü, gönlünü, aklını yöneltiyor!
Hedef, doğduğu Kent’i; “geleceğin aydınlık günlerine…” taşımak.
Hizmetler birbirini takip ediyor;
“Hami Aydınlar Çok Programlı Anadolu Lisesi…”
“Samime Aydınlar Kültür Merkezi…”
“Kerem Aydınlar Ortaokulu…”
“Acıbadem Üniversitesi Kerem Aydınlar Kampüsü…”
Arapgir İlçesine, “yüz milyon lirayı aşan…” Eğitim Hizmeti;
Kalbi duygularla, “alkışlıyoruz!”
Mehmet Ali Aydınlar, “annesi Samime Aydınlar…” adına;
“9 milyon bedelle-Kültür Merkezi…” yaptırıyor!
Doğduğu, büyüdüğü, havasını teneffüs ettiği,
Ata yurduna, “şöyle bir arkasını dönüp de…”
İnancımızın bir gereği olan, “Sıla-i Rahim…” yapmayan insanımız!
Toprağı/ veya coğrafyayı, “çoraklaştıran…” bizleriz, efendim!
Mehmet Ali Aydınlar, bu coğrafya için; “güzel bir örnek!”
Her beldenin, her şehrin, “model insanlara…” ihtiyacı var!
Ayet ne diyor; “sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden
Bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir”(Ali İmran, 104)
“Hayırda Yarışan…” bir topluluk olmak!
Bu bir şuurdur…
Bu, her birimizin üzerine düşen, “insani…” görevlerimizdir
Bu, “coğrafyaya ve vatana…” olan borcumuzdur
Bu, “geleceği…” inşa eden fikri ve zihni bir ibadettir!
Arapgir, “yüreğiyle…” geleceğe; “merhaba…” diyor
Bizlerde, “hayırda yarışanlara…” gönül alkışlarımızı gönderiyoruz.
Sözün burasında, “Mehmet Ali Aydınlara…” AĞINLILARIN ÇAĞRISI;
Tarihi boyunca İlimle yoğrulan Müderris Hüseyin Efendilerden;
Fethi Gemuhluoğlu gibi çok önemli şahsiyetler yetiştiren;
Tefekkür dünyamıza, ‘Türkiye’mizin Muallimi’ olarak anılan AĞIN İLÇESİ;
Tarihine yakışır, Ecdadına yakışır, ‘yürekli bir hizmete…’ kavuşmalı!
O yürekli çağrıyı da, bu coğrafyanın ‘gönül insanlarına…’ yapabiliriz!
Bu dünyada cennetin, “Zikir-İlim Kapılarını açanlara ne mutlu!”
Hadis, "İnsanoğlu öldüğü zaman, bütün amellerinin sevabı da sona erer.
Şu üç şey bundan müstesnadır:
Sadaka-i câriye, istifade edilen ilim, kendisine dua eden hayırlı evlat."
Şunu öncelikle ifade edebilirim,
“kalkınmanın ilk harcında, EĞİTİM vardır!”
Şehrimizin Valisi Sn. Erkaya YIRIK Beyefendi, bu konuda öncülük edebilirler.
Hatırlayınız, ‘Ağın Köprüsü…’ bir talebin, iradenin neticesinde ortaya çıkmıştır!
O tarihi sorumluluğa bugünlerde, ‘daha fazlasıyla ihtiyacımız…’ var.
Ağın İlçemize, ‘layık olanı…’ talep ediyoruz!
Haydi ELAZIĞ…Haydi AĞIN… Selam ve Muhabbetle…
