Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

CAMİLER HAFTASI

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

 1-7 Ekim Tarihleri, ‘Camiler ve Din Görevlileri Haftası’

Cami sözlükte, “Müslümanların namaz kılmak için toplandıkları yer”

Cami sözlükte, “toplayan, bir araya getiren, bir arada bulunduran!”

İslam tarihine /insanlık tarihine baktığımızda,

İlk insanla birlikte, “namaz” vardır!

İlk insanla birlikte, “mabet” vardır!

Namaz insanı “kötülüklerden koruyan” bir zırhtır!

Ali İmran, 96 ayette şöyle buyrulur;

 “Muhakkak ki mübarek ve âlemlere bir hidayet olarak,

İnsanlar için kurulan ilk mabed; Mekke’de ki (Ka’be) dir”

Namaz,  “zikirdir”

Namaz,  “dua ve yakarıştır”

Mü’min, 60 ayette şöyle buyrulur;

Rabbiniz buyurdu ki,

“Bana dua edin, size icabet edeyim (duanıza cevap vereyim)”

Namaz, “Mü’min ’in miracıdır”

Manen yükselişidir…

Rabbimizle, ‘konuşmadır’

 “Namaz kılan her mümin tıpkı miraca çıkar gibi Allah ile selamlaşır…”

 

O saflar bizlere;

Cami (mescid) Şuurunu,

Cemaat Şuurunu,

Birlikte, “saf” olma şuurunu öğretiyor!

Bu, insandaki “taassup zincirlerin kıran”

“ümmet” veya “millet” olma şuurudur!

O şuur bizlere neleri öğretiyor; “yardımlaşmayı…”

Maide, 2 ayette şöyle buyrulur,

 “İyilik ve takva üzerine yardımlaşın,

Günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın”

O şuur bizlere neleri öğretiyor;

“yüce yaratıcıdan ümid kesmemeyi”

Zümer, 53 ayette,

 “De ki; “Ey nefisleri aleyhine (günah işlemekle ömürlerini) israf eden kullarım!

(Günahlara bulaştık diye) Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin!

Şüphesiz ki Allah, bütün günahları bağışlar!”

Doğrusu, Gafur (bağışlayan),

Rahim (kullarına merhamet eden) ancak O’dur”

Bir söz vardır; “Kur’an Arabistan’da indi, Mısır’da okundu, Anadolu’da yaşandı!”

 

Camiler, Mescitler, ‘Allah’ın adının anıldığı ulu mabetlerdir’

O mabetler,  ‘bizleri bir araya…’ getirir.

Bir arada olmanın manevi hazzını yaşatır.

Camilerle ilgili Kur’an da birçok ayetler yer alıyor.

Her bir ayet bizleri kâh düşünmeye, kâh dersler almaya götürüyor.

Allah Resulü (sav) zamanında, ‘münafıkların kurduğu’ mescit hakkında;

Orada hiçbir vakit (namaza) durma!

İlk günden beri takva üzere kurulan (Kuba) mescidi,

Elbette içinde (namaza) durmaya daha layıktır.

Orada (günahlardan) temizlenmeyi seven erler vardır.

Allah’da iyice temizlenenleri sever” (Tevbe, 18)

Münafıkların kurdukları o mescidin amacını Kur’an açıklıyor;

 “Bir de (mü’minlere) zarar vermek, inkâr (larını takviye) etmek,

Mü’minlerin arasını ayırmak ve daha önce Allah ve Resulü ile

Harp eden kimseye gözetleme (yeri) yapmak için bir mescid edinenler vardır.

(Onlar) “iyilikten başka bir şey istemedik” diye yemin de edecekler

Hâlbuki Allah şahitlik eder ki şüphesiz onlar elbette yalancıdırlar” (Tevbe, 17)

 

Kur’an bizlere, ‘camilerin kimlerin yapabileceğini de’ haber veriyor?

 “Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahret gününe iman eden,

Namazı hakkıyla eda eden, Zekâtı veren

 Ve Allah’dan başkasından korkmayan, kimseler imar eder;

İşte hidayete erenlerden olmaları umulanlar da onlardır” (Tevbe, 18)

O mescitlerin duvarları, ‘takvayla…’ yükselir!

Orada sadece, “Allah’ın ismi…” anılır!

Mescitlerin, insana huzur ve güven aşılayan; ‘manevi bir havası…’ vardır!

 “Ey Âdemoğulları! Her mescide gidişinizde güzel elbiselerinizi giyin

Ve yiyin, için, fakat israf etmeyin, çünkü Allah israf edenleri sevmez.” (A’raf, 31)

Mescitlere, ‘bakımlı bir şekilde…’ temiz elbiselerle gireceğiz!

Huzuru ilahide olduğumuzu bileceğiz!

 

“Allah’ın mescitlerinde O’nun isminin zikredilmesini men ’eden,

Ve onların harap olması için çalışandan daha zalim kim olabilir?

İşte onların oralara ancak korkan kimseler olarak girmeleri gerekirdi.

Onlar için dünyada bir rezillik,

Yine onlar için ahirette de (pek) büyük bir azap vardır” Bakara, 114)

Camiler (mescitler), Allah’ın ismini yeryüzünde yaşatan nurani mekânlar!

O mekânlar, sosyal hayatımızı da şekillendirmektedir.

Bu ayetle ilk akla, “Doğu Türkistan…” geldi

İslam’ın Türkistan’da ilk yayıldığı medeniyet coğrafyası…

Orada,  “Çin işgali ve zulmü hala devam ediyor!”

Tıpkı, Filistin’de, Kudüs’te, Mescid’i Aksa’da olduğu gibi…

Destan Şairimiz şiirinde ne diyorlar?

“Derler ki, güzellikte

Eşsizdir Van şehrimiz..

Buhara “İlm-i Hadîs”,

Kaşgar, “Dîvan” şehrimiz.

 

Yer sofralarında sessiz bekleyiş..

Kaşgar’dayız… bir Ramazan vaktidir...

Fergana düzüne çoktan indi gün…

İdgâh câmiinde ezan vaktidir.

 

Ezan’ın adı var sedâsı tutsak…

Allahuekber’in nidâsı tutsak...

İbâdetler mevcut; edâsı tutsak…

Kanımın içime sızan vaktidir.”

 

O kubbeler, O kemerler, O sütunlar,

O mihraplar, O mimberler, O kürsüler,

Ve O minareler, O ezanlar…

Bu milletin ruhaniyetinde ki, ‘manevi harcı’

O mekânlar, Allah’a yöneldiğimiz ‘gönül mektepleri…’

O mekânlarda,  “Mescid-i Nebevi ’nin havasını soluklarım!”

O mekânlarda,  ‘kendimi bulurum!’

 

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları