Ahmet KIZILKAYA

ORTA SAHA OYUNU

Ahmet KIZILKAYA

  Maç öncesi puan cetveline bakıldığında iki takımın da bıçak sırtı bir konumda olduğunu söylemek mümkündü. Özellikle Mersin İdman Yurdu cephesinden bakıldığında bırakın maçı kaybetmeyi, beraberliği bile düşünmenin sonu gelmez yollara kapı aralayacağı kesindi. Elazığspor açısından beraberlik kabul edilebilir bir sonuç, kaybetmek ise dünyanın sonu değildi, çünkü böyle bir kredisi vardı konuk takımın. Ev sahibi Mersin İdman Yurdu güçlü kadrosuna rağmen içinde bulunduğu ekonomik sıkıntı nedeniyle istediği sonuçları bir türlü alamayan ve puantajda hak etmediği konumda olan bir takım. Aslında bu yönüyle biraz bize de benzer bir durumu söz konusu Mersin takımının. Biz, Anadolu takımlarının içinde bulunduğu bu kaotik gerçekliği bir tarafa bırakıp maç geçelim. DOĞRU KADRO TERCİHİ Maça 4-1-4-1 düzeninde başlayan Bayram Bektaş hoca, Hakan Bilgiç- Mehmet Yiğit- Mehmet Ozan ve Onur Güney’den kurulu defans dörtlüsünü bozmayarak onların önüne Çağrı Ortakaya gibi dirençli bir ön libero oyuncusunu monte ederek başladı maça. Çağrı Ortakaya’nın  önünde ise sağ tarafta  Tom Wellington, solda Yossef Yeşilmen ortada da Hamidou Traore ve son haftalardaki  istekli oyunuyla dikkat çeken Mesut Saray tercih edildi. Forvet hattına  ise Lanre Kehinde’nin kart cezası nedeniyle olmadığı haftada doğal olarak Lamine Diarra tercih edildi. İLK YARI, OYUNA HAKİM TARAF ELAZIĞSPOR’DU Elazığspor’un, topa orta sahada sahip olma düşüncesi ilk yarı boyunca sahada  somut olarak  oyuna yansıdı ve ilk 45 dakika boyunca beş net gol pozisyonuna girdi Elazığspor. 11 dakikada Hamidou Traore-Tom Wellington-Yossef Yeşilmen üçlüsünün iyi pas organizasyonu golcü oyuncu Lamine Diarra’ ya şık bir plaseyle maçtaki ilk golünü atma olanağını sağladı. İyi oynadığı maçlarda dahi kırılgan yapısıyla  zor durumlara düştüğüne tanık  olduğumuz Mersin İdman Yurdu, golü yedikten sonra adeta  Elazığspor’un etkili oyununu seyretmek zorunda kaldı. Mersin takımının koca ilk yarı boyunca sadece 37. dakikada bir duran top organizasyonuyla gole yaklaştığını söylersek Elazığspor’un ilk yarıdaki etkinliğini daha iyi anlatmış oluruz. İKİNCİ YARI VE DEĞİŞEN ROLLER İkinci yarıya Emrah Özyaylaz’ ın  yerine Mahmut Metin’i alarak başlayan Mersin İdman Yurdu, yorulan ve oyundan düşen Elazığspor orta sahasına karşı önce dengeyi sağlayıp daha sonra da üstünlük kurmaya başladı. Bunda rakip takım teknik direktörü Levent Eriş’in doğru hamlesi kadar, maç kondisyonu eksiği bulunan Mesut Saray ve son haftaların formsuz oyuncusu Yossef Yeşilmen’in oyundan düşmesinin de etkisi vardı. Öyle ki ilk oyuncu değişikliğini yaptığımız 70. dakikaya kadar ev sahibi Mersin takımının tam dört net gol pozisyonu ürettiğine şahit olduk. Bunlardan hiçbirinin gol olmamasında kalecimiz Çağlar Şahin’in becerisi ile yaver giden şansımızın katkısının olduğunu söylemek lazım. Bir ilginç taraf da Bayram Bektaş hocanın dalga dalga gelen rakip karşısında herhangi bir hamlede bulunmamasıydı.   OYUNCU DEĞİŞİKLİKLERİMİZ Oyundan düşen Yossef Yeşilmen’in yerine tipik bir kontratak oyuncusu olan Berk Yıldız tercihi doğru bir hamleydi. Ancak aynı derecede oyundan düştüğünü herkesin gördüğü oyuncumuz Mesut Saray’ı maçın son dakikalarına kadar sahada tutmak açıklanabilecek bir durum değil bana göre. Oysa Berk Yıldız’la aynı dakikada Murat Kayalı da oyuna alınıp Mesut Saray kenara çekilebilirdi. Böylece orta saha etkinliğimiz artırılmış olur rakibin hızı da belli oranda kesilmiş olurdu. Anca bu hamle ancak 83. dakikada gerçekleşti ve biz o dakikalara kadar rakibe ciddi gol pozisyonları vermeye devam ettik. Lamine Diarra da yaşı itibariyle oyunda zaman zaman yorgunluk belirtileri gösterdi ama onun oyunda kalması tutarlı bir tercihti. Çünkü rakibin üzerimize geldiği dakikalarda Tom Wellington ve Berk Yıldız’la hızlı çıkışlar yapıp Lamine Diarra’ya gol pozisyonları sağlayabilirdik. Nitekim öyle de oldu ve değerlendirememiş olsak da hem Berk Yıldız  hem de Tom Wellington, son dakikalarda  önemli gol pozisyonları ürettiler.. MAÇIN YILDIZI DIARRA Formda golcümüz Lanre Kehinde’nin olmadığı haftada Lamine Diarra kendinden bekleneni yaptı ve maçın gollerini atarak hem özgüvenini kazandı hem de Elazığspor’un kritik bir deplasmandan alnının akıyla dönmesini sağladı. İlk goldeki şık vuruş tekniği, ikinci golde de rakibe pres yaparak kazandığı topu golle sonuçlandırması, Lamine Diarra’nın deneyimi kadar oyunculuk kalitesinin de üst düzeyde olduğunun bir ispatıydı. Bu yönüyle maçın yıldızı olmayı hak etti Lamine Diarra. SONUÇ Zorlu bir deplasmanda oyuncu eksikliklerine rağmen iyi bir oyun ve akıllı stratejiyle galip gelen Elazığspor, hızla kritik bölgeden uzaklaşacağının sinyallerini verdi. Bu maç,  farklı oyuncularla da maçın kazanabileceğini gösterirken takım oyununu iyi uyguladığı taktirde Elazığspor’un her maça ortak olabileceğini de göstermiş oldu. Buna rağmen oyundan düştüğümüz dakikalarda topsuz oyun anlayışımızın yeterli düzeyde olmadığını gördük. İlk yarıda iyi pas yapan ve rakibin alanını daraltmada hayli becerili olan Elazığspor, oyundan düştüğü dakikalarda güçlü hamleleri yapmakta geç kaldı ve belli bölümlerde rakibe boyun eğdi. Her zaman söylediğim gibi toplu oyunda başarılıyız ama top rakipteyken gerek pozisyon almada gerekse topsuz oyunu uygulamada ve yardımlaşmada birtakım eksiklerimiz var. Elazığspor’un alternatif hücum ve savunma planlarına ihtiyacının olduğu aşikâr. Kalan haftalarda bunları gerçekleştirmek bize stressiz bir son etap yaşatacaktır. Bu maçta galip gelen takımımızı, teknik heyetimizi ve yönetimimizi kutluyorum. Bir sonraki yazımda buluşmak dileğiyle sevgiyle ve huzurla kalın.  

Yazarın Diğer Yazıları