'' KIRMIZI – SİYAH '' GECE

Ümraniyespor galibiyetinin verdiği moralle Eskişehir deplasmanına giden Elazığspor, önemli oyunculardan kurulu kadrosuyla grubun şampiyonluktaki favori takımı ev sahibi Eskişehirspor karşısına son zamanların belki de en doğru saha içi dizilişiyle çıktı. Genç kaleci Çağlar Şahin Akbaba’nın önünde Hakan Bilgiç, Mehmet Yiğit, Murat Kalkan ve Onur Güney dörtlüsüyle defans bloğunu oluşturan Ogün Temizkanoğlu, Çağrı Ortakaya’ya ön liberoda görev verip onların önünde de Hamidou Traore, Tom Wellington, Murat Kayalı ve Mesut Saray  tercihiyle orta sahayı kalabalık tutmayı planladı. Ümit Tütünci’nin tek forvet olarak tercih edilmesi de deplasmanda oynayan bir takım olarak akıllıca bir planlamaydı bana göre. Nitekim maçın başlamasıyla birlikte gerek adam markajında gerekse alan savunmasında başarılı olan ,topa daha fazla sahip olan bir Elazığspor gördük. Karşısında böyle bir rakip  beklemeyen ev sahibi Eskişehirspor, ilk yarının 25. dakikasına kadar Elazığspor’un etkili futbolu karşısında bocaladı durdu. Ne var ki işler bu kadar iyi giderken tam da bu dakikalarda önce  gereksiz bir sarı kart , üç dakika sonra da ikinci sarı kartı görerek takımı 10 kişi bırakan Tom Wellington, rakibin işini kolaylaştırdı ve Semih Şentürk’ün 27.dakikada Eskişehirspor adına kaydettiği golle ibre ev sahibine döndü. Orta hakem Çağatay Şahan’ın Tom Wellington’a gösterdiği ikinci sarı kartın haksız olduğunu düşünüyorum. Rakiple nizami mücadeleyi sarı kart olarak takdir eden hakem Çağatay Şahan, maç yayının olmadığı ortamda eyyamcı tavırlarıyla maçın gidişatını değiştirdi maalesef. Golden sonra da pes etmeyen ve  sayısal eksikle  ev sahibi karşısında ayakta kalan Elazığspor ikinci yarıyla birlikte yine başa baş bir oyun ortaya koydu. Ancak rakibin  etkili gol ayaklarından Semih Şentürk’ün 60.dakikada takımı adına kazandırdığı ikinci golden sonra ibre tamamen aleyhimize döndü. Teknik direktör Ogün Temizkanoğlu’nun hamle olarak sahanın iyilerinden Mesut Saray’ı oyundan alması bana göre yanlıştı. Çünkü Tom Wellington’un da olmadığı oyunda rakibin en zayıf tarafı olan yan toplarla rakip kaleyi zorlama ihtimalimiz iyice düştü. Maçta kazandığımız penaltıyı Ümit Tütünci kötü bir şekilde kullanarak takımın gardını büyük ölçüde düşürdü. Onur Güney’in ikinci sarı karttan gördüğü kırmızı karta rağmen bir gol atarak durumu 2-1’e getiren Elazığspor, 90.dakikada Axel Meye’nin takımı adına kazandırdığı üçüncü gol sonrası puan ya da puanlarla döneceği bir deplasmandan eli boş döndü. Maçın hakemi Çağatay  Şahan’ın sonuca direkt etki ettiği, maç yayının olmadığı bir ortamda Eskişehir futbolcu ve teknik heyetinin yaptığı futbol dışı davranışlar da elbette ki maç psikolojini etkiledi. Ancak dönüp kendimize bakarsak ,oyuncularımızın geçen sezondan kalan kolay kart görme alışkanlığı ve  arka arkaya gelen sakatlıklar eleştirilmesi gereken taraflarımız. Ayrıca, takıma golcü diye alınmış olan Ümit Tütünci’nin gol atmayı geçtim , bir penaltı vuruşunda dahi bu kadar beceriksizce davranması takımın gücünü de psikolojisini de olumsuz etkiliyor. Umutla gidip golü yediğimiz dakikaya kadar iyi oynadığımız maç , ucuz KIRMIZI kartlar ve hatalı kararlarla SİYAH’a dönüştü. Ogün Temizkanoğlu’nun takımın forveti Ümit Tütünci’ye  gösterdiği  pozitif bakış açısı ve tanıdığı kredi korkarım ki Ogün hocaya zarar verecek. Hocanın, Ümit Tütünci tercihini yeniden gözden geçirmesi ve diğer oyunculara şans tanıması lazım. Ümit ,geçmişte iyi bir oyuncu olabilir, ama onun bugünkü görüntüsü ve form düzeyi, mücadele ve becerinin ön planda olduğu bu ligde oynayabilmesi için çok yetersiz. Bu maç kaybedildi. Teknik heyet oturup eksiklerimizi görmek konusunda istekli olmak zorunda. Zira dört  hafta geride kaldı ve takım bundan sonra  gittikçe form tutan ekipler karşısında oynayacak ve işimiz kolay olmayacak.  Bir sonraki yazımda buluşmak dileğiyle sevgiyle ve huzurla kalın...