Ahmet KIZILKAYA

KARDEŞİM İZMİR,  BİRADERİM ELAZIĞ

Ahmet KIZILKAYA

Deniz şehirlerini severim. Denizi olan şehirler içinde İzmir’i bir başka severim. Denizin bu kadar yakıştığı kaç şehir vardır bu gezegende bilmem ama İzmir ve deniz birbirine öylesine yakışır ki İzmir’den denizi, denizden de İzmir’i çıkarsanız bana göre ikisi de eksik kalır.

Ege’nin incisinin bu denli güzel görünmesinin tek nedeni orada vatani görevimi yaparken yaşadığım güzel günler değil elbette.

O İzmir ki Milli Mücadele ruhunu ateşleyen şehir olarak Türk tarihinde çok seçkin bir yere sahiptir.

O İzmir ki şehri işgal eden Yunan ordu güçlerine ilk kurşunu sıkan Gazeteci Hasan Tahsin ve isimsiz birçok kahramanın yattığı şehirdir.

O İzmir ki "İzmir'in kavakları / Dökülür yaprakları / Bize de derler Çakıcı / Yar fidan boylum / Yakarız konakları ‘’ şeklinde dillerimizde mırıldandığımız güzel Ege türküsüne kahramanlık eden Çakırcalı Efe gibi halk kahramanlarının, kimilerine göre yerli Robin Hood,  yaşadığı şehirdir.

O İzmir ki İzmir Adliyesi önünde 5 Ocak 2017'de PKK tarafından gerçekleştirilen terör saldırısında şehit düşen ve kahramanlığıyla Türk milletinin gönlünde taht kuran Fethi Sekin’in adının ölümsüzleştiği vatan yurdudur.

Bu kahraman polisimizin fedakârlığı elbette kuşaklar boyunca anlatılacak ve İzmir ile Elazığ arasında sarsılmaz bir sevgi köprüsü olmaya devam edecektir.

Eminim ki çok sayıda İzmirli yurttaşımız o terör saldırısında sırf Fethi Sekin’in gösterdiği üstün cesaret yüzünden Elazığ’ı yakından tanıma fırsatı bulmuştur.

O Elazığ ki tarihin her döneminde bağrından çıkardığı kahramanlar ile bilinir.

O Elazığ ki en zor zamanlarda çelik bir irade ile vatan ve millet sevdasını en zirvede yaşayanların şehridir.

O Elazığ ki musikisiyle, kültürüyle yurdun her köşesinde imrenilerek sözü edilen bir şehirdir.

Ne acıdır ki deprem denilen doğa olayı, biri Doğu’da biri de Batı’da bulunan bu güzel iki şehrimizi derinden sarstı. Yılın ilk ayı olan Ocak’ın 24’ünde Elazığ’ı 6.8 şiddetiyle yıkan deprem, yılın son aylarında Ekim’in 30’unda da İzmir’i 6.9 şiddetiyle yokladı.

Kader bu iki güzel şehrimizi aynı acıya ortak etti.  Kışın o soğuğunda Elazığ’a İzmir’den gelen yardımlar ve İzmirli dostların sevgi ve şefkat dolu mesajları içimizi ısıtmıştı.

İzmir depremi duyulur duyulmaz bu kez Türkiye’de belki de en hızlı bir şekilde Elazığ Belediyesi tarafından yardım tırlarının Ege’ye doğru yola çıkarıldığına tanıklık ettik.

O tırlarda sadece yardım malzemeleri yoktu. O tırlarda tüm Elazığ halkının İzmirli kardeşlerine gönderdiği sevgi ve şefkat mesajları da vardı. Tarih ve talih Fethi Sekin’in şehadetiyle birbirine yakınlaşan ve ortak acıları paylaşan bu iki güzel şehrimizi deprem nedeniyle bir kez daha birbirlerine kenetlemiş ve yakınlaştırmıştı.

Hiç unutmam Fethi Sekin’in Elazığ’daki şehit cenazesi töreninde İzmir’den gelen dostlar bir sevgi köprüsü kurarken, tören alanı İzmir’den gönderilen çelenklerle adeta bir çiçek tarlasına dönmüştü.

O günleri unutmak ne mümkün?

Tasada ve kıvançta bir olmayı başaran yüce Türk milletinin iki nadide parçası olan Elazığlı ve İzmirli dostlar bu günleri unutur mu? Elbette unutmazlar.

Öyleyse tam zamanıdır derim. Birçok ortak acıyı ve gururu birlikte yaşayan bu iki güzel şehrimizi ‘’Kardeş Şehir’’ yapmanın vakti gelmiştir diye düşünürüm.

Doğu’da ve Batı’da iki yıkılmaz kale, iki güzide şehir adlarını ilelebet yaşatacak kadar birbirlerine yakınlaşmışlardır.

İzmir’in en güzel caddelerinden ve ya meydanlarından birinin adı Elazığ Bulvarı veya Elazığ Meydanı olsa güzel olmaz mı? Aynı şekilde Elazığ’ın en seçkin bulvarlarından birine İzmir Caddesi adı verilse şık durmaz mı? Olur, hatta çok güzel olur.

Bunun anıları yaşatmanın ötesinde kuşakları birbirine yakınlaştırma, ortak tarih bilinci oluşturma gibi bir faydası da olacaktır.

Hem İzmir’i hem de Elazığ’ı çok seven birisi olarak Elazığ Belediye Başkanı Sayın Şahin Şerifoğulları ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer’e önerimdir.

Gelin bu adımı atıp iki şehrimizi birbiriyle kardeş yapalım. Fethi Sekinler, Gazeteci Hasan Tahsinler, Kubilaylar milletimizin bağrında yaşasın. İzmir’in dağlarında Elazığ’ın çiçekleri açarken, Elazığ’ın göllerinde İzmir’in yelkenlileri yol alsın.

Bunu yapalım diyorum.

Beni okuyan, beni dinleyen, sözcüklerimin izini süren herkese teşekkür ediyorum. Bir sonraki yazımda buluşuncaya kadar sevgiyle ve huzurla kalın.

Yazarın Diğer Yazıları