Ahmet KIZILKAYA

ELAZIĞ'LA MALATYA

Ahmet KIZILKAYA

Talihin, tarihin ve coğrafyanın birbirine mecbur kıldığı iki güzide Anadolu kenti Elazığ’la Malatya. Kültürü, sanatı, edebiyatı ve diğer toplumsal değerleriyle Türkiye’nin belki de birbirine en çok benzeyen  iki şehri Elazığ’la Malatya.

Tüm komşu kentler  arasında yaşanan ticari ve sportif rekabet,  doğal olarak bu iki kentimiz arasında da yıllardır sürüp gider.

1970’li yıllarda sportif alanda başlayan rekabet, Malatyaspor’un 2011 yılında amatör lige düşmesiyle noktalanmış, çok sonraları kurulan Malatya Belediyespor’un yakın zamanda Yeni Malatyaspor adını almasıyla da Malatya kenti yeniden profesyonel futbol liglerinde temsil edilmeye başlanmıştı.

Buna rağmen 1967 yılında kurulan Elazığspor,  geçirdiği zorlu süreçler ve içine düşürüldüğü girdaplara rağmen varlığını korumayı bilmiş ve bu anlamda bölgenin futboldaki güçlü markalarından biri olarak ayakta kalmayı başarmıştı.

Yarım asırlık Elazığspor’la Yeni Malatyaspor’un yolu geçen cumartesi  Başakşehir Fatih Terim Stadı’nda kesişti. Maçın analizine geçmeden elbetteki maç esnasında ve maç sonrasında yaşanan talihsiz bazı olayları irdelemekte fayda var. Bu yıl iyi bir çıkış yakalayan ve süper lige yaklaşan Yeni Malatyaspor’un  1-0 kazandığı maçın bazı dakikalarında tribündeki Yeni Malatyaspor taraftarlarınca koro halinde söylenen negatif sloganlar komşuluk ilişkileri çerçevesinde hiç de şık olmasa da maçın genel gidişatı içerisinde belki bir yere kadar kabul edilebilir. Lakin 1966 yılında kurulan Malatyaspor’un bugün amatör lige kadar düşmüş olmasının acısını yaşayan Malatya kenti ve Malatyaspor taraftarı yeni takımlarıyla bir heyecanın etkisinde kalarak geçmişi bu kadar çabuk unutmamalı ve ona göre davranmalı. Çünkü arka arkaya sürekli küme düşmeyi yaşamış bir şehir Malatya.

İRFAN BUZ NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR ?

Yeni Malatyaspor teknik direktörü İrfan Buz’un maç sonrasında oluşan gergin ortamın baş aktörlerinden biri olması ve karşı tarafı tahrik etmeye yönelik hareketlerin içinde olması ne sporun ruhuna ne de centilmenliğe yakıştı. Aynı hocanın Elazığ’daki maç sonrasında da benzer hareketlerin içinde olduğunu göz önüne getirdiğimizde bu davranış biçiminin hayli sorunlu olduğunu söylememiz mümkün. Aynı şekilde Elazığspor’un birkaç futbolcusunun da yapılan bu saygısızlığa cevap vermeye kalkışması gereksiz bir hareketti.

Unutmayalım, teknik direktörler ve futbolcular gider, şehirler kalır. Elazığ ve Malatya insanının bu bilinçte olması lazım.

MAÇTA NE OLDU ?

Elazığspor, Çağrı Ortakaya ve Tom Wellington gibi dirençli ve oyun zekâsı yüksek iki oyuncusunun eksikliğini maç boyunca çok fazla hti. Bayram Bektaş hocanın maça Hamidou Traore’nin yanına Gilles Binya’yı monte ettiği ikili ön libero kurgusu defalarca denenmiş ve sonuç alınmamış bir tercihken Bayram hocanın bu yanlışta ısrar etmesi rakibin işini kolaylaştırdı. Bu bölgeye için alternatif  oyuncularımızın orada kullanılmaması da ayrı bir soru olarak kafamızda duruyor. Eğer Bayram hoca, Murat Kayalı ve Alparslan Öztürk’ü hazır görmüyorsa bu oyuncuların niye hazır hale getirilmediğini kime soracağız  ?

İkili ön liberosu oyun kuramayan, kanatlarını çalıştıramayan, oyunu önde kuramayan bir takım,  rakibinin oynamasına izin verir. Hele bu rakip fizik kondisyonu iyi bir takım olan Evkur Yeni Malatya ise işiniz daha da zorlaşır.

KISA BOYLU EVKUR YENİ MALATYASPOR

Evkur Yeni Malatyaspor, kısa boylu oyunculardan kurulu bir takım. Bu özelliği, orta alanda çabuk oynama ve çok fazla pas yapma avantajı veriyor bu takıma. Orta alanda Godson Azubuike gibi dinamik ve teknik bir oyuncuya da sahip olması Evkur Yeni Malatyaspor’un hızlı çıkmasına ve hızlı oynamasına ortam oluşturuyor. Maç boyunca daha çok pas yapan, topa daha fazla sahip olan Evkur Yeni Malatyaspor’un 58. dakikada bulduğu golde Elazığspor takımının da  defansif  zaafiyeti ve orta alan etkisizliğinin payı yüksekti.

 

BAYRAM BEKTAŞ’IN STRATEJİSİ

Bayram Bektaş, geldiği günden beri içeride ve dışarıda aynı taktikle ve aynı dizilişle oynatıyor takımı. Dolayısıyla Elazığspor’un kazanma ve kaybetme ihtimali sahaya sürülen oyuncuların form durumuna, arzu ve isteklerine, kişisel becerilerine ve bir de rakiplerin o günkü mücadele gücüne göre değişiyor.

Milli maç arasında verilen ara ne yazık ki takımımız tarafından hiç de iyi değerlendirilmemiş ve adına derby denilen maça hiç iyi hazırlanılmamış. Bunu maçta çok net olarak gördük. Kalecimiz Çağlar Şahin dışında iyi oynayan oyuncumuz neredeyse yoktu. Bunun analizi ve sebep-sonuç ilişkisi umarım hiç değilse bugünden itibaren sağlıklı bir şekilde yapılır.

KORAY GENÇERLER BİLDİĞİNİZ GİBİ

Daha önce yönettiği maçlarımızda skandal kararlara imza atan Gençerler, bu maçta da rakip takımın golünü atan Eren Tozlu’nun kırmızı kartlık hareketlerini es geçerek rakibe avantaj sağladı ve bu oyuncu maçın tek golünü atan oyuncu oldu. Elazığspor’un yenilgisini  hakeme bağlamak doğru olmaz, ama Gençerler’in maçı adil ve az hatayla yönettiğini söylemek de hiç mümkün değil.

Bir sonraki yazımda buluşmak dileğiyle sevgiyle ve huzurla kalın..

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları