Ahmet KIZILKAYA

DİPLOMASI AĞIR OKULLAR VE ELAZIĞ LİSESİ

Ahmet KIZILKAYA

Türkiye’de ve özellikle de İstanbul’da , tarihi 100 yılı aşan eğitim çınarı nice okullarımız var. Uzun yıllar boyunca ve bugün ülkemizin eğitim hayatına zenginlik ve değer katan bu taş mektepler, gerek öğretim kaliteleri gerekse üstlendikleri misyon ve tarihsel geçmişleriyle tartışmasız parlak bir vizyona sahipler. Ancak bu okulları ‘özel’ kılan gerekçe  yalnızca tarihsel geçmişleri, derecelendirme sınavlarındaki yüksek sıralamaları ve yabancı dil eğitimindeki başarıları değil kuşkusuz. Birçoğu İstanbul’da bulunan ve günümüzün medya, sanat, spor, siyaset ve bilimsel akademi alanındaki ünlülerini yetiştirmiş olan bu eğitim kurumları, gerçekleştirdikleri nitelikli sosyal ve kültürel etkinliklerle, sosyal sorumluluk projeleriyle ulusal ve uluslararası düzeyde takdir topluyorlar. Tüm bu zenginlikleriyle, yüksek standartlı okullar diye kabul gören eğitim kurumlarımız, aslında bir ‘ekol’ ün de temsilcisi durumundalar. Çünkü bu okulların her biri müzik, spor, sanat ve siyaset alanlarından en az birinde lokomotif görevi üstleniyor. Sözgelimi Türk rock sanatçısı Erkin Koray, biyografisi söz konusu olduğunda göğsünü gere gere  ‘Ben Alman Liseliyim.’ diyor. Galatasaray Lisesi’nin ünlü mezunlarını saymakla  bitiremeyiz ama, Erol Günaydın’dan Ali Sami Yen’e ; Abdi İpekçi’den Cemal Reşit Rey’e ; C. Sıtkı Tarancı’dan Orhan Boran’a ; Fikret Mualla’dan, Haldun Dormen’e kadar birkaç ismi hatırlamakta fayda var. Mezunları arasında  Ahmet Davutoğlu, Necmettin Erbakan, Mesut Yılmaz, Edip Cansever, Murat Ülker, Erol Evgin, Avni Dilligil, Sadri Alışık ve Şener Şen gibi ünlü ve popüler insanlar olan İstanbul Erkek Lisesi’nin haklı kıvancına da saygı duymak lazım diye düşünüyorum. Yine, Adnan Kahveci, Cahit Berkay, Erol Simavi, Hasan Pulur, Hilmi Yavuz, Hakkı Devrim, Özdemir Asaf, Ömer Kavur, Sanlı Sarıalioğlu, Şükrü Elekdağ ve Süleyman Seba gibi değerleri yetiştiren Kabataş Erkek Lisesi’ni takdir etmemek mümkün mü? Ya Haydarpaşa Lisesi… Onlar da Bülend Ulusu, Can Bartu, Faruk Sümer, Kadir İnanır, M. Necati Sepetçioğlu , Nejat Yavaşoğulları , Aytunç Altındal, Tuncel Kurtiz ve daha nice ünlüleri yetiştirerek Türkiye’nin yüz akı okulları listesinde yerlerini alıyor. Yahya Kemal Beyatlı, Emin Onat, Gazanfer Özcan, Uğur Dündar, M. Akif Ersoy, N. Sami Banarlı, Kemal Sunal, İslam Çupi, Şemsettin Günaltay, Müjdat Gezen ve Hüseyin Cahit Yalçın da  ‘vefa ocağı’ Vefa Lisesi’nden mezun olan meşhurlar. İstanbul’da bu şöhrette başka okullarımız da var. Pertevniyal Lisesi, Cağaloğlu Anadolu Lisesi, Saint Benoit Fransız Lisesi, Robert Koleji, Üsküdar Amerikan Lisesi , Darüşşafaka, Saint Joseph Fransız Lisesi, Şişli Terakki Lisesi ve diğerleri. ANADOLU’DAKİ LİSELER Aslında Anadolu’da da tarihi 100 yılı aşan liselerin sayısı az değil. Trabzon,  Afyon, Gaziantep, Erzurum, Kastamonu, Konya, Bursa, Edirne, Eskişehir,İzmir ve Ankara,  bu tür okullara sahip kentlerden bazıları. Bu okullardan mezun olanlar da bugün ülke yönetiminde söz sahibi  konumdalar ve bu okullar da tarihsel kimlikleriyle ülke eğitim tarihinin önemli yapıtaşları. Mezunu olduğum Elazığ Lisesi, 1891 yılında Mamüratül Aziz İdadiye-i Mülkiye-i Şahane adıyla kurulmuş bir okul olup Balkan, Yemen, Çanakkale ve 1.Dünya Savaşları nedeniyle zaman zaman öğretimine ara vermiş, bir dönem de Fransız Koleji ve diğer bazı yabancı okulların binalarında eğitim faaliyetlerini sürdüren  bir süreci geride bırakmıştır. Mezunlar buluşması etkinliğimizin çalışmaları  içindeyken, arşiv kayıtlarını incelediğimde beni şaşırtan ama bir o kadar da gururlandıran nice diploma, tasdikname ve dilekçe örneklerine rastlamıştım. Bugün medyadan siyasete ; edebiyattan, spora kadar nice ünlü, okulumuzun rahle-i tedrisinden geçmişti. Belki Anadolu’da taşra sayılabilecek bir konumda olduğumuzdan İstanbul’dakiler kadar popüler olmasa da kariyer sahibi, kendi alanlarında zirveye çıkmış çok sayıda önemli ismin okulumuzdan mezun olduğunu söylemek lazım. Bu ışıltılı konumu nedeniyle Elazığ Lisesi, uzunca bir dönem  diğer çağdaşları gibi hem ilimiz Elazığ’ın  hem de bölgemizin eğitim, kültür ve sanat  hayatına önemli katkıları olmuştur. Hele eski mezunlarımızın,  bölge illerinin valilerinin katıldığı müsamerelerde  oynadıkları tiyatro oyunlarını anlatan heyecanlı cümleler, bizim için bir kıvanç vesilesidir. Hatta 1955’li yıllarda  ‘Hamlet’ i İngilizce olarak sahnelediklerini anlattıkları anekdotu dinlemek tadına doyum olmaz bir keyiftir Elazığ Liseliler için. Mehmet Kaplan’dan Cemil Meriç’ e ; Aslan Kaçar’dan Yusuf Hayaloğlu’na ; Gönül Talu’dan Zülfikâr Doğan’ a ; Nihat Özbağı’ dan Mustafa Temizer’e ; Ahmet Kabaklı’ dan Yasemin Açık’a ve Ertuğrul Karslıoğlu’na kadar okulumuzla direkt ve dolaylı bağı bulunan bu değerli insanlardan sonra da aynı ekolün devam etmesi ve ülkemizin geleceğine katkı sunması hepimizin ortak dileği. 

Yazarın Diğer Yazıları