Ahmet KIZILKAYA

BİR ÇUVAL İNCİR MESELESİ

Ahmet KIZILKAYA

 

Türkçede ‘Bir çuval inciri berbat etmek.’ diye bir deyim var. İyi giden işler bazen bir kişinin ya da bir grubun yanlış sözleri, hareketleri ve eylemleriyle bozulduğunda kullanılır. Bugünlerde Elazığspor’da herkes bu bir çuval inciri berbat eden kişi ya da kişileri arıyor.

2-0 kaybedilen Boluspor maçı sonrası şehir ve camia adeta suçu bir tarafa yüklemenin derdinde. Avantajlı fikstürüyle play off’a kalacak takımlar içinde en şanslılardan biri olan Elazığspor’un umutlu gidilen Bolu deplasmanından etkisiz bir futbolla mağlup dönmesi herkesi adeta şoke etti. Şehrin kimyası bozuldu desek yeridir.

Kimi yönetime, kimi teknik direktöre, kimi futbolculara kimileri de medyaya veryansın edip duruyor. Futbol böyle bir oyun, başarıda sahiplenen çok olur, ama bir başarısızlık ortamında herkes bir günah keçisi arar. Elazığspor’da yaşanan da bu aslında.

Peki play off şansı tamamen bitti mi? Matematiksel olarak elbette hayır. Ancak şansımızın azaldığı bir gerçek. Dahası, Bolu maçında ortaya konulan oyun ve tatsız görüntüler veren takımın ruh hali, kalan umutları da iyice azalttı sanki. Hüseyin Kalpar’ın ayrılmasıyla göreve gelen Muammer Sürmeli’nin kalan dört maçta takıma bir enerji katmasını ve takımı play off’a taşıyacak puanları almasını dileyelim.

Aslında kafalara takılan soru şu: Bu takım, ligin en zayıf takımlarından Gaziantepspor ve GM Manisaspor maçlarını kazandıktan sonra Bolu maçına çıkacak ve oradan döndükten sonra yine iki hafta üst üste içeride oynayacak ve hayli avantajlı konuma gelecekti. Dolayısıyla aradaki Bolu deplasmanından puan ya da puanlarla dönülmesi çok ama çok avantajlı bir hale getirecekti bizi. Bu gerçek ortadayken, takımın Bolu’da bu kadar etkisiz olmasının esas sebebi neydi?

Elbette bunun bir yanıtı var ve er geç kamuoyu tarafından öğrenilecek. Şimdilik bütün negatif konuları bir tarafa bırakıp hiç değilse kalan dört maçtan bizi play off’a taşıyacak puanları almanın hesaplarını yapmamız lazım. Eğer play off’a kalırsak belki de süper ligin kapsına dayanacağız. Olmazsa da zaten herkes eteğindeki taşları dökecek ve dönemin bir muhasebesi yapılacaktır.

Zor bir süreçten geçiyoruz. Camia olmak kolay değil. Güçlü camialar böyle günlerde kenetlenir ve güç odağı olurlar. Bunu yapabilir miyiz, ne kadar güçlü bir camiayız, bakıp göreceğiz. Herkesin tam olarak bir testten geçtiği dönemdeyiz. Dilerim bu testten herkes alnının akıyla ve başarıyla çıksın.

İki senedir nasıl bir süreçten geçtiğimiz herkesin malumu. Yapılanlar ortada, hatalar ve yapılamayanlar da. Herkesin sportif başarıya odaklandığı bir dönemde mali iyileşmeden bahsetmek insanlara sempatik gelmeyebilir. Ancak sağlıklı bir değerlendirme yapılacaksa tüm parametrelerin göz önünde tutulması lazım.

Bu haftadan itibaren yeni bir ruh ve odaklanmayla play off hedefine kilitlenmeliyiz. Şu an için yapacak başka bir şeyde yok zaten. Bir çuval incir berbat edilmiş olabilir, ama kısa sürede de olsa bozuk incirleri ayıklayıp yola devam etmek gerekiyor. Bu hafta sonu itibariyle her şey daha da netleşebilir. Dilerim her şey lehimize gelişir. Olumsuz bir tabloda da, pozitif gelişmelerde de konuşulacak, yazılacak çok şey olacak. Bunları haftaya bırakalım.

Bir sonraki yazımda buluşmak dileğiyle sevgiyle ve huzurla kalın.

Yazarın Diğer Yazıları