TÜKENEN ELAZIĞ

'SAHİPSİZ ELAZIĞ' SÖYLEMİNDEN RAHATSIZ OLAN VE BUNU KABUL ETMEYEN KESİMLER İLE KAMU KURUMLARININ SORUNLARI ÇÖZME NOKTASINDAKİ DUYARSIZLIKLARI , TOPLUMSAL VE SİYASAL BİR TEPKİYE ZEMİN HAZIRLIYOR

TÜKENEN ELAZIĞ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

İlimizin yaşadıkları sorunlarını “Sahipsiz Elazığ” söylemi ile dile getiren çevrelere karşı tepki duyan il bürokratlarının, sorunların çözümünde etkin olamayışları dolayısıyla aynı konulardaki şikâyetlerin azalması yerine artması,  sistemin tıkanması ve bürokratların hizmet heyecanının kalmaması  tükenmişlik sendromuna bağlanıyor.

24 Ocak depremi ve pandemi döneminin tüm olumsuzluklarını en acı bir şekilde yaşayan ve ekonomik anlamda çöken şehir halkına karşı ilgili kurumların sorumsuzlukları, çözme yerine sorunları çıkmaza sokan uygulamaları ve bu vurdumduymazlıkta ısrarcı olmaları, halkımıza ikinci bir depremi yaşatmaya devam ediyor.

SORUNLAR ORTADA KALIYOR

Halkımızın yaşadığı problemler, değişik platformlarda dile getirilirken, siyasi parti yetkilileri, STK başkanları, medya kuruluşları ve vatandaşların sosyal medyadan sıklıkla dile getirilmesine rağmen, bunları çözme yerine duyarsızlık ve ilgisizlik göstererek daha da artmasına sebep olan kurumların bu tavırları tepki, çekmeye devam ediyor.

Şehrimiz ile ilgili sorunlar değişik kesimler ve kişilerce en yüksek sesle dile getirilmesine  rağmen, kurumların bu konuda önlem almamaları ve bunun için herhangi bir toplantı yapmaya dahi gerek duymamaları tepkiyle karşılanıyor.

İL YÖNETİCİLERİ DUYARSIZ MI?

Kamu kurumlarındaki işleyiş ve çözümsüzlüğün günbegün arttığına dikkat çeken vatandaşlar, birçok sorunun yerelde çözümü mümkünken bu konuda ilgili kurum yetkililerin heyecanlarını yitirmeleri ve il yöneticilerinin duyarsızlıkları sebebiyle daha da arttığını ifade ediyorlar.

Pandemi sürecinin çalışma şartlarını bahane eden çok sayıdaki kamu kurumunun aciliyet kesbeden iş ve işlemler için dahi sorun yaşandığını ifade eden vatandaşlar, bu konuda seslerini kime duyuracaklarını  bilemediklerini ifade ediyorlar.

 

DERDİMİZİ MARKO PAŞA’YA MI ANLATALIM?

Sorunların kaynağının ve hangi kurumlarca çözüleceğinin bilinmesine rağmen, kolaylıkla çözülmesi gereken işlemler için basit önlemler alınmadığı ve sistem kurulamadığı için mağduriyetlerin yaşanmaya devam ettiğini belirten vatandaşlar, gerek sosyal medyadan gerekse medya aracılığı ile problemleri ilgililere aktardıkları halde çözümsüzlüğün devam ettiğini ve kendilerine “Derdini Marko Paşa’ya anlat” muamelesi yapıldığını belirtiyorlar.

 

 

 

BÜROKRASİDE DEĞİŞİM ŞART

İl bürokrasisinin 24 Ocak depremi ve pandemi sürecinin verdiği yorgunluk ve yılgınlığı yaşadığını ve bu psikolojiden kurtulamadığına dikkat çeken vatandaşlar, şehre yeni bir hizmet aşkı ve hizmet ruhu gerektiğini ve bunun da ancak bürokraside revizyonla mümkün olabileceğini belirtiyorlar.

Mevcut bürokrasinin, her soruna karşı klasik ve ezberlenmiş bir gerekçe ile karşı çıktığını ve yeni bir çözüm ya da formül arayışı işine girmeyecek kadar durağanlaştığını ve artık üretemez hale geldiğini ifade eden vatandaşlar, halka ve sorunlara daha duyarlı insanların şehirde söz sahibi olması gerektiğine dikkat çekiyorlar.

SİYASİLERİN ÜZERİNDE BÜYÜK YÜK

İlimizde bürokrat atamalarının geçmişte ve günümüzde milletvekilleri arasında paylaşılarak yapıldığını, bir bürokratın atamasında birinci derecede söz sahibi olan milletvekilinin, var olan başarısızlıklara rağmen bu konumunu koruma adına bu bürokratın görevde kalmasını sağladığına ve değiştirilmesine onay vermediğine dikkat çeken vatandaşlar, ancak bu durumun uzun vadede bürokratlar yerine partiler ile kendi siyasi geleceklerinde ciddi yaralar açtığını ifade ediyorlar.

 

FATURA VEKİLLERE ÇIKIYOR

İl bürokrasisinde halka hizmet noktasında başarılı bir performans ortaya koyamayan bürokratların, bu başarısızlıklarının faturasının siyaset kurumuna ve özellikle milletvekillerine çıkarıldığını ifade eden vatandaşlar, tüm başarısızlıklarına rağmen bir ismi sırf kendisi  getirmiş olma gerekçesi ile görevde kalmasına göz yummak yerine, en çok şikayet alınan ve başarısı tartışılan kurumların yine milletvekilleri tarafından masaya yatırılarak ortak kararla yeni bir ismin  atanmasının hem şehri hem de siyasileri önemli oranda rahatlatacağını ifade ediyorlar.

DUYARSIZLIK PROBLEMİ

Şehir halkının yaşadığı problemlerin değişlik platformlarda dile getirilmelerine rağmen, çözüm mekanizmalarının ve bunun başında olan kurum ve yetkililerin duyarsızlarının hem toplumsal hem de siyasal refleksten kaynaklı tepkilere sebep olacağını dile getiren vatandaşlar, bu konuda halkın sabrının yeterince zorlanmadan önlem alınmasının, siyasi kurumların daha çok yıpranmasının önüne geçebileceğini ifade ediyorlar.