TEDAVİSİ VAR AMA BELİRTİLERE DİKKAT!

TEDAVİSİ VAR AMA BELİRTİLERE DİKKAT!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

BAŞAK MERAL GÜNDÜZ/Özel Doğu Anadolu Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr.Emrah ÖZDEN,bağışıklık sisteminin şaşırması ile ortaya çıkan hastalıklardan biri olan ''miyasteni''ye karşı hastaları uyararak,''Gelişebilecek solunum ve yutma güçlüğü ölümle sonlanabileceğinden gün içinde değişkenlik gösteren ve aktiviteyle artan yakınmaları olanların mutlaka nöroloji uzmanına gitmeleri gerekir'' dedi.

MYASTENİA GRAVİS'İN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Özden,’’Güçsüzlük belirli bir kas grubuna lokalize olabileceği gibi(göz etrafı,çiğneme,yutma,boyun,kol/bacak kasları)yaygın da olabilir.

Güçsüzlük bazen hızlı da kötüleşebilir.Şikayetlerin arttığı bazı durumlar;sıcak hava,sistemik infeksiyonlar adet dönemi,anksiyete,duygusal stres,hamilelik gibi durumlardır.Hastalar genellikle uzun süre okuma sonrasında ortaya çıkan göz kapağı düşüklüğü,çift görme,az egzersiz sonrası çabuk yorulma gibi şikayeti ile başvururlar.Myastenia graviste duysal belirtiler ve ağrı olmaz.Diğer hastalarda yüz,çiğneme,yutma veya konuşma boyun,gövde ile kol-bacak kaslarında güçsüzlük gelişir.Ağır olgularda solunum hasta bir solunum cihazına ihtiyaç duyacak kadar güçsüz olabilir.’’

MYASTENİA GRAVİS'İN SIK GÖRÜLEN KLİNİK ÖZELLİKLERİ

Özden,’’Göz etrafı kasların tutulumu:Myastenia gravis'li hastaları çoğunda ilk etkilenen kaslar gözleri hareket ettiren kaslardır ve göz kapağı kaslarıdır.Göz kapağını çalıştıran kasların etkilenmesi sonucu gözkapağı düşmesi(ptozis)gözleri hareket ettiren kasların etkilenmesi sonucu çift görme(diplopi)ortaya çıkar.Miyasteni teşhisi için belirtilerin iyi değerlendirilmesi gerekir. İlk belirtileri gözde ortaya çıkan hastalık en fazla kadınları vuruyor. Bağışıklık sisteminin 'şaşırması' ile ortaya çıkan hastalıklardan biri olan 'Miyasteni'nin temel özelliği kasların çabuk yorulmasıdır.Bağışıklık sisteminin yabancı kabul edip saldırdığı ve yok etmeye çalıştığı yer kas sinir bileşkesindeki bir bölgedir. Bir yandan bağışıklık sistemi burayı yok etmeye diğer yandan da vücut yenilemeye ve tamir etmeye çalışır.’’

 

GENELDE İLERLEYİCİDİR

Miyasteni hastalığı kadınlarda hem 20-30 yaş arasında hem de 50 yaş üzerinde,erkekler de ise daha çok 50 yaş üzerinde ortaya çıkabiliyor.İlk yıllarda daha ağır seyredebiliyor.Hastaların %15-25'inde genellikle ilk 3 yıl içinde yoğun bakım gerektirecek ağır solunum yetmezliği görülebilir.Bu durum miyastenik kriz olarak isimlendirilir ve acil müdahale gerektirir.Yıllar  içinde miyastenik yakınmalar sönerek azalır ama hastalık dalgalanmalarla sürer.Gelişebilecek solunum ve yutma güçlüğü ölümle sonlanabileceğinden gün içinde değişkenlik gösteren ve aktiviteyle artan yakınmaları olan hastaların mutlaka nöroloji uzmanına görünmeleri gerekir.

TEDAVİSİ MÜMKÜN;

Teşhis konulduktan sonra miyasteni hastalığının tedavisi mümkün.Hastalığın ağızdan alınan ilaçlarla tedavisi mümkün.Bazı hastalarda ise hastaneye yatırılarak özel bazı ilaçların serum şeklinde verilmesi gerekebilir.Tedavi uzun süreli olabilir.Bu süre sonunda hastaların büyük bir bölümü sağlıklarına kavuşarak normal hayatlarını sürdürür,hatta hamile kalıp çocuk doğurabilirler.

BELİRTİLERE DİKKAT;

Çift görmesi olanların göz hastalığı olduğunu zannetmesi sonucu sık gözlük değiştirme,bulanık görme,çiğnerken yorulmaya bağlı sert gıdalardan kaçınma,kolay yorulma nedeniyle aktiviteden uzaklaşma,uykulu görünüm,tek veya çift taraflı göz kapaklarında düşüklük,yemek yerken sık sık öksürme,kilo kaybı,konuşma bozukluğu,ses kısıklığı,ensede kramp,solunum sıkıntısı...

SON OLARAK NE SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?

Biz de zaman zaman hata yapabiliyoruz, herşeyi yorgunluğa bağlayabiliyoruz. Kendimizde herhangi bir değişiklik hissettiğimizde, sonuç alıncaya kadar üstüne gitmeliyiz. Toplum içinde yaygın olmayan bu hastalıklarla ilgili bilgimiz olmadığı için aklımıza gelmiyor. Toplum bilinçlendirilmeli ki, birileri de benzer şeyler yaşadıklarında doktorlarına danışsınlar. Herşeyi yorgunluğa bağlamasınlar. Bahane üretmesinler. Bütün hastalıkların görünenler olduğunu sanırız, ama öyle değildir. Bilinç ne kadar artarsa, o kadar iyi olur. Bilgilendirirken hem hastalığın ne olduğu, hem de nelere yol açabileceği anlatılmalıdır.  Çünkü bu tip hastalıklarda zaman, erken teşhiş ve doğru tedavi istenmeyen sonuçlara yol açmamak için çok önemlidir.Bazı konularda bazen rahat davranabiliyoruz. Bir rahatsızlık hissettiğimizde rahat davranmayalım, doktora gitmeyi ertelemeyelim