TAŞINMA SÜRECİ DEVAM EDİYOR  

Gülşah ALTAŞ / Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım, Çimento Fabrikası ile ilgili sürecin sağlıklı bir şekilde devam ettirilmesinin önemine değinerek, şehrin taleplerinin dinlenilmesi gerektiğini söyledi.

TAŞINMA SÜRECİ DEVAM EDİYOR  
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım, göreve geldiği yaklaşık 2,5 aylık süreyi değerlendirirken önemli açıklamalarda bulundu. Vali Kaldırım Çimento Fabrikası ile ilgili ise yatırımcı perspektifinden de bakarak çalışmaların sürdürülmesi gerektiğini söyledi.

 

Hakimiyet Gazetesi’nin sorularını yanıtlayan Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım, Çimento Fabrikası, Kent Meydanı Projesi, şehre yatırım çalışmaları, Harput ile ilgili projeler, kalıcı fuar alanı, trafik kazalarında yaşanan artışın nedenleri ve çözümü noktasında yapılan çalışmalar, stadyum ve Elazığspor ile ilgili birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.

 

Makamda oturma taraftarı olmadığını ve sahada çalışmayı sevdiğini ifade eden Vali Kaldırım, mesaisinin büyük bölümünü sahada geçirdiğini kaydetti. Vali Kaldırım yönetim anlayışında birebir gidip görüşme, dinleme, herkesi önemseme, fikir ve görüşlere değer verme bulunduğunu belirterek, “Hedefimiz elbette dünya platformu ve Elazığ’ın dünyaya açılması. Elazığ artık globalleşiyor ve bu potansiyeli de var zaten. Dolayısıyla bunu yaparken şehirde bütünleşip, şehri sahiplendirip o şekilde hareket etmeyi çok önemsiyorum” dedi.

 

Bir süre önce Elazığ’a gelen Dubaili işadamlarının yatırım çalışmalarını değerlendiren Vali Kaldırım, Suudi Arabistan Cidde’den yeni yatırımcıların da önümüzdeki aylarda Elazığ’a geleceğinin ve hayvancılık alanında yatırım çalışmaları yapılacağının müjdesini verdi.

Vali Kaldırım Kent Meydanı’nın bir şehrin kimliği olduğunu vurgulayarak, “Kent Meydanı’ndan Vilayet’e kadar uzanan o koridoru değerlendirip cephe giydirmesiyle oraya güzel bir görünüm kazandırarak mekan oluşturulmasını önerdim. Vilayet taşındıktan sonra mevcut bina Kent Müzesi olarak değerlendirilirse arada çok güzel bir koridor olur. Kapalı Çarşı için de farklı bir konseptle biraz daha görsel olarak güzelleştirip geleneksel yapımıza uygun hale getirmeyi düşünüyoruz. Orada zaten tarihi bir camimiz var. Onunla birlikte o alanda çok güzel bir mekan kazanmış oluruz” diye konuştu.

Vali Çetin Oktay Kaldırım, şehirde artan trafik kazaları ile ilgili ise, FETÖ ile mücadelede Emniyette çok sayıda ihraç gerçekleştiğini, sadece Elazığ’da değil tüm Türkiye’de trafik polisi sayısında ciddi oranda bir azalmanın söz konusu olduğunu söyledi. Hem emniyette hem de jandarmada bu konuda sıkıntılar oluştuğunu belirten Kaldırım, ek takviyelerle bunu gidermeye çalıştıklarını kaydetti.

Vali Kaldırım Elazığspor’da teknik heyet ve oyuncuların uyumunun çok sevindirici olduğunu ifa ederek, “Çaykur Rize, Giresun ve Elazığpspor’u oldukça iyi görüyorum. Bana göre bu üç takım ligi zorlayacak. Sporun içinden gelen birisi olarak sporla yakından ilgileniyorum. Şehirde bütün branşlardaki spor dallarının başarılı olmasını temenni ediyorum. Elazığspor bu şehrin marka değeridir. Bu marka değerinin daha çok artması adına herkesin üzerine düşeni yerine getirmesi gerekmektedir” dedi.

 

** Sayın Valim, 02 Temmuz 2017 tarihinde görevinize başladınız. 2 aylık zaman içerisinde gerçekleştirdiğiniz ziyaretler ve Elazığ’la ilgili intibalarınızı öğrenebilir miyiz?

 

Görevde 2 ayımızı doldurduk. Ben Elazığ’a ilk defa geldim ancak Elazığ dışardan bildiğimiz bir şehirdi. Burası eşimizin, dostumuzun, akrabamızın çok olduğu bir şehir. Özellikle belirtmek istiyorum ki Elazığ’ın dışarıda imajı çok iyi. Elazığ kaliteli insanıyla, bulunduğu coğrafya itibariyle, bölgesinde farklı duruşu ve kimliği olan, doğuda bir kale gibi değerlendirilen ve örnek olan bir şehir. Burası coğrafyasında bir huzur adası. Bildiğimiz tüm bu özellikleri burada gelip birebir görmenin ve yaşamanın mutluluğunu yaşadık.

 

 

** Sayın Valim, Elazığ’a gelmeden önce resmi twitter hesabınızdan, Elazığ’a neler yapılabilir diye bir anket çalışması gerçekleştirmiştiniz, Elazığlıların ilgi gösterdiği ve birçok proje önerdiği çalışmanın akıbetiyle ilgili neler söylersiniz?

 

Bu çalışma nabız tutma açısından önemliydi. Şehrin dinamiklerini, şehrin duyarlılığını, farkındalığını görme açısından önemli bir çalışmaydı. Elazığlıların sosyal medyayı çok iyi kullandığını gördük. Şehrin sorunlarına veya geleceğine dönük plan, proje, perspektif ve stratejilerine yönelik, şehir nereye gitmeli, nasıl çalışılmalı, hangi projeler üzerinde odaklanılmalı gibi şehir konumlandırması, hedeflerin ortaya konulması adına bir çalışmaydı. Bu konuda da bir farkındalık olduğunu, şehirde iyi bir odaklanma olduğunu gördük. Çokta güzel tematik konulu projeler geldi ve büyük memnuniyet yaşadık. Sosyal medyanın günümüzdeki önemi tartışılmaz. Yoğun kullanılan bu mecra özellikler gençlerimiz üzerinde çok etkili bir iletişim kanalı. Dolayısıyla ben sosyal medyayı sadece bu tür çalışmalarda değil her alanda kullanıyorum. Bir iletişim dili olarak halkı bilgilendirme adına yaptığımız faaliyetler, çalışmalar hakkında kullanıyoruz. Bir kenti yönetirken sadece kişi veya kurum bazlı değil bütün paydaşların, ortakların bir araya gelmesiyle yapacağımız çalışmalar veya değerlendirmelerin yanısıra, karar alma süreçlerinde ve uygulamalarda vatandaşların tüm kesimlerini, sivil toplum kuruluşlarını, kurum ve kuruluşları kamu ve özel sektörü ve medyayı bu süreçlere dahil edip hem sahiplenmeyi sağlama hem de farkındalığı artırmayı amaçlıyoruz. Kalkınma günümüzde çok önemli bir kavram. Bütün kesimlerin kapsayıcılığına ve sahiplenmeye çok önem veriliyor. Siz mükemmel bir strateji, kalkınma hedefi ve planı ortaya koyabilirsiniz ama bu çalıştığınız bölgeden kopuk olursa, vatandaş sahiplenmezse, süreçler beraber yönetilmezse, karar alma ve planlama süreçlerine ilgililer dahil edilmezse sonuç başarılı olmuyor ve planlar raflarda kalıyor. Bu tür çalışmalarda katılımcılık, şeffaflık, tüm sesleri dinleme ve görüşleri alma çok önemli. Dolayısıyla biz bu tür iletişim kanallarını kullanarak en ücra köşedeki vatandaşımıza kadar ulaşmaya çalışıyoruz. Benim yönetim felsefem birebir gidip görüşme, dinleme, herkesi önemseme, fikir ve görüşlere değer vermedir. Günümüzün modern tekniklerini, araçlarını, bilişimi iyi kullanmaya gayret etmenin yanında geleneksel metotlarla birebir görüşerek herkesi bir şekilde sürece dahil edip şehrin gelişmesi ve kalkınması adına çalışıyoruz. Hedefimiz elbette dünya platformu ve Elazığ’ın dünyaya açılması. Elazığ artık globalleşiyor ve bu potansiyeli de var zaten. Dolayısıyla bunu yaparken şehirde bütünleşip, şehri sahiplendirip o şekilde hareket etmeyi çok önemsiyorum. Bu nedenle gelmeden bir nabız tutalım, şehrin beklentilerini, şehrin gündemini değerlendirelim istedim ve bu amaçla o çalışmayı yaptım. Çokta memnun kaldım, çok güzel projeler geldi. Şehrin nereye gitmesi gerektiği noktasında bana çok önemli fikirler verdi. Bizde çalışmalarımızı bu doğrultuda yürütüyoruz.

 

 

 

** Sayın Valim, göreve başladığınız ilk gün botlarım aracımın arkasında olacak ve dört duvar arasında bu şehri yönetmeyeceğiz demiştiniz. İlçe ziyaretlerine başlayarak Elazığlılarla bir araya geldiniz, bu gezilerinizi değerlendirir misiniz?

 

Ben sahada çalışmayı seven ve sahada çalışmanın önemine inanan biriyim. Uyguladığınız projeleri yerinde görmeyi, çalışmaları yerinde incelemeyi, gidip sorunları yerinde tespit etmeyi ve görüşleri almayı çok önemsiyorum. Geldiğim gün ‘botların araba olacağını’ söylerken sembolik bir ifade kullandım. Bu sahaya çıkacağımız, ayağımızın tozlanacağı anlamına geliyordu. Dolayısıyla ben bütün toplantılarda kurum amirlerine, çalışanlarımıza, personellere bunu söylüyorum. Sahada olacağız, yerinde inceleyeceğiz, halkın içinde olacağız, çalışmaları masa başında değil alanda bizzat görüp inceleyerek yapacağız. Ben bunun faydasını görüyorum. Özellikle köylere gittiğimiz zaman İl Özel İdaresi eliyle yaptığımız çalışmaları denetleme imkanımız oluyor. Aksaklıkları görüp yerinde müdahale etme şansını da elde etmiş oluyoruz. Dolayısıyla verdiğimiz hizmetin kalitesi ve verimliliği de artıyor. Geldiğim günden itibaren bütün ilçeleri gezdim. Birçok köyümüze, en ücradaki karakollarımıza, mezralarımıza gittim. Mesaimin 4’te 3’ü sahada geçti diyebilirim. Makamda oturmayı çok istemiyorum. Yapılan çalışmaları alt kademelere bırakmalı ancak takibini iyi yapmalıyız. Bütün yönleri ve dokusuyla 2 ay içerisinde Elazığ’ı tanımış oldum. Mesela gidip Ağın’da kendine has, dünyanın hiçbir yerinde göremeyeceğiniz leblebinin yapılışını bizzat yerinde gördüm. Aile işletmesinde o kumun içerisinde nasıl pişirildiğini, satışa nasıl sunulduğunu görmüş olduk. Elbette buna bizzat şahit olmak dinlemekten çok daha farklı, çok daha keyifli. İçme’de kışa hazırlık için kadınlar biber kurutuyordu. Bu ana şahitlik ettik hatta oturduk bizde onlarla beraber biber kurutmak için çalıştık. Bu hem vatandaşla güzel bir iletişim sağlıyor hem de şehrin değerlerini yaşayarak görmüş oluyorsun. Millet-devlet bir araya gelince vatandaşın da motivasyonu artıyor. Bu vesileyle sorunları da dinledik. Öğrendik ki Ramazan ayında teravih kılınırken kadınların bölümü yokmuş. Bu talebi ilettiler ve biz de anında çözdük. Bu şekilde sahayı gezdiğinizde size ulaşamayacak olan kişilerin de taleplerini öğrenmiş oluyorsunuz.

 

** Sayın Valim, Elazığ’ın yıllardan beri konuşulan ve bir türlü çözüme kavuşmayan sorunları bulunmakta. Çimento Fabrikasının taşınması, Kent Meydanı vs problemlerin çözüme kavuşması için neler yapılabilir?

 

Çimento konusu ben gelmeden önce konuşulmuş, tartışılmış, belli kararlar verilmiş ve ciddi gündem oluşturmuş. Ben bu sürecin dışındaydım. Bunu sağlıklı bir şekilde devam ettirmek gerekir. Şehrin taleplerini iyi dinlemek lazım. Gerekli değerlendirmeleri yapıp yatırımcı perspektifinden de bakarak çalışmalar sürdürülmeli. Ben geldikten sonra ciddi bir çalışma yapılmadı. Sadece durum nedir diye bilgi aldım. Dolayısıyla bu konuyu değerlendirirken şehrin taleplerine kulak vermeliyiz. Ancak sonuçta yatırımcının da isteklerini değerlendirmeliyiz ve en sağlıklı kararı vermeliyiz. Konuya vakıfım ancak yeni bir gündem veya toplantı olmadığı için bir çalışma yapılmadı. Tekrar gündeme geldiğinde elbette gerekli çalışmaları yaparız. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı konuyu yakından takip ediyor. Onların değerlendirmeleri de önemli.

Kent Meydanı kimlikli şehirlerin en önemli alanıdır. Bugün dünyanın hangi önemli şehrine giderseniz gidin o şehrin dokusunu ve kimliğini yansıtan ve özellikle dışardan gelen insanların yoğun olarak ziyaret ettiği bu meydanları görürsünüz. Şehrin nabzının, kalbinin attığı alanlardır. Bizde de meydan kültürü vardır. İnsanların bir araya geldiği, çeşitli sosyal aktivitelerini yaptıkları önemli merkezler. Kent Meydanı yapılırken şehrin değerlerini, tarihi birikimini, gelenek ve göreneklerini, mimarisini yansıtması gerekir. Paris, Londra veya New York’a gittiğinizde hep önemli meydanları ve merkezleriyle anılırlar. Şehrin markalaşması, gelişmesi ve tanıtımında çok önemlidir. Elazığ Belediyesi burada da konuyla ilgili proje yarışması yaptı. Onunla ilgili değerlendirmeler yapılacaktır. Öğretmenevi gibi çok önemli, tarihi ve kimliği olan bir binanın yanında yapılması önemli. Başkanımıza sadece Kent Meydanı olarak değil, Kent Meydanı’ndan Vilayet’e kadar uzanan o koridoru da değerlendirip cephe giydirmesiyle oraya güzel bir görünüm kazandırarak mekan oluşturulmasını önerdim. Vilayet taşındıktan sonra mevcut bina Kent Müzesi olarak değerlendirilirse arada çok güzel bir koridor olur. Kapalı Çarşı için de farklı bir konseptle biraz daha görsel olarak güzelleştirip geleneksel yapımıza uygun hale getirmeyi düşünüyoruz. Orada zaten tarihi bir camimiz var. Onunla birlikte o alanda çok güzel bir mekan kazanmış oluruz. Dışardan gelen insanların da kenti müzesiyle, kapalı çarşısıyla, camisiyle ve meydanıyla, şehri yansıtan değerlerini gördüğü önemli bir cazibe merkezi olur diye düşünüyorum. Şehrin kimliği olursa marka değerini de artıracak bir çalışma olur.

 

 

** Sayın Valim, geçtiğimiz ay Elazığ’a Dubai’den işadamları gelerek iki gün çeşitli temaslarda bulundular. Bu temasların şehre katma değeri kısa vadede olur mu?

 

Armada Grup ciddi bir grup. Dubai ve Londra merkezli çalışıyorlar. Dünyanın değişik yerlerinde yatırımları mevcut. En son Hindistan’da bir turizm yatırımı planladılar. Sağlık, turizm, konut geliştirme, gayrimenkul , eğitim gibi alanlarda faaliyet gösteren önemli bir firma. Uzun zamandır yatırım noktasında tanıdığım bir firma. Zira Trabzon’da otel, AVM ve sağlık merkezi gibi somut yatırımlar yaptılar. Yine Trabzon’da 1500 dönümlük alanda turizm ile ilgili karma bir proje yapacaklar. Bu grup Türkiye’deki yatırımlarına bizlerin girişimiyle Trabzon’dan başladı. Elazığ’a gelince kendilerini buraya davet ettim. Elazığ’ı incelediler ve buraya gelerek değerlendirmelerde bulundular. Biz kendilerine yatırım yapılabilecek alanları kendilerine tanıttık. Burada iki gün boyunda vatandaşla temas kurdular, değişik kesimleri dinlediler, bizden bağımsız olarak şehrin yapısını ve potansiyelini değerlendirdiler. Sorasında değerlendirme firmasını buraya gönderdiler ve bu firma Elazığ’ı her yönüyle inceledi. Bunun bize geri dönüşleri çok olumlu oldu. Elazığ’da özellikle iki konuda yatırım yapabileceklerini belirttiler. Birincisi Hazar Gölünü bir bütün olarak değerlendirip orada gelişim planı yaparak turizm ağırlıklı yatırımlar yapabileceklerini ifade ettiler ve bunun çalışmalarına başladılar. İkincisi de özellikle sağlık alanında bir üniversite ve hastane kurma noktasında talepleri oldu. Bunun için de şu an uygun yer bakıyoruz. Buradan ayrılınca Cumhurbaşkanımıza bir mektup yazdılar. O mektupta burada yatırım yapma niyetlerini ifade ederek, Türkiye’nin birçok yerine gittiklerini ama en ciddi potansiyeli ve ilgiyi Elazığ’da gördüklerini belirttiler. Yatırım planlarında Elazığ’ın da olduğunu ve ciddi şekilde çalışmak istediklerini bu mektupla da beyan ettiler. Ancak önemli bir firma oldukları için yatırım planlamaları kısa vadede olmayacaktır. Çünkü projelerini büyük düşünüyorlar, karma projeler geliştirerek yaşam alanı oluşturuyorlar. Planlamalarını ciddi bir süzgeçten geçirerek şehri, bölgeyi çok ciddi analiz ediyorlar. Karar alma adımını geçtik, şimdi yer tahsisi noktasında ve yatırımlarını hızlandırmaları için kendilerine yardımcı olacağız.

Ayrıca yine Suudi Arabistan Cidde’den bir yatırımcıyı buraya davet ettik. Onlarda burada hayvancılık üzerine bir yatırım düşünüyorlar ve önümüzdeki aylarda Elazığ’a gelecekler. Hayvancılık noktasında Elazığ’ın potansiyeli zaten çok yüksek. İlgili kesimlerle temaslar kurduracağız, yerleri gösterip, potansiyeli anlatacağız. İnşallah bu firma da gelip bir yatırım kararı verirse son derece memnun oluruz. Tabi sadece bununla sınırlı kalmayacağız. Başka yatırımcıları da peyder pey buraya davet edeceğiz. Bunun haricinde sosyal medya fenomenlerini, bloggerları, önemli turizmcileri, acenteleri de davet edeceğiz ve potansiyellerimizi belirli bir planlama dahilinde kendilerine göstereceğiz. Hedefimiz yerli ve yabancı yatırımcıların Elazığ’a yatırım yapması ve buranın önemli bir yatırım merkezi olması. Yurt dışına gitmeyi de düşünüyoruz. Dubai, Londra, Berlin, Tokyo gibi yerlere, fuarlara gidip etkinliklerle şehrimizi tanıtma, dünya piyasasına sokma noktasında çalışmalarımız olacak.

 

** Sizler Elazığ Valisi olarak atanmadan önce DAP’ta üst kademede görev aldınız, İçişleri Bakanlığı’nda Müsteşar Yardımcılığı görevinde bulundunuz. Şehrin daha çok yatırım alması adına neler yapılabilir?

 

Yatırımcılar için öncelikle şehrin altyapısı çok önemli. İkincisi şehrin bütün kesimleriyle ortak hareket etmesi, aynı frekansta olması, aynı dili konuşması çok önemli. Üçüncüsü ise şehrin kendini konumlandırması büyük önem taşıyor. Siz dünyada kendinizi iyi konumlandırırsanız, hedeflerinizi net ortaya koyarsanız, stratejilerinizi iyi belirlerseniz işiniz çok kolay. Elazığ, güvenli, huzurlu bir şehir olarak anılıyor. Bölgesinde yatırım ortamı ciddi şekilde iyileşmiş, kamusal altyapısı çok iyi, ulaşım ve lojistik açısından altyapısı olan bir yer. İnsan kaynağı açısından sıkıntı yaşanacağını düşünmüyorum, çok kaliteli bir teknik üniversitesi var. Yaşam alanı olarak yine Elazığ çok iyi bir konumda. Gelen firmaların da talepleri bunlar oluyor. Tüm bunların üstüne konulması gereken şeyler de var elbette. Mevcut OSB dolu. Orayla ilgili genişleme çalışması var. İkinci OSB’nin hızlı bir şekilde yer tahsisini yaptık. Bu konuda büyük bir risk alarak ücretsiz yer tahsisi yaptık. 5 milyon TL civarında ciddi bir rakam söz konusuydu. Ücretsiz yer tahsisini yaparak sorunu çözdük ve dosyayı bakanlığa göndereceğiz. 2. OSB, 6 bin 660 dönüm gibi çok büyük bir alan. Oranın altyapısını hızlı bir şekilde oluşturacağız. Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi’nin genişletilmesi ve altyapısının güçlendirilmesi ile ilgili de çalışmalarımız var. Ticaret Borsası Başkanımızla yaptığımız görüşmelerde Besicilik Organize Sanayi ile ilgili yatırım taleplerinin olduğunu gördük. Bütün altyapıları oluşturduğumuz zaman, üniversitesiyle, Teknokent’iyle, Kalkınma Ajansı’yla, kamu kurumları ve sivil toplumuyla iyi hareket ettiğimiz zaman, şehri tanıtıp, uluslararası arenada çok iyi anlattığımızda güzel sonuçlar alırız. Elazığ’ın özellikle turizm alanında yatırımcı çekeceğini ve büyük mesafe alacağını, dünyada önemli bir merkez olacağını düşünüyorum.

 

 

** Sayın Valim, bu şehir 4 bin yıllık geçmişi ve birçok medeniyete ev sahipliği yapmış aziz bir diyar. Şehrin ilk yerleşim yeri tarihi belde Harput’un turizm potansiyelinden yeteri ölçüde faydalanmadığını biliyoruz. Geçtiğimiz ay Diyanet İşleri Başkanlığı ile yapılan protokolle Harput’a büyük bir külliye kazandırılacağı müjdesini verdiniz. Bununla beraber Harput’a yapılanlar yeterli midir?

 

Harput, 4 bin yılı aşan bir tarihe sahip. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, medeniyetlerin, kültürlerin harmanlandığı bir yer. Dolayısıyla çok önemli tarihi işlevi olan bir mekan. Dünyada sizi çok hızlı markalaştırabilecek, bir vitrin olabilecek bir yer konumunda. Şu anda 1800’lü yıllardaki yapılaşmadan uzak bir durumda. Yıkılan binalar var. Ama elimizde kayıtlar, görseller mevcut. Orada çok kötü bir yapılaşma yok. Mezarlıklar dışında önümüzde sıkıntı olabilecek bir engel söz konusu değil. Boş tuval gibi düşünürsek üzerinde çalışabileceğimiz, imar edebileceğimiz bir yer. Bu tür mekanlara çok önem veriyorum. Burayı yaşanabilir ve yaşayan bir alan haline dönüştürmeliyiz. Harput bir dönem dünyada uluslararası kolejlerin olduğu çok ciddi bir eğitim merkezi olmuş. Özellikle Osmanlı döneminde çok önemli ilim ve bilim adamlarının, alimlerin yetiştiği önemli bir mekanmış. Yine bir dönemde hanı, hamamı, kütüphaneleri, mescidi, camisi, kalesi olan bir yer. Harput ile ilgili çalışmalar yavaş yavaş başladı. Ciddi bir perspektif ortaya koyup, uluslararası cazibe merkezi olabilecek şekilde konumlandırmalıyız. Dünyada önemli medeniyet merkezleri özellikle İstanbul coğrafyasında. Yeni merkezlere ihtiyaç var ve bunlardan potansiyeli en yüksek olan yerlerden biri Harput. Diyanet Külliyesi’ni planlarken uluslararası bir merkez olarak planlanması kararlaştırıldı. İnşallah burada din adamlarının yetiştirildiği bir merkez haline gelir. Kalkınma Bakanı Sayın Lütfi Elvan projemizi kabul etti ve yatırım programına alacaklarını ifade ettiler. Harput’a farklı işlevlerde kazandırmak istiyoruz. Somut Olmayan Dünya Kültürel Miras Listesi’ne giren ‘Kürsübaşı’ etkinliğimiz var. Bunu çok iyi korumalı ve değerlendirmeliyiz. Bu etkinlik musikinin yanı sıra ilim sohbetleri, edebi tartışmalar ve akil insanların bir araya gelip değerlendirmeler yaptığı bir ortam. Harput’a has makamın, musikinin çok iyi bir şekilde tekrar kullanılması, hayata geçirilmesi lazım. Bence Kürsübaşı Urfa’nın markalaşan sıra gecelerinden niteliği çok daha yüksek. Edebiyatı, sanatı, kültürü yeniden canlandırabilirsek güzel sonuçlar alabiliriz diye düşünüyorum.

 

** Sayın Valim daha önce yapılan ancak başarılı bir şekilde sonuçlanmayan Harput Konağı’nın yıkılması gündemdeydi. Son durum nedir?

 

Onunla ilgili talimatımızı verdik, arkadaşlar çalışmaya başladı. Belki bir katını tıraşlar ve kötü görüntüyü ortadan kaldırabiliriz. En iyi çözümü bulma adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Harput’u yatırımcıya sunarken potansiyelini görme adına da bir çalışmamız olmuştu. Yaptığımız tespitlere göre orayı 2 milyonu aşkın insan ziyaret ediyor. Bu kadar yoğun insan trafiğinin olması Harput’un ne kadar kıymetli, önemli olduğunu gösterir. Oraya bir teleferik talebi var. Bunu yatırımcıya sunduğumuz zaman elimizdeki veriler büyük önem kazanıyor.

 

 

 

** Her yıl TÜİK tarafından gerçekleşen anketlerle ortaya çıkan mutlu ve mutsuz şehirler sıralamasında bu yıl Elazığ yine 74. sırada yer aldı. Elazığ neden mutsuz şehir?

 

Tabi bu değerlendirmelerin bir çok kriteri var, ve değerlendirmeler oluşturulurken kriterler belirlenirken çok gelişmiş şehirler ölçü olarak alınıyor ve böyle bir kriter söz konusudur. Tabi bu araştırma şehrin yapısını bire bir yansıtmıyor. İnsanların haleti ruhiyesini ve hissiyatını yansıtmıyor da olabilir. Ben kendi gözlemimi buradan ifade etmek istiyorum, şehri mutsuz görmüyorum aksine mutlu görüyorum. İnsanlarla sürekli temas halindeyim. Tabi bu dünya ölçeğinde yapılan kriterler setine göre bir değerlendirme yapıldığı için bire bir istediğinizi veremeyebiliyor. Ama Elazığ’ın da ne yapması gerekiyor, yaşanabilir bir şehir olması için alt yapısını çok iyi geliştirmesi lazım. Yaşanabilir bir şehir olmak oldukça önemli, sosyal alanlar yapılıyor, parklar ve çeşitli aktivite alanları vs.

İşte insanları mutlu eden durumlar bunlar, sosyal ve kültürel etkinlikler, insanların iş dışında yaptığı bu sosyal aktiviteler onların mutluluğuna has işlerdir. Elazığ’ın bu konuya oldukça önem vermesi gerekmektedir, yani şehrin mutluluğunu daha çok artırmak, daha yeşil bir kenti oluşturmak için bu ve buna benzer çalışmalar yapılmalıdır. Mutluluğun eğitimle de ilgisi vardır, Elazığ’da eğitime karşı ciddi bir hassasiyet söz konusudur. Daha kaliteli eğitim nasıl verilebilir bunun gereksinimleri yerine getiriliyor, şehirde musiki ve spor ile iştigal eden insanların mutsuzluğundan söz edilemez, suç oranın en az olduğu grupları da bu kesim teşkil eder ve buda insanların mutlu olduğunu gösterir. Ve dolayısıyla zikrettiğim bu alanlara şehir insanının daha çok ağırlık vermesi gerekir.

 

**Şehre gelen turist sayısında artış yaşanması adına düzenlenen Cometoelazığ kampanyasına ilgi nasıldı ve bu kampanyadan neler amaçlandı?

 

Kampanyanın fazlasıyla amacına ulaştığını görüyorum, özellikle bize gelen geri dönüşlerden bunu çok açık bir şekilde müşahede ettik. çok büyük bir etki oluşturdu, hem dünya sıralamasında birinci olduk hem de ülke gündemine bu kampanyayla oturduk. Hem içerdeki hem de dışardaki Elazığlılar bunu çok iyi sahiplendi, özellikle sosyal alanda bir çok insana anında ulaşabiliyorsunuz,  tanıtım açısında gerçekten önemli bir mecra. Güzel bir algı oluşturduk, üst kademede bulunan Bakanlarımız, işadamlarımız, sporla iştigal eden vatandaşlarımız kısacası her kesimden güzel tepkiler aldık. Bunu devam ettirme konusunda da bir kanaat oluştu ve inşallah bu kampanyayı devam ettireceğiz. Elazığ’ı markalaştıralım diyoruz ve bunun bir yolu da budur. Bu tür tanıtımlarla şehir adına güzel bir algı oluşturmayı hedefliyoruz.

 

** Yıllardır konuşulduğu halde çözüme kavuşmayan Kalıcı Fuar alanıyla ilgili bir gelişme var mıdır?

 

Elazığ’da şimdilik geçici bir fuar alanı oluşturuldu ve bu yıl iki fuar yapılacak. Elazığ’a fuar talepleri var ve fuar yapılabilecek bir şehir. Bu konuda Kalkınma Bakanlığı ile birlikte yürüttüğümüz bir çalışma var, çalışmalar devam ediyor ama öncesinde potansiyeli net bir şekilde görmemiz gerekiyor. Şu anda potansiyel görünse de bir fuar şehri potansiyelini netleştirmemiz gerekmekte. İkincisi lokasyonu net bir şekilde belirleyip, sadece fuar alanı değil de çok işlevli bir mekân olarak planlamamız gerekiyor. Malum fuarlar belirli zaman dilimlerinde yapılıyor ve diğer zamanlarda da boş kalmaması gerekiyor. Fuar alanını boş kalmaması adına Kalkınma Ajansı’na bir çalışma yapmalarını belirttim. Modüler sistemle neler yapılabilir bunun hazırlıklarını yapıp kararımızı vereceğiz. Dünyadaki örneklerine bakılmasını istedim, çünkü etkin ve verimli bir şekilde kullanılan fuar alanları var. Özellikle Dubai’deki fuar alanları çok etkin bir şekilde kullanılıyor, dolayısıyla arkadaşlarımızın yapacağı çalışma sonrasında kararımızı net bir şekilde vereceğiz.

 

** Şehir Hastanesi’nde 5 bin kişiye istihdam alanı oluşturulacağı söylenmekteydi, bunun doğruluk payı var mıdır?

 

Şehir Hastanesi’nin yüklenicisi Rönesans Holding yetkilileriyle kısa süre önce bir araya geldim. Hastane çok büyük bir imkan, Elazığ’ı bölgede sağlık merkezi ve cazibe merkezi haline getirecek bir yatırım. Dolayısıyla 1038 yatak kapasiteli bir yatırım söz konusudur. Bunun direkt sağlayacağı istihdam sizin ifade ettiğiniz gibidir ama çevresinde de bir cazibe merkezi olacak ve o bölgede sağlık sektörü ağırlıklı işyerlerinin açılması söz konusudur. O ölçekte bulunan yatırımlardan bunu zaten görüyoruz.

 

**Son aylarda trafik kazalarında belirgin bir artış olduğu gözlenmekte. Bunun nedenleri arasında mesai saatleri başlangıcı ve bitiminde kavşaklarda trafik polislerinin olmadığı gösteriliyor. Neler söylersiniz. Elazığ Emniyet Müdürlüğü’nde Trafik Polisi eksikliği var mıdır?

 

Evet bu bahsettiğiniz konuyla ilgili toplantılar yapıyoruz. Okul döneminde servislerin de yollarda olacağı düşünüldüğünde trafikte aşırı bir yoğunluk olduğunu görüyoruz. Emniyet ve Jandarmanın alacağı tedbirleri toplantılarımızda gündeme getirdik. Yaz aylarında devam eden birçok noktadaki çalışmalar da söz konusu bunların da bitmesi gerekiyor. Malum FETÖ ile mücadelede Emniyette çok sayıda ihraç gerçekleşti, sadece Elazığ’da değil tüm Türkiye’de ciddi oranda bir azalma söz konusu oldu. Dolayısıyla hem emniyette hem de jandarmada bu konuda sıkıntılar oluştu ama ek takviyelerle bunu gidermeye çalışıyoruz. Ankara’dan takviye istedik ve bugün itibariyle 30 personel iş başı yaptı. Hem emniyete hem de jandarmaya bu takviyeler yapıldı ve özellikle okul dönemlerinde trafiğin daha rahat seyretmesi ve aksamaması adına caddelerde daha çok polis göreceğiz. Arkadaşlarımıza gidin bizatihi çalışmaları yerinde gerçekleştirin bir simülasyon oluşturun diye bilgi verdim. Şehir Hastanesine gidilecek yollar için de Cuma günü bir toplantı yapacağız ve bağlantı yolları ile ilgili bir çalışmamız olacak. Otopark alanları ve çevre düzenlemeleri için bu toplantımızda oldukça önemli. Belediyenin ve karayollarının yürüttüğü çalışmaları bir simülasyonla takip ederek, tıkanan yolları görme imkânımız olacak. Kamuoyundan bunu görüyorum, trafik konusunda bir sıkışmanın olduğu belli. İçişleri Bakanlığımız yaşanan kazaların minimize edilmesi adına bir çalışma başlattı bizler de ilimizden bunun takibini yapıyoruz. Özellikle kurallara uyma konusunda herkesin daha çok dikkat etmesi gerekmektedir. Hız sınırı ve kırmızı ışık ihlali bunlar çok ciddi kaza riski oluşturmaktadır. Bu ihlalleri yapan sürücülerden belirli bir süre ehliyetleri alınacak, bu konuda bakanlığımız ciddi bir çalışma yapmakta ve bizlerde şehrimizle ilgili konuları direkt iletmekteyiz.

 

**Elazığ’da siyasilerin ve bürokratların birlikteliğini nasıl görüyorsunuz?

 

Geldiğim günden itibaren çok iyi bir uyum gördüğümü ifade edebilirim. Bütün siyasi partilerimiz, il başkanlarımız, milletvekillerimiz, önde gelen siyasetçilerimiz, STK’lar, kamu kurumları çok güzel bir birliktelikle çalışmakta. Bunun en güzel örneğini de 15 Temmuz kutlamalarında gördük. 15 Temmuz etkinliklerinde Türkiye’ye örnek teşkil edecek bir birliktelik ortaya koyuldu. Birçok yerde muhalefet partileri konuşma yapmazken, ilimizde siyasi partiler konuşmalarını gerçekleştirdi. Burada birlik ve beraberlik had safhada, çok iyi mesajlar verildi, bu birlik ve beraberliğin üst düzeyde olduğunu görüyorum. Medyamızda oldukça duyarlı ve hassasiyeti üst düzeyde. Dolayısıyla bütün kesimleriyle Elazığ birlik ve beraberlik ruhuyla hareket eden bir il konumunda.

 

**Elazığ’a yakın iller arasında bulunan Malatya ve Sivas’ta yeni biten Stadyumlar ve Elazığ’a yıllardır söz verilen Yeni Stadyum. Referandum öncesi Atatürk Stadyumuna kazma vuruldu denilmişti, ama hala hiçbir işlem yapılmadı.  Elazığ Atatürk Stadyumu şehrin gündeminden tam olarak ne zaman çıkacak?

 

Stadyumla ilgili öncesinde yaşanılan gelişmeleri haricen duyduk, kamuoyunda ciddi bir beklentinin oluştuğunu görüyoruz. Elazığspor taraftarları müsterih olsunlar, Ankara’da Milletvekillerimizle birlikte Kalkınma Bakanlığı ziyaretimizde yeni stadyumun yatırım programına alındığını gördük. Böylesi projelerde yatırım programına alınması en büyük iştir ve biz bu badireyi atlattık. Projenin bir an önce hızlanması ve inşaatına başlanması için ihale sürecinin başlatılması adına elimizden geleni yapacağız.

 

** Sayın Valim, şehirde en çok konuşulan meselelerden biri de Elazığspor. Elazığsporun süper lige çıkması için neler yapılabilir?

 

Takımda bir rehavet vardı, bir uyum sorunu söz konusuydu. Yeni gelen oyuncuların kondisyonla ilgili belki bir sorun vardı. Bazı oyuncular biraz geç geldi, ama ondan sonra takım toparlandı ve şu an bende her maçını takip ediyorum. Teknik heyet ve oyuncuların uyumu güzel. Şehir bir bütün olarak sahiplenirse takım süper lige çıkar. Son olarak yapılan takviyelerle, takımın durumunun oldukça güzel olduğunu görüyorum. Son müsabakada Tom’un iki gol atması ve iyi bir mücadele etmesi bizi sevindiriyor. Üç takım ligi zorlayacak, Çaykur Rize, Giresun ve Elazığpspor’u oldukça iyi görüyorum. Sporun içinden gelen birisi olarak sporla yakından ilgileniyorum. Şehirde bütün branşlardaki spor dallarının başarılı olmasını temenni ediyorum. Elazığspor bu şehrin marka değeridir. Bu marka değerinin daha çok artması adına herkesin üzerine düşeni yerine getirmesi gerekmektedir. İşte Altınordu takımı gibi bütün oyuncuların yerli oyunculardan oluşması adına Elazığsporun’da bir fabrika gibi futbolcu yetiştirmesi gerekiyor. Futbolun yanı sıra diğer bireysel sporlarda da başarı düzeyinin artırılması gerekmekte. Su sporlarının çok iyi yapılacağı barajlarımız var. Kayak merkezimiz var, Harput’ta iyi bir tırmanış yapılacak kaya var. Hem geleneksel hem de bireysel sporları biraz daha topluma yayarsak daha güzel olacak.

 

** Sayın Valim, Elazığ’la ilgili düşüncelerinizin çok olduğunu biliyoruz. Bu şehri ve insanlarını sevdiğinize olan inancımız tam. Eşiniz ve çocuklarınızın bu konudaki düşünceleri nelerdir?

 

İlk günden itibaren şehri sevdik, çocuklarım ve eşim oldukça mutlu. Elazığ oldukça güzel bir şehir. İnsan yapısı son derece mütevazi ve misafirperverdir. Biz artık Elazığlı olduk, insanlarla iletişimden dolayı çok mutlu oluyorum. Elazığ, Gakgoş olmanın değerini gösteriyor. Vatanına sevdalı insanların olduğu bir şehir Elazığ.

 

** Bize vaktinizi ayırdığınız için çok teşekkür ediyoruz. Son olarak neler söylemek istersiniz?

 

Burada son derece mutlu olduğumu bir kez daha belirtmek istiyorum. İyi bir frekans yakalayacağımıza inanıyorum ve şehri marka şehirler arasına yerleştirmeyi hedefliyoruz. İnşallah uzun soluklu bir çalışma ortamımız olur. Birliktelik içinde Elazığ’a güzel hizmetler yapmayı hedefliyoruz. Şahsınızda tüm gazete çalışanlarınıza teşekkür ediyor, başarılar temenni ediyorum.