ŞEHRİN BAĞRINA HANÇER

       Özelleştirme İdaresi,  Akpınar Mahallesi Bosna Hersek Bulvarı üzerinde yer alan Karayolları 8. Bölge Müdürlüğü’ne ait arsayı çıkardı.

Daha önceden Karayolları personeline ait lojmanların bulunduğu arazide lojmanların yıkılmasından sonra 2017 yılında yapılan imar planında yer altı otopark ile mini bir cami ve kapalı semt pazarı olarak işlenen arazinin belediyeye ait bir alanla takas edilerek projelendirilip halkın hizmetine sunulması ile ilgili planlar, arsanın satışa çıkartılmasının ardından sekteye uğramış görülüyor.

ARSANIN HİKÂYESİ

1970’li yıllarda Karayollarında çalışan mühendis ve teknik personelin ikametine tahsis edilmek üzere inşa edilen lojmanlar, geçtiğimiz yıllarda binalara çürük raporu verilmesinin ardından önce boşaltılmış ardından da yıkılmıştı.

Bu aşamadan sonra 9 dönümlük bu alanın altı kapalı otopark, zeminde ise park alanı içinde  butik bir cami ile büyük bir bölümü kapalı semt pazarı olarak planlanmış ve imar planlarına da bu proje yansıtılmıştı.

Mülkiyeti Karayolları 8.Bölge Müdürlüğüne ait olan bu alanın trafiğe kapatılarak oluşturulan cumartesi pazarının bu alana kaydırılması ve yine bu alan üzerinde ihtiyaç duyulan yer altı otoparkı ile yeşil park alanı içinde bir cami yapımı için belediye ile valilik makamı arasında görüşmeler yapılmıştı.

Yapılan toplantılarda belediyenin bu projesine il yöneticileri de sıcak bakmış ve bu arsa karşılığında karayollarına Güney çevre yolu üzerinde 60 dönümlük bir arsa verilmesinde prensip olarak anlaşılmış ve bu anlaşma tutanaklara geçmişti.

Yerel seçim sürecinin girmesi ile bu görüşmeler devam ettirilemediği için söz konusu arsanın yer altı otopark, cami, park alanı ve kapalı semt pazarı yapılma süreci kesintiye uğramıştı.

ARSA RANTA DÖNÜŞMEMELİ

Bu görüşmelerin ardından yerel seçimlerin yapılması ve ardından konunun valilik ve ilgili kurumlar tarafından takibinin yapılmaması sonucu Özelleştirme İdaresi, rantı yüksek olan bu araziyi satışa çıkartarak genel bütçeye katkı  olarak kaydetmeyi planlamış  ve süreç işletilerek sonunda Resmi Gazetede yayınlanma sürecine gelinmişti.

Şehrin en merkezi yerinde olan bu arazinin ticari alana dönüştürülerek satışının yapılabileceğini ifade eden mahalle  sakinleri, belki devletimizin kasasına bir miktar para girebilir ancak bu alana devasa bir iş merkezi ya da avm’nin bulunduğu bir beton yığının dikilmesi ile büyük bir yanlış yapılacağına dikkat çekiyorlar.

SİYASİLER SÜRECE BİĞANE Mİ KALDI?

Şehrin en önemli ve trafik yoğunluğu oldukça fazla olan 4 caddenin trafiğe kapatılarak kurulduğu cumartesi pazarının daha modern bir yapıda ve yolları kapamadan yapılmasına büyük imkân tanıyacak olan bu alanın ranta kurban edilerek özelleştirme idaresince satış sürecine gelene kadar siyasilerimizin bu aşamalarda habersiz olup bu konuda girişimlerde bulunmamasının da büyük bir ihmalkârlık olduğunu ifade eden vatandaşlar, milletvekilleri ve danışmanlarının bu süreçten habersiz olmalarının ise ayrı bir tartışma konusu olduğunu ifade ediyorlar.

ŞEHİR HALKI DUYARLI OLMALI

Şehrin en çok ihtiyaç duyulan bir alanının sırf rant uğruna satılmasının anlaşılmaz bir tavır olduğunu ifade eden vatandaşlar, bu konuda başta milletvekillerimiz, kamu kurumlarımız ve STK’larımız olmak üzere her kesimin tepki göstermesini ve bu yanlıştan dönülmesi noktasında seslerini duyurmaları gerektiğini ifade ediyorlar.

MEHMET AĞAR’A MI GİDELİM?

Geçmişte,  hain bir bombalama eylemine maruz kalan ve üç şehit verdiğimiz eski Emniyet Müdürlüğü alanında TOKİ tarafından AVM ve Konut inşaatı yapılması yanlışlığını başta milletvekillerimiz olmak üzere  hiçbir yetkilinin dile getirmediğini, ilimiz eski milletvekili ve eski İçişleri ve Adalet Bakanı Mehmet Ağar’ın konuyu öğrendikten sonra bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayarak bu yanlıştan dönülmesini istemiş, cumhurbaşkanı da bu makul teklife onay vererek alanın millet bahçesi olacağını açıklamıştı.

Bosna Hersek Bulvarı üzerinde bulunan Karayollarına ait arazinin satışının yanlışlığı için de “yeniden Mehmet Ağar’ın kapısını mı çalalım? diyerek siyasilere sitemlerini ileten vatandaşlar bu konuda milletvekillerimizin, siyasi parti il başkanlarımızın, tüm sivil toplum örgütlerimizin tek ses olarak bu yanlışın düzeltilmesi yönünde hareket etmesinin gerekliliğini ortaya koydular.