SAĞLIKTA GELİNEN NOKTA
Ak Parti'nin 13 yıllık iktidarında en çok hangi icraatı ön plana çıkar diye sorulduğunda herhalde halkımızın büyük bir bölümü sağ
Ak Parti’nin 13 yıllık iktidarında en çok hangi icraatı ön plana çıkar diye sorulduğunda herhalde halkımızın büyük bir bölümü sağlık alanında yapılan yenilikler diye cevap verir.
Gerçekten de sağlık alanında bu hükümet döneminde çok büyük adımlar atıldı. Artık bütün hastalar her türlü sağlık hizmetinden yararlanma hakkına kavuştu. Daha önce sadece zenginlere verilen yüksek sağlık hizmeti önce memurlara verildi, ardından da özel sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı; Yeşil kartlılara, Sigortalı ve Bağ-Kur hastalarına da verildi.
Eskiden verilen sağlık hizmetlerini şöyle bir gözünüzün önüne getirin. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte sıra almak için hastane yollarına düşerdi insanlar. Sonra bir sıra kavgası başlardı hastalar arasında. Hastane görevlilerinin tutumları da işin tuzu biberi olurdu. Hele bir kısım doktorların hastaların yüzüne dahi bakmadan ilaç yazmaları ve hastaları çoğunlukla muayenehanelerine yönlendirmeleri insanları artık çileden çıkarırdı. Sigortalı hastaların poliklinik kuyruklarında beklemeleri yetmezmiş gibi bir de ilaç almak için kuyrukta saatlerce beklemelerini anlamak mümkün değildi.
İşte insanlar bu sıkıntıları çekerken mevcut hükümet yasal düzenlemeler yaparak sağlık sektöründe devrim denilebilecek ciddi adımlar attı ve sağlık hizmetlerini herkesime açarak tabana doğru yaydı. Buraya kadar her şey güzel. Ancak ne var ki insanımız kendisine sunulan bu nimeti de suiistimal etmek için adeta elinden geleni yapmaya başladı. Deyim yerindeyse özel sağlık hizmeti sunan hastaneleri mahdigere sağlık ocaklarına dönüştürdü. Hemen bütün özel hastaneler tıklım tıklım doldu. Başı ağrıyan, dişi ağrıyan, hatta parmağına diken batan da koşmuş bedava sağlık hizmetine. Bedava dedim çünkü vatandaş ne yazık ki sunulan bu hizmeti kendi açısından değerlendirerek bedava sanıyor. Oysa yanılıyor. Geçmişte devlet hastanelerinde yapılan fatura şişirmeleri ne yazık ki şimdi bir kısım özel hastanelerde yapılıyor. Gereksiz yere tahliller istenmeye ve insanlar tedirgin edilerek “şu tahlili yapmazsak şu hastalık anlaşılmaz” gibi ifadelerle insanlar istenen tahlilleri de yapmak zorunda kaldılar. İnsanımız kendisi açısından “nasıl olsa bedava yapılıyor” diye düşünerek farkında olmadan ilerde alacağı sağlık hizmetini zora koşuyor. Vatandaşımızın bedava sandığı hizmet elbette kendi açısından doğru olabilir. Ancak devletin özel sağlık kurumlarına ve dışarıdan alınan ilaca ödemek zorunda olduğu miktar hiç de küçümsenecek düzeyde değil.
Peki gelinen nokta ne? Devlet sağlık hizmetleri noktasında yeni tedbirler almak zorunda kaldı ve özel sağlık hizmetlerindeki hasta payını artırdı. Dolayısıyla bedava sağlık hizmeti artık ne yazık ki yok. Hastalar özel sağlık kurumlarına yüksek katılım payları ödemek zorunda kaldı. Ne yazık ki gerçekten hasta olanlar bu durumdan olumsuz etkilendi. Yine devlet hastanelerinde ciddi yoğunluklar meydana geldi. Daha önce az sayıda hasta bakan doktorlar yüksek sayıda hasta bakmaya başladılar. Neredeyse eskiden olduğu gibi hastanın yüzüne bakarak ilaç yazma dönemi geri geldi. İnsanlar yine sıra kuyruklarında öncelik almak sabahın erken saatlerinde kimliklerini sıraya koymaya başladılar. Özel hastaneler de yüksek faturalardan dolayı artık eskisi gibi hasta bulamıyorlar. Bu durumdan insanımız kadar onların da suçu var.
Tabi ki kendi elimizle yapıyoruz. Kimseyi suçlama hakkımız yok bence. Hele hükumeti suçlamaya hiç hakkımız yok. Çünkü hükumet sağlık konusunda devrim niteliğinde işler yaptı ve millet olarak biz bunun kıymetini bilemedik. Bu arada teçhizat ve teknik donanım, hasta yatak sayısı bakımından hastanelerimizin hayli ileri düzeyde olduğunu vurgulamak isterim. Her ne kadar hastalarımız yoğunluktan dolayı bekleseler de teşhis ve tedavi bağlamında hastanelerimizde ciddi sonuçlar alındığını ifade etmek gerekir. Allah devlete zeval vermesin.