Rüstempaşaspor Faaliyetlerini Askıya Aldı!

Kulübün faaliyetlerini neden durdurduğunu ve bu kulübün neden kapanma noktasına geldiği hakkında önemli açıklamalarda bulunan Başkan Erulaş basın toplantısında şunları söyledi; “İlk kez bir mahalle takımını Bölgesel Amatör Lig’ çıkarmış olduk. Rüstempaşaspor Kulübü Başkanı olarak kulübün faaliyetlerini neden durdurduğumu ve bu kulübün neden kapanma noktasına geldiği hakkında açıklama yapacağım. Öncelikle bütün basın mensuplarına teşekkür ederim. Kulübümüz sene 2000 yılında telif haklarıyla beraber Madenspor’a telif haklarıyla beraber satıldı. 2016 yılında işletmesini yaptığım otoparka Tekin Bulut geldi ve bu gençlerin bir uğraş bulması için bu kulübü tekrar kur dedi. Rüstempaşa’da genç çok hepsi uyuşturucuya düşmüş, kafelere ve kahvelere düşmüşler dedi. 2016’nın Aralık ayında kulübü kurduk. İlk rakibimiz bize hakaret ederek kulübü alan Madenspor oldu. Kurulduğumuz günden beri namağlup geldik ve ilk kez bir mahalle takımını Bölgesel Amatör Lig’ çıkarmış olduk. Bunu başarmış olmanın verdiği gururu eşim ve dostumla beraber bir ömür yaşayacağız. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.”

“Üniversite ile final maçımızı 4 bin kişiye oynadık”

“Öncelikle geçmişte sorun yaşadığım ilimizin siyasilerinden ve valimizden haddimi aştığım için özür dilemesini bilirim. Ben şahsım için hiçbir şey istemedim. Anayasamızın 58. Maddesi gençlerin korunması maddesi, 59. Maddesi spora teşvik maddesi. Anayasada bile bu var. Ben de bunu gördüm ve 126 lisans çıkardım. Maçlarımızı toplam 500 ve 1000 arası taraftara oynadık. Üniversite ve Karakoçan maçlarını 2 bin taraftara, son Üniversite ile final maçımızı 4 bin kişiye oynadık. Eşimizle ve dostumuzla çok keyifli haftalar geçirdik ta ki bugüne kadar. Faaliyetlerimi durdurmak içimde acı olarak kalacak ve bu kulübü ileride Allah nasip ederse kendi maddi gücümle tekrar ayağa kaldıracağım. Spordan elimizi ayağımızı çekmiş değiliz.”

“Mücahit Yanılmaz hariç hiç kimse beni tebrik için aramadı”

“Ben şampiyon oldum ve ilimizi temsil etmek için BAL’a çıktım. Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz hariç hiç kimse beni tebrik için aramadı. Ben Metin Bulut ve Ömer Serdar’a sitem ettiğim zaman, siz bu mahallenin öz çocuğusunuz dedim. Tesislere Metin Bulut’un abisinin adını verdim ve dedim ki elimizden tutun. Kendimle alakalı bir yöneticiden bir şey istemedim. Başarı çoğaldıkça maddi külfet arttı. Dün Murat Yümlü’nün Elazığ basınına verdiği listede yüzlerce iş adamının verdiği paradan 10 milyonlarca lira yok. Geçen ben tatil bölgesinde Erman Toroğlu ile karşılaştım. Hocaya içinde bulunduğum durumu anlattım. Bana döndü dedi ki yukarılar başka konuşuyor, ayaklar başka oynuyor kapat kulübü gitsin. Rüstempaşaspor Kulübü’nün faaliyetlerini durdurdum. Ben bu kulübü açıp tekrar devam edeceğim. 2010 ile 2018 yılları arası bakanlıklardan Elazığspor’a harcanmak üzere 50 Milyon lira para geldi. Devlet gençlere bu kadar önem verirken ilimiz siyasetçilerinin bu kadar duyarsız kalması bizi bu noktaya getirdi. Kendim için hiçbir şey istemedim. Elazığspor’a alttan sporcu yetiştirmek tek niyetimizdi. Sadece yazık diyorum. Elazığspor’un düştüğü durumu görünce içime bir rahatlık geldi. Koca Elazığspor bu durumdayken kimse senin halini anlamaz dedim kendi kendime. Gerçekten ilimiz siyasetçilerine sesleniyorum bırakın Rüstempaşaspor’u, şu Elazığspor’a sahip çıkın. Çünkü Elazığspor hepimizin ortak değeri ve marka değeridir.”

“Ak Parti Vekilleri işimizi görmediler”

“Dünkü Elazığspor hakkındaki açıklamaları utanarak izledim. 10 bin liranın hesabını yapıyorlar. Bu gerçekten ayıp bir şey vekil ise vekillik yapmasın, kulüp başkanı ise başkanlık yapmasın. Benim param olsa bugün Elazığspor başkanı olurum bu işi de iyi şekilde götürürüm. Şu anda imkanımız yok ama imkanı olanları da görüyoruz. Ben buradan para için siyasetçilerimizin yanına Ankara’ya gidiyorum, bana diyorlar ki para için yanımıza gelme. Bende diyorum ki ne için yanınıza geleyim beni belediyede işe sokun mu diyeyim. Gençliğe hizmet ediyoruz. Biz hizmet ediyorsak şehrin ileri gelenleri de taşın altına ellerini sokacaklardı. Buradan taşın altına elini sokan Mücahit Yanılmaz’a çok teşekkür ederim. Geçmişte kırgınlıklarımız olabilir ve ben haddimi aşmış olabilirim buradan validen de özür dilerim. Ak Parti Vekillerinden de özür dilerim işimizi görmediler. Bu özürler kinayeli özürlerdir ama pişman mıyım, değilim. Yapı itibariyle korkak bir adam değilim ama ilimiz siyasetçilerinin duyarsızlığını görünce korkmaya başladım. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da sporun ve sporcunun arkasında olduğunu biliyorum. Gençliğe bakıyorsun yerlerde. Kimse kimseyi kandırmasın uyuşturucu içme yaşı 13 yaş. 11 yaşında kız çocuklarımız uyuşturucu içiyor, aileler utancından saklıyorlar bunu. Spor tamamen kurtuluştur.”

“Tolga Ağar’dan özür dilemiyorum”

“Elazığ’da bir amatör evi yapıldı, 1 buçuk Milyon para gitti. Niye yapıldı bu ev. İçinde ASKF yöneticileri oturacak, TÜFAD oturacak, gözlemciler oturacak. Spor kulüpleriyle alakalı bir odanız var mı,  Spor kulüplerinin soyunma veya giyinme yeri var mı. Ben spor kulübüyüm orada bir kamp yeri var mı? Bunların hiç biri yoksa niye verdiniz kardeşim 1 buçuk Milyon kuru binaya. Bir buçuk Milyonu Elazığ kulüplerine eşit şekilde dağıtsaydınız bugün belki de bu canlı yayını yapmıyor ve hazırlık için kamp yapıyor olacaktık. Rüstempaşa Mahallesi’ni topladım ve uyuşturucuya geçit vermedim. Gençlere lisans çıkardım ve çocuklara gece 12’ye kadar top oynattım. Geldiğimiz noktada kulüp kapandı. Ne kazandık. Kaybeden biz olduk. Günümüz iktidarı Ak Parti’nin bu sorunlara çözüm bulması lazım. Vali beyden, Ramazan Gürgöze’den ve Metin Bulut’dan yine özür diliyorum ama Tolga Ağar’dan özür dilemiyorum. Çünkü geldi burada 300 kişinin içinde ben bu kulübün hamisiyim dedi. Şeref duyarım dedim. Bayramdan önce para göndereceğim dedi, seçim öncesine kaldı. Seçim öncesi aradım seçim sonrasında 10-15 lira gönderebilirim denildi. Bizim bahsettiğimiz rakamlar 10-15 bin değildi. Biz dedik ki sezon boyu 300-400 bin para gidecek, siz de dediniz ki ben bu kulübün hamisi olmak istiyorum. Biz 10-15 binlik hami arasaydık bizde zaten çoktu.”

“İlimizin siyasetçileri tamamen duyarsız”

Biz şerefimizle başladık şerefimizle bitiriyoruz, bileğimizi büken olmadı. Karakoçan’ın kendi halkıyla hiçbir işim olamaz. Bu olayları halka mal etmek isteyen Karakoçan yöneticileri ile mahkemede hesaplaşacağız. Yoksa ben buradan Karakoçan halkından özür dilerim. Üniversite rakibimizdi, didindik durduk. Maçlarımız gergin geçti, Üniversite’den özür dilemiyorum. Ben şuanda Belediye Başkanlık adaylığını açıklamış Murat Erdoğan’a kulübü bırakmak istedim. Murat abiye bu kulübe bir el atın dedim. Görüşelim diye mesaj attı, taziyede karşılaştık. Yanında birkaç hoca vardı ve hocalar dedi ki kişi başı şu kadar para verelim, Murat abi dönüp dedi ben para işinde yokum. Yavuz Eger, Murat Erdoğan’a demiş ki neden yardım etmedin Hamit’e, Murat Erdoğan’da benden sıcak para istiyorlar demiş. Yani ilimizin siyasetçileri tamamen duyarsız. Kimsenin kimseye güveni yok.”