POPÜLER DİYET 'VEGANLIK' BİLİMİ İKİYE AYIRDI

Nisa Yılmaz/ Uzman Diyetisyen Fatih Süleyman Kaya, son dönemin popüler diyetlerinden olan veganlık hakkında merak edilen konuları gazetemize açıkladı.

POPÜLER DİYET 'VEGANLIK' BİLİMİ İKİYE AYIRDI
TAKİP ET Google News ile Takip Et

İçinde bulunduğumuz, gelişen ve değişen yaşam koşullarına göre beslenme şekilleri de farklılık gösteriyor. Özellikle gelişen kırmızı et, tavuk ve yumurta endüstrisi insanları farklı beslenme türlerine yöneltiyor. Son birkaç yıldır popüler hale gelen “veganlık” da etik değerlerin gözetilerek, hiçbir şekilde kırmızı, beyaz et, süt, peynir, yumurta gibi hayvansal gıdaların tüketimini tamamen yasaklıyor.

Uzman Diyetisyen Kaya, öncelikle vegan beslenme ile aralarında benzerlik bulunan vejetaryenlik hakkında bilgi vererek; “Vejetaryenlik de 3 sınıf halinde ele alınıyor. Hiçbir şekilde et tüketmem, sadece süt ürünleri ve sebze ağırlıklı beslenirseniz lacto vejetaryen. Diğer bir vejetaryen beslenme biçimi lacto ovo vejetaryenlikte ise kişi süt ve süt ürünlerinin yanında yumurtayı tüketiyor, sebzeyle birlikte” dedi. 

 

VEGAN BESLENMEDE BİLİM İKİYE AYRILMIŞ DURUMDA

Veganlığın tanımını yapan Kaya, bilimin veganlığa olan yaklaşımı konusunda şunları söylüyor: “Vegan beslenmede ise hayvansal tüm gıdaların tüketimi yasak.  Et, yumurta, süt gibi hayvansal gıdaların tüketilmediği bir beslenme şeklidir. Kimileri bal bile yemediğini söylüyor. Veganlık ve vejetaryenlik arasında hangisinin daha sağlıklı olduğu yönünde bilim de ikiye bölünüyor. Bir araştırmada veganların, hayvansal gıda tüketmeyerek çok uzun süre yaşayacağını söylüyor.”

 

“VEGANLIK, KADINLARDA KALSİYUM KAYBINA NEDEN OLUYOR”

Kaya, “Özellikle 2018 ve 2019’da yapılan bilimsel araştırmalar; 30-40 yaşına kadar et, 40 yaşından sonra ise sebze ağırlıklı beslenmenin insan sağlığı için daha doğru olduğunu söylüyor. İnsanların ömür boyu tek tip değil, belli bir döneminde farklı beslenmesi gerektiğini söylüyor. Çünkü kadınların süt ve yumurta tüketmemelerine bağlı olarak kalsiyum kaybı ve kemik erimesi ortaya çıkıyor. Kalsiyum eksikliği de süt ve yoğurt tüketilmediği için ortaya çıkıyor. Belli bir yaştan sonra sindirim sorunları daha çok arttığı için, etin pişirilme şekli ve kanser hastalıklarına karşı etin tüketildiği dönemin önemli olduğunu vurguluyor. Belli bir yaştan sonra ise artık vücudu yormayacak besinlerin tüketilmesi Dünya Sağlık Örgütü tarafından da en doğru bu şekilde tanımlanıyor. Bu mantık en doğru mantık.”

 

“ÖMÜR BOYU TEK TİP BESLENMEK SAĞLIĞA ZARARLI”

‘Vejetaryenler ömür boyu sağlıdır’ çıkarımının yanlış olduğunu dile getiren Kaya, “Ne tamamen doğru ne de tamamen yanlış. Veganlar içinse iki seçeneğe de yanlış diyor bilim. Veganlıkta da olsa iki seçeneğin de yanlış olduğunu söylüyor bilim. Belli bir oranda et, balık, sütün tüketilmesi gerektiğini söylüyor.” şeklinde konuştu.

 

“VEGAN BESLENME, KAS VE SU KAYBINA NEDEN OLUYOR”

Vegan beslenme şeklinin kas ve su kaybına neden olarak hızlı kilo verdirdiğini söyleyen Kaya, şöyle devam etti: “Vegan diyeti, aşırı kilolu, ailesinde diyabete karşı yatkınlığı olanlar, nörolojik hastalık riski olanların yapması sakıncalı.  Veganlık, çok popüler bir beslenme şekli fakat sağlıksız oluşuyla da dikkat çekiyor. Kalorisi düşük besinler tüketildiği için hızlı bir kilo kaybı yapıyor. Fakat kas ve su kaybına neden oluyor. Bu nedenle sağlıksız bir beslenme şekli olduğu söyleniyor. Kişinin kalp hastalıklarına yatkınlığı ve kolesterolü varsa vegan beslenme faydalı olabilir.”

 

PROTEİN BAKLİYATLARDAN DA SAĞLANABİLİYOR FAKAT…

Kaya; “Et tüketilmediği takdirde protein en iyi bakliyatlardan sağlanabildiğini araştırmalar söylüyor. Fakat hayvansal proteinin sindirim noktası farklı, emilim noktası farklı. Bu farkı göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bulgur ve mercimek karışımı da kaliteli bir protein içerir ama hayvansal protein kadar vücutta emilimi olmuyor.” 

 

“ELAZIĞ’DA 100 KİŞİDEN SADECE 1’İ VEGAN”

Doğu Anadolu Bölgesi yeme kültürüne bakıldığında veganlığın tercih edilme sayısının epeyce düşük olduğunu söyleyen Kaya, kendisine gelen hastaların yalnızca 200 kişiden 3’ünün vegan beslenmeyi tercih ettiğini söylüyor. Kaya ayrıca; “Veganlık yaşadığımız bölgede zor bir beslenme şekli. Doğu Anadolu’da et, tavuk ve balık tüketimi oldukça fazla olduğu için ete yönelim oldukça fazla. Bu bölgede oldukça geri planda kalıyor. Fakat batıda daha fazla tercih ediliyor, beslenme tarzına bağlı olarak. Elazığ’da veganlığı tercih eden hastalarım var elbette fakat 200 hastadan yalnızca 3’ü kadar. Gençlerde oldukça popüler, 30 yaşından üzerinde ise daha az tercih ediliyor. Aileler çocuklarının et, tavuk ve yumurta gibi besinleri tüketmediğini söyleyerek bana getiriyor. Ailelerin de bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor. Çocuk ya da gençler vegan beslenmeyi tercih etmiyor ama et ve süt tüketmeyi de sevmiyor. Lezzet ve ağız tadı açısından neler yapılabileceğini anlatıyorum ailelere. Öncelikle yumurta vermeye çalışıyoruz, bitkisel proteinle desteklemeye çalışıyoruz. Etin pişirilme şekillerini değiştiriyoruz. Yumurta, anne besininden sonra gelen en önemli besin. Yüzde 100 ve kaliteli protein içeriyor çünkü. Et konusunda ise elimizden geldiğince etin pişirilme şeklini değiştirmeye çalışıyoruz. Yağsız et ve sebzeli köfte öneriyoruz. Bunun yeterli olmadığı durumlarda ise vitamin takviyesi öneriyoruz” dedi.