ORTADOĞU'DA ARAP OLMAK

Barış Harekâtını dikkatlice izleyenler görecektir ki oyun içinde oyunlar yaşanıyor...

ORTADOĞU'DA ARAP OLMAK
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Türkiye, güney sınırlarını güvenli hale getirmek ve teröristlerden arındırmak için uluslararası anlaşmalardan kaynaklı haklarını kullanarak operasyon yaparken birileri de hem bunun yanlışlığını ortaya koyup hem de etnik ayrılık tohumları serpmeyi ihmal etmiyor.

Dün bu köşemizde İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Kürtlere soykırım uygulanıyor ifadesinin ardından yiğit Kürt kardeşlerimizin her zaman yanındayız ifadelerini zikretmiştik.

Olayı sadece Türk -Kürt ayrışması ve mücadelesi olarak görmek yetmemiş olacak ki küresel güçlerin azgın azınlıkları şimdi de Türk-Arap çatışması ve ayrıştırması yapmanın gayretine girmiş bulunmaktalar.

İçerisinde Filistin’in de olduğu Arap Birliği’nin operasyonu kınayan açıklaması da gösterdi ki Amerika bu bölgede tümüyle hâkim ve muktedir.

Biz ülkeleri ve ırkları o topluluğu meydana getiren fertlerin vicdanına ve bize bakış açılarına göre değerlendiririz.

Ülkelerin kabuk yöneticilerinin verdiği kararlar o halkları asla temsil etmez. Halkların düşüncesidir önemli olan. Filistin Devlet Başkanının verdiği karar halkı değil kurumsal olarak devleti ve devlet ile göbek bağı olduğu yapıların açığa çıktığı bir resimdir.

Nasıl operasyon Kürtlere karşı yapılmıyorsa ve nasıl ki tüm Kürtler bu operasyona karşı gelmiyorsa, Arap ülkelerinin yöneticilerin verdiği karar da ülkelerin de yaşayan halkları temsil etmez.

Kaldı ki bunu yapanların amacı da bu. Kürtleri olduğu gibi tüm Arapları da Türkiye’ye Türk insanına düşman etmek.

Keşke Arap ve İslam ülkeleri de kendi halklarının gerçek görüşlerine göre bir karar alabilselerdi. Ancak görünüyor ki ABD, o ülkelerin yöneticilerinin hem ruhlarına hem de kanlarına kadar inmiş.

Zira Türkiye'yi kınayan mazlum Filistin halkı değil, İsrail'in Filistin'in başına diktiği uşağı Mahmut Abbas'tır! Filistin, Türkiye’ye ihanet edecek en son halktır.