OKUL SEÇİMİNDE NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?

Başak Meral Gündüz/Bugünlerde gündemimizde okul seçimi yer alıyor. Burada çok önemli 2 konu var.

OKUL SEÇİMİNDE NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?
TAKİP ET Google News ile Takip Et

İlk en önemli soru Devlet Okulu mu, özel okul mu? Okul seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?

Bu soruları Elazığ Bahçeşehir Koleji Genel Koordinatörü/Ortaokul Müdürü Hüseyin ULUKAYA’ya ve LGS Koordinatörü/Fen Bilgisi Öğretmeni Zülfü Eren FIRTINA’ya yönelttik.

“İki çocuk sahibi bir veli, bir eğitimci olarak çocuklarımız hangi okula giderse gitsin öğretmenleriyle sevgi dolu iletişim kurması eğitimin en önemli temeli” diyerek söze başlayan ULUKAYA’ya göre ister özel okul, ister devlet okulu olsun; velilerin dikkat etmesi gereken özellikler şöyle:

-Öncelikle çocuğumuz okula hazır mı? 

İlkokula başlama yaşı 27 Haziran 2019 tarihinde mevzuatta yapılan değişiklik ile 66 aydan 69 aya çıkarılmış olup, aynı zaman da 10 Temmuz 2019 tarihinde yönetmelik de bu kapsamda değiştirilmiştir.

Bu maddede ilkokul birinci sınıf için okula başlama yaşı 69 ayını tamamlayan çocuklardan başlar denilmektedir. Ayrıca kayıtların yapıldığı yıl için Eylül ayının sonu itibari ile 69 ayını tamamlaması gereklidir. 

* 72 aydan daha büyük çocuklar zorunludur. Hiçbir surette erteletme hakları yoktur. Sağlık raporu vs. geçersizdir. 

* 69 - 70 - 71 aylık çocukların okulları bir yıl ertelenebilir. Bu çocuklar isterlerse ana sınıfına gidebilirler. 

* 66 - 67 - 68 ayını tamamlayan çocukların velileri isterlerse dilekçe ise bu ay grubunda yer alan çocuklarını birinci sınıfa kaydettirebilir. Çocuğunuzu ilkokula kaydettirecekseniz eğer kayıt olacağı yıl için Eylül ayında 69. ayını tamamlamalıdır. 

Burada dikkat edilmesi gereken “çocuğun ilkokula hazır olup olmadığı”

Bunu her veli sağlıklı olarak değerlendiremeyebilir. Bu nedenle okula hazırlık testleri yaptırarak uygun olup olmadığına dair nesnel bir karar alınarak başlatılması veya başlatılmaması çok önemli.

-Okul/idare öğretmen seçerken nelere dikkat ediyor? 

Öğretmenler düzenli ve sürekli olarak hizmet içi eğitim alıyorlar mı?

 Özellikle ilkokul döneminde her yıl öğretmen değiştirmeleri sağlıksız olacağı gibi okulunkalitesini gözden geçirmek için önemli bir kriter olacaktır.Araştırmalara baktığımızda öğretmen kalitesi çocuğun okul başarısını %50’den fazla etkiliyor. Eğer motivasyonu yüksek bir eğitimci kadrosu söz konusuysa bu oran %80’lerin üzerine çıkabiliyor. İlk sırada incelenmesi gereken şey “eğitimci profili”.

FIRTINA’ya göre meslektaşlarına yönelik soruların da sorulması gerekiyor.

-Ders işleme teknikleri nasıl? 

Kara tahtanın yerini projeksiyonlar daha sonra akıllı tahtalar, şimdi ise tabletler aldı. Teknolojik imkanların yanı sıra ders işleme teknikleri nasıl? 

Drama, oyun, yaparak yaşayarak öğrenme, gözlem ve deney gibi yöntemler kullanılıyor mu?

 Bilgi ezberletiliyor mu? 

Yoksa öğrenmenin kalıcılığı mı sağlanıyor? 

Kalıcı öğrenmenin temeli ise yaparak yaşayarak öğrenme. Bu durumda çok ödev veren öğretmen ve okul değil, oyunla, deneyle ve sunumla konuyu işleyen öğretmen/okul olmak gerekiyor. Özellikle ilkokul ve ortaokulda “eğitim programları” çok önemli.

-Yine derslerde tablet teknolojisi ve teknolojik laboratuvarların kullanılması okul motivasyonuna ve akademik başarıya olan etkisi öğrenmenin kalıcılığı konusunda %2’lik okul motivasyonu konusunda %17’lik bir etkiye sahip olduklarını görüyoruz. Bu demek oluyor ki; okul seçerken size gösterilen ultra modern cihazlar eğitimin çok kaliteli olacağı anlamını taşımıyor. Önemli olan eğitim programlarının ve biz öğretmenlerin “tablet teknolojisi ve teknolojik laboratuvarları” kullanacak donanıma sahip olmasıdır.

 

“Yabancı dil öğretmekte güçlük çeken ve bir türlü yabancı dil öğrenememiş bir toplumuz. “Yabancı dil eğitimi”nin de okul seçiminde önemli bir yeri var” diyen ULUKAYA:

 

-Gözden geçirilmesi gereken şey çocuğun yabancı dili yaparak-yaşayarak mı öğreneceği?

 Yoksa tahtaya yazılmış bir takım gramer kalıplarıyla mı öğreneceği?

Devlet okullarında durum ortada. Özel okullar dil eğitimi konusunda farklı görüşe ve tekniğe sahip oluyorlar, ayrıca 2. yabancı dil imkanı sunma dünya çapında bir gereklilik oldu. Örneğin Bahçeşehir Kolejlerinde 5.Sınıf hazırlık sınıfı olarak haftada 20 saat İngilizce eğitimi alıyor, yabancı öğretmenlerimiz ile İngilizce diyalog imkanı buluyor, diğer illerden öğrencilerle bir araya gelip Model Birleşmiş Milletler Konferansları (MUN)’na katılma imkanı buluyor; 2.yabancı dil Almanca derslerine katılan öğrencilerimiz dünya vatandaşı olma yönünde ilerliyorlar.

 

-Velilerde çok ödev veren öğretmenin akademik olarak başarılı olduğu düşünülür. Buna bir eğitimci olarak katılmıyorum. Özellikle ilkokul 1. Sınıfta ödev vermenin basit egzersizlerden öteye geçmemesi gerektiğini düşünüyor, birlikte çalıştığım eğitimcilere bu yönde tavsiyede bulunuyorum. 2. Sınıfla birlikte öğrencinin okul hayatına ödev girebilir belki. Bana kalırsa gerek yok ama 1 sayfayı geçmeyecek ödevlerle akademik devamlılık sağlanabilir. Ebeveynlerin baskısıyla çok ödev veren öğretmenin çocukta istenmeyen kaygı ve panik yaratacağını düşünüyorum. “Yaparak yaşayarak öğrenmeyi sağlayan okul/öğretmen çok fazla ödev vermez”. Çünkü buna gerek kalmaz.

 

-Bunun yanında “Sosyal ve sportif faaliyetler” akademik başarıyı destekler. Okul öğrencilerini bir sanat veya spor branşına yönlendirmesi gerekir. Devlet okullarının da bakış açısı gün geçtikçe pozitif bir görünüm arz ediyor. Çocukların sağlıklı gelişimi için sürekli ders çalışma ve test çözmeyle yeteneklerinin köreltilmemesi gerektiğini düşünüyorum.

 

-Yönetmeliğe göre 100 öğrenciye kadar en az 250 m2, 101’den 500 öğrenciye kadar öğrenci başına 2 m², 501’den 1000 öğrenciye kadar öğrenci başına 1,5 m² düşmesi gerekiyor. Bahçesi verimli kullanılamıyorsa çocuk için çok önemli bir konu es geçilmiş olabilir. Ayrıca tuvalet hijyeni, iç hava kalitesi, güneş görmesi ve ses yalıtımı okul seçiminde çok önemli. “Fiziki şartlar”, kullanılan renkler öğrencilerin öğrenmelerini olumlu-olumsuz etkileyen faktörlerdir.

 

-Okul yemekhanesinde hazırlanan veya okul dışında hazırlanarak “öğrencilere servis edilen yemekler”in olsun muhteviyatına iyi bakmak gerek. Ayrıca kantin hangi ürünleri satıyor, sağlıklı mı, hijyene dikkat ediliyor mu?

 Ne tür markalar satılıyor?

 Mutlaka göz atılması gereken bir konu.

 

Bu yıl bu kriterleri göz önünde bulunduran eğitimciler olarak 2019 LGS’de nasıl sonuçlar aldınız sorusuna cevap veren FIRTINA:

 

8.sınıf öğrencimizden

2 Robert Koleji

1 Ankara Cumhuriyet Fen Lisesi

1 Kabataş Erkek Lisesi

8 Karakaya Fen Lisesi

6 Cemil Meriç Fen Lisesi

7 Bahçeşehir Fen Lisesi

6 Bahçeşehir Anadolu Lisesi

3 Koloğlu Anadolu Lisesi

4 Çubukbey Anadolu Lisesi

1 Sosyal Bilimler Lisesi

1 Şehit Eyüp Oğuz Anadolu Lisesi 

yerleştirmesi ile kitlesel bir başarı söz konusu. LGS’debaşarı öğrencinin temel eğitimi iyi almasına bağlı. Bizler bunun için elimizden geleni yapıyoruz. Fedakar ve gayretli bir öğretmen kadrosuna, bizleri sürekli motive eden bir idari yapıya sahibiz. Gelecek dönemlerde de bu geleneğin bozulmayacağına inanıyoruz.