MS HASTALIĞI HAKKINDA HERŞEY!

BAŞAK MERAL GÜNDÜZ/Bir sinir sistemi hastalığı olan Multipl Skleroz'a nelerin yol açtığı bilinmiyor. Henüz tedavi edilemeyen MS, çoğu kez akıl hastalığı ya da 'sarhoş'luk gibi algılanıyor.

MS HASTALIĞI HAKKINDA HERŞEY!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Türkiye’de 35 bin hastasının var olduğu tahmin edilen Multipl Skleroz (MS), nedeni hâlâ bilinmeyen hastalıklardan. Kimlerin MS olabileceği önceden söylenemiyor ama kadınlarda 2 kat daha fazla görüldüğü ve gençlerde sık rastlandığı biliniyor.

 

Beynin konuşma, yürüme, görme gibi fonksiyonları üzerindeki kontrolünü kaybetmesine neden olan MS, ileri dönemde tekerlekli sandalyeye mahkûm olmaya kadar götürebiliyor. MS, bağışıklık sisteminin bir çeşit şaşkınlığı olarak da kabul ediliyor. 

 

Özel Doğu Anadolu Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr.Emrah ÖZDEN hastalıkla ilgili sorularımızı yanıtladı.

 

MS NASIL BİR HASTALIK?

 

Genç erişkinlerde görülen bir merkezi sinir sistemi hastalığı. Özellikle 20- 40 yaş arası ilk belirtilerini veriyor ve yaşam boyu sürüyor. Ama 7, 16 hatta 65 yaşında da ortaya çıktığı oluyor. Kesinlikle bulaşıcı ya da bir akıl hastalığı değil. MS kronik bir hastalıktır.Bir bölümü ataklarla seyrederken bir bölümü baştan veya sonradan ilerleyici olarak seyreder.

 

MS NEDİR?BU KONUDA ÖNEMLİ GÖRDÜĞÜNÜZ NOKTALAR VAR MI?

 

MS bir kısaltmadır. Hastalığın açılımı ‘Multiple Skleroz’dur. ‘Multiple’ çok, ‘Skleroz’ ise sertleşmiş plak demektir. Yani çok sayıda plak. Multiple skleroz (MS) hastalığını basitçe, merkezi sinir sistemine sınırlı olan ve merkezi sinir sisteminin birden fazla bölgesini farklı zamanlarda etkileyen (yineleyici) iltihabi hastalık olarak tanımlamak mümkün. Sistemindeki başlıca hasar sinir telciğinin (nöron) çevresini sarıp koruyucu ve iletici rol oynayan miyelin tabakasına yönelik olduğu için MS hastalığı demiyelinizan (miyelini bozan) hastalıklar adı verilen bir grup hastalık içerisinde yer alır. Beyinde izolasyonu sağlayan bu kablolara biz ‘miyelin’ diyoruz. Bu tabaka hasar gördüğü zaman bu hastalık meydana geliyor. Bu hasarlar kişinin kendi genetik yapısıyla da alakalı. MS'de hastalığa neden olan yanlış çalışan bağışıklık sistemi hücreleri, beyin ve omurilikteki hücrelerine (nöronların) saldırarak sinir kılıflarının hasar görmesine neden olur. Bunun sonucunda nöronlar işlevlerini doğru şekilde yerine getirememeye başlar. Belirtiler çok çeşitlidir. Bunlar arasında bulanık görme, çift görme, dengesizlik, baş dönmesi, kol veya bacaklarda uyuşma, sık idrara gitme, güçsüzlük, halsizlik, ellerde beceriksizlik sayılabilir. Çoğu kişide bulguların çeşitliliği ve zenginliği başka hastalıkları da çağrıştırabilmektedir. Bu handikap geç ve/veya yanlış tanı konmasına neden olabiliyor. MS hastalığı ile ilgili doğru bilgilerin uzmanlaşmış birimlerden alınması önemlidir.

 

Bu hastalık kişiye münhasır bir hastalıktır. Hastalığın seyri de kişiye münhasırdır; yani hastalığın nasıl seyredeceği kişiden kişiye değişir, yani başkasına bakarak bu hastalığın seyri böyle olur denemez.

 

MS BELİRTİLERİ NELERDİR? 

 


  • Baş dönmeleri


  • Ellerde titreme


  • Aşırı yorgunluk


  • Bulanık görme, bir gözde görememe, çift görme


  • Dengesizlik


  • Konuşma bozukluğu, patlayıcı tarzda konuşma yani sarhoş vari konuşma


  • Bir veya daha fazla uzuvda güçsüzlük, yürüme güçlüğü

KİMLER RİSK ALTINDA? 

MS cinsel yolla bulaşabilen, genetik geçişli veya bir akıl hastalığı değildir. MS hastalığı bir genç hastalığıdır. En sık görüldüğü yaş oranı 22 ila 40 yaş arasıdır. MS hastalığının kadınlarda görülme oranı erkeklerde görülme oranından daha fazladır. MS oluşmasının belli bir nedeni olmamasına rağmen, genetik yatkınlık, çevresel etkenler ve virüsler MS hastalığında suçlanmaktadır.

 

MS ÇEŞİTLERİ NELERDİR? 

1- İyi Huylu MS (Benign)

Bu tipte hafif ataklar vardır ve atakları tam düzelme takip eder. Zamanla biriken bir kötüleşme olmaz ve kalıcı bir hasar bırakmaz.

2-Tekrarlayan ve düzelen MS (Relapsing-remitting)

Bu MS türü, en sık görülen MS cinsidir. MS hastalarının yüzde 75- 80’inde hastalık tekrarlayıp düzelen bir yapıda ilerler. MS hastalığının bu çeşidinde hastalar genellikle kendileride farkına varmadan uzun bir dönem MS atakları geçiriyorlar ve kendiliğinden düzelebiliyorlar. Yani bu MS tipinde hastalık ATAK – İYİLEŞME – ATAK – İYİLEŞME şeklinde ilerler. Buradaki iyileşmeler ilk başlarda neredeyse tama yakın oluyor.

 

3-İkincil ilerleyici MS

Seconder Progressive dediğimiz bu MS türü, ATAK – İYİLEŞME – ATAK – İYİLEŞME şeklinde ilerlerken, hasta bir atak geçiriyor fakat bu ataktan iyileşemiyor. Örneğin hasta dengesizlik yaşıyor ve hasta bir daha da iyileşemiyor ve dengesiz kalıyor veya bacağında güçsüzlük oluyor fakat bu hastalıktan hasta geri iyileşemiyor.

 

4-PrimerProgressive (yatağa bağlı ) MS

Primer  Progressive MS hastalığının  çeşitleri arasında en tehlikeli olanıdır. Bu türde hastalar tek bir atak geçiriyorlar ve bu ataklardan iyileşme olmuyor. Hastanın durumu giderek kötüleşiyor. Çok nadir rastlanan bir türüdün; yüzde 5 oranında görülür.

 

5-Malburg

Bu, MS’in en tehlikeli türüdür. Malburg cinsi MS’te hastalar bir atak geçiriyorlar ve hastayı bu atakla kaybediyoruz. Bu da çok nadir görülen bir MS türüdür.

 

Atak ne demektir?

 

Hastalıkla ilgili klinik bulgulardan bir ya da bir kaçının en az 24 saat süreyle ortaya çıkması ve bunların en az 1 ay süreyle devam etmesidir. MS hastalığında bir atağa atak diyebilmek için en az 24 saat sürmesi gerekir. İkinci bir atak geçiriyor diyebilmemiz için ise iki atak arasında en az bir aylık bir sürenin geçmesi gerekiyor.

 

Günler, haftalar veya aylarca süren ataklar olabilir. Genellikle ardından düzelme dönemi ortaya çıkar. Hastaya ve hastalığın tipine göre ataklar değişebilir, MS ataklarının ne zaman ve ne sıklıkla ortaya çıkacağı önceden kesinlikle tahmin edilemez.

 

MS HASTALIĞINDA ERKEN TEŞHİS NEDEN ÖNEMLİDİR? 

 

Erken teşhis son derece önemlidir; çünkü erken teşhisle hastalığın gidişatı değiştirilebilir ve hastalık yavaşlatılabilir. MS hastalığının ilerlemesi demek, hastaların sakat kalması anlamına gelir. İşte bu nedenle MS hastalığına multi-displiner bir yönden yaklaşılmalı ve vatandaşların özellikle de genç nüfusun bilinçlendirilmesi gerekir. Erken tanının bir diğer önemi ise şudur; MS teşhisi hayatınızı planlarken önemlidir.

 

Düşünün, 22 yaşındasınız, üniversiteye gidiyorsunuz ve size MS gibi çok ciddi bir hastalığın tanısı söyleniyor. Bu durumda hayatınızı buna göre planlamanız gerekiyor. Örneğin; askere gidebilecek misiniz, çocuk yapabilecek misiniz, mesleğinizde neyi seçeceksiniz?

 

HASTALIK İLERLEDİĞİNDE NE OLUYOR? 

 Genellikle hafif başlıyor ve yıllar içinde yürümenin kısıtlandığı şekle dönüşüyor. Ama ilerleyici türünden MS olup da 20-25 yıl sonra dahi kendi başına hayatını sürdüren işini gören bir çok MS’li var bugün. İlerleyici MS muhakkak kötü olacak değil. Ataklı MS birçok kişi için çok sorun yaratmadan seyreden bir MS. Bazı kişilerde zaman içinde sekerler kalabilir. Bazılarında ilerleyici olabilir. Ama bugün elimizde artık bazı ilaçlarla MS’i büyük ölçüde belki tamamen değil ama kontrol altına alma, atakları azaltma, ilerleyişini de bir miktar frenleme olanağımız var.

- TAMAMEN KAYBOLUYOR MU

Bir atak geçiren kişide muhakkak ikinci bir MS atağı olacak diye bir koşul yok. Ama 2 ay, 3 yıl sonra ya da 20 yıl sonra yine bir atak meydana gelebilir de hiç olmayabilir de. Bunu önceden kestirmemiz mümkün değil. Ama ataklar sık oluyorsa ve MR’lar MS yükü dediğimiz hastalıkla ilgili izlerin çok olduğunu gösteriyorsa o zaman bir risk almamak için hastalara uzun dönemli koruyucu tedavilere başlıyoruz. Bu koruyucu tedavilerindeki amaç yeni bir atak olma riskini azaltmak. İlerleyecekse de bunu frenlemek.

MS HASTALIĞINDA  REHABİLİTASYON ÇOK ÖNEMLİ 

 

 MS hastası bireylerde rehabilitasyon gerçekten çok önem taşımaktadır. Bu hastalarda mevcut bulgulara göre kas güçsüzlüğü, denge problemleri, spastisite dediğimiz kaslardaki sertlik, mevcut bulgulara göre hastalara uygun egzersiz programları düzenlenmesi gerekiyor. Kaslardaki güçsüzlük ön planda ise o zaman güçlendirme egzersizleri veriliyor. Bunun için hasta çeşitli ağırlıklarla çalışabilir ve ya direnç oluşturmak için çeşitli thera-bandlar kullanılabilir. Hastalardaki konu kaslardaki sertlikse o zaman germe egzersizleri dediğimiz egzersiz programları veriliyor. Denge ile ilgili konular ön plandaysa dengeyi sağlamaya yönelik egzersizler devreye sokuluyor. Pek çok hastada bunlar bir ara bulunabiliyor, ona göre hastaya uygun programlar çiziliyor. Tabi, burada önemli nokta egzersizin önemini hastaya çok iyi bir şekilde anlatabilmektir. Egzersizde en büyük engel, MS hastaları genelde yorgunluktan yakınmaktalar. Yorgunluğu olan bir hasta egzersiz yapmaya enerjisi olmadığını ifade ediyor. Oysa hastaların inaktif kalmaları yorgunluğu daha da arttırıcı bir faktör olarak karşımıza çıkarıyor. Hastalara egzersizin önemi, yorgunluk üzerindeki pozitif etkisi açıklanmalı. Egzersize başlaması ve devam ettirilmesi sağlanmalıdır.  Egzersizi gün içinde belirli aralıklara bölerek yapmaları, istirahat periyodlarına önem vermeleri, ataklar sırasında egzersizden kaçınmaları, egzersiz yaparken en enerjik olduğu saatleri seçmeleri, serin ortamda egzersiz yapmaları, yeterli  sıvı alımına özellikle dikkat etmeli  gerekmektedir...

 

MS HASTALIĞININ TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR? 

 

MS hastalığının iki çeşit tedavisi vardır bunlar;

1-Atak tedavisi: 1950’lerden beri uygulanan bir yöntemdir. Hastanın geçirdiği atağa göre tedavi uygulanır.

2-Kortizon tedavisi: Bu tedavi yönteminin İmnun sistemini bastıran bir yapısı bulunur ve MS hastalığının tedavisinde kullanılan etkili bir yöntemdir.

 

Bu iki ana tedavinin yanı sıra interteron gibi koruyucu tedavilerde bulunmaktadır. İnterteron tedavisi gibi tedaviler bağışıklık sisteminin yönünü çeviren tedavilerdir. Biz buna imnun modülatör diyoruz. Bu tedaviler cilt altından ve kas içine yapıldığı için hastaları çok rahatsız eden tedavilerdir. Bu tedavi yöntemiyle aynı şeker hastalarında olduğu gibi hastalar düzenli olarak iğne yapılması gerekiyor. Bu iğnelerden bir tanesi her gün yapılıyor. Bu durumda hastalara oldukça acı veren bir durum.

 

Bunun yanı sıra MS tedavisinde kök hücre nakli gibi tedavilerde günümüzde uygulanmaktadır. Ancak şunu eklemek gerek; MS şeker hastalığı gibi ömür boyu süren bir hastalıktır. MS hastalığının başlangıcı ve bitişi yoktur. Yeni çalışmalar yeni ışıklar olmasına rağmen MS hastalığını tamamen yok edebilecek bir tedavi yöntemi henüz bulunmamaktadır.

 

BELİRTİLERİN KENDİLİĞİNDEN GEÇMESİ TANIYI GECİKTİRİYOR; 

 

MS’in kişiden kişiye değişken belirtileri özellikle hastalığın başlangıç dönemlerinde kendiliğinden de düzelebiliyor. Bu nedenle hastaların hekime başvurmadığına ve dolayısıyla da tanının gecikebiliyor.. MS hastalarında görülebilecek bulguları şöyle:Başlıca belirtileri arasında vücudun çeşitli bölgelerinde özellikle gövdede, yüzde, kollar ya da bacaklarda uyuşukluk, karıncalanma, güçsüzlük, görme keskinliğinin azalması ya da çift görme, baş dönmesi, dengesizlik, beceriksizlik, idrar kaçırma ya da idrar yapamama, dışkılama sorunları ve yorgunluk bulunuyor. Nadiren bellek sorunları, duygu durum değişiklikleri, cinsel işlev bozuklukları, konuşma bozuklukları, baş ağrısı, uyku bozuklukları ya da epileptik nöbetler de gözlenebiliyor.

 

24 SAATTEN UZUN SÜREN BELİRTİLERE DİKKAT! 

 

Ataklar ve düzelmelerle seyreden yaygın formunda belirti ve bulguların 24 saatten uzun sürdüğü dönemler ‘atak dönemi’ olarak tanımlanıyor. Atak dönemlerde gözlenen bulgular kendiliğinden ya da kortizon tedavisiyle tam ya da tama yakın düzeliyor. Ancak hastaların bu belirtileri dikkate almaları ve 24 saatten uzun sürmesi durumunda da mutlaka bir hekime başvurmaları gerekiyor. Çünkü, bu dönemde hastalığın seyrini etkileyen tedavilere başlanması ve düzenli kullanılması, yakın doktor izlemi gelecekte özürlülük oluşumunun engellenmesi açısından son derece önemlidir..

 

AŞIRI STRES RİSKİ ARTIYOR;

 

Çok sık viral enfeksiyon geçirenlerde, özellikle Epstein Barr virüs enfeksiyonuna maruz kalanlarda, D vitamin eksikliği olanlarda, aşırı stres altında yaşayanlarda MS gelişme riskinin artıyor. MS kalıtsal bir hastalık değildir ancak ailesel yatkınlık gözlenebilir. Bu nedenle göreceli olarak risk altında olabileceğini düşündüğümüz kişilerde MS gelişim riskini azaltmak için D vitamini eksikliğinden, aşırı stresden kaçınmalarını, sigara içmemelerini, aşırı tuz tüketmemelerini, sağlıklı beslenmelerini, spor yapmalarını öneriyoruz..

 

İlk 10 YIL HASTALIĞIN SEYRİNİ BELİRLİYOR;

 

MS’nin tanısında hastada ortaya çıkan belirtileri çok iyi dinlemek yani ayrıntılı öykü almak çok büyük önem taşıyor. Tanıyı kesinleştirmek amacıyla da beyin ve omuriliğin kontrast madde vererek Manyetik Rezonans (MR) görüntüleme ile değerlendirilmesi gerekiyor. Bazı vakalarda, kesin tanı için beyin omurilik sıvısının (BOS) incelenmesi, kan testleri ve elektrofizyolojik çalışmalar da gerekebiliyor. Hastalığın seyrinin nasıl devam edeceğini gösterdiği için tanı konduktan sonraki ilk 10 yılın çok önemli...Çevresel faktörlere bağlı olarak ikinci hatta üçüncü 10 yılda da hastalığın seyrinde değişme ihtimali olsa da yakın hekim izlemi ile hastalık kontrol altında tutulabiliyor..

 

MS TEDAVİSİ SABIR VE KARARLILIK GEREKTİRİYOR;

 

MS tedavisinde, hastalığın aktivitesini mümkün olan en erken dönemde kontrol altına almak, atakların önüne geçmek ve özürlülüğü engellemek amaçlanıyor. Geçtiğimiz son 10 yılda çıkan yeni ilaçlarla bu konuda önemli yol kat edild..Tedavi başarısında, tanının erken evrede konması ve hastaların tedaviye uyumunun çok önemli.Günümüzde tedavi açısından pek çok seçeneğe sahibiz. Her hasta için, hasta özelinde karar verilerek uzun dönem kullanılması gereken tedaviye başlanabiliyor. Özellikle erken dönemlerde atak geçirilip, belirtilerin ortadan kalkmasıyla hastalar rahatladıkları için tedavilerini aksatabiliyor ya da bırakabiliyor. Ancak, gelecekte özürlülük oluşmaması için bu dönemde tedavilerini sürdürmelerinin son derece önemli olduğunun unutulmaması gerekiyor.

 

DÜZENLİ VE SAĞLIKLI YAŞAM ATAKLARIN ÖNÜNE GEÇİYOR; 

 

MS ataklarını kontrol etmenin en önemli yolu atakları önleyici tedavilerin düzenli olarak uygulanmasıdır. Ayrıca düzenli uyumak, Akdeniz tipi beslenmek, egzersizin yapmak, yorgunluk, stres ve sık viral enfeksiyonlardan kaçınmak, sigara içmemek ve hekime danışmadan canlı virüs aşısı yaptırmamak da ataklardan korunmada önem taşıyor..

 

HASTALAR İÇİN YOL HARİTASI; 

 

Hastaların dengeli, doğal beslenmesi önemli. Tuz azaltılmalı. 

- Sigara bırakılmalı. 

- D vitamini azlığı MS riskini artırır. D vitamini için en önemli kaynak gün ışığı. MS hastalarının gün ışığına çıkmaları, ciltlerinin gün ışığı görmesi önemli.  

- Hastaların MS konusunda deneyimli bir merkezde düzenli takipleri önemli.

- Bitkisel tedavi iddialarına kanılmamalı. Bu kürlerden uzak durulmalı. 

Çoğunlukla kadınlarda görülen hastalık işitme, görme, yürüme ve denge işlevlerinde bozulmaya sebep oluyor. 

 

MS ANNELİK PLANLARINIZI ERTELEMESİN; 

MS hastalarının mesleklerini bırakmalarına ya da aktif yaşamdan kopmalarına gerek bulunmamaktadır. Yalnızca ağır işlerden kaçınılabilir. Bunun yanında MS hastalığı çocuk sahibi olmaya engel olmadığı için bu planlar ertelenmemelidir. Tam tersi aktif MS hastası kadınlarda gebelik döneminde hastalık yatışmaktadır. Ancak doğumun ardından ataklar tekrar ortaya çıkabileceği için annenin yakın takibe alınması önemlidir.

 

MS HASTALARI İÇİN FİZİKSEL AKTİVİTELER ÇOK ÖNEMLİ;

Yoğun stresin, MS atakları ve bağışıklık sistemiyle yakından ilişkili olduğu bilinmektedir. Ailelerin MS hastalarını engelli gibi görüp sürekli gözlem altında tutmaları, hareketlerini kısıtlamaları, stresi arttırıp hastalığı şiddetlendirebilmektedir. MS hastalarının sosyal hayatlarına devam etmesi, özellikle spor aktivitelerinde bulunması hastalığın seyrini çok olumlu olarak etkilemektedir.

 

MS HASTALARI YAŞAM KALİTELERİNİ YÜKSELTMEK ADINA NELER YAPMALI VE NELERDEN KAÇINMALIDIR?

 

MS hastalığı üzerine olumsuz etkisi olduğu için hastalara sigara içmemeleri önerilmektedir. Özellikle germe eksersizlerinin ve aerobik (oksijen tüketimini arttıran) eksersizlerin MS’li hastalarda yorgunluk üzerine olumlu etkileri olduğu bilinmektedir. Bu nedenle düzenli eksersiz yapmak aşırı yorgunluktan yakınan MS hastalarına önerilmektedir. Ancak burada önemli olan eksersiz yapılan ortamın aşırı sıcak olmaması ve kişinin kendi sınırlarını aşırı zorlamamasıdır. Bu da kişiden kişiye çok büyük farklılıklar gösterir. 

Geceleri geç yatmak, düzensiz bir uyku düzenine sahip olmak, çalışma saatlerinin belirli bir düzen içermemesi, gün içinde dinlenmeye ayrılan zamanların yetersiz olması yorgunluğu etkileyen faktörlerden olduğu için MS hastalarının dikkat etmesi gereken konulardandır. Yemek aralarının da düzenli olması, öğün atlanmaması kan şekerinde ani düşmelerin yol açacağı ek yorgunluklardan kaçınılması için önemlidir. Çalışma saatleri ufak dinlenme araları konacak şekilde düzenlenmeli, çalışma ortamından ekstra yorucu faktörler uzaklaştırılmalı, aşırı sıcak ortamlar önlenmeli. Zor işler daha dinlenilmiş olan erken saatlere alınmalı. Düzensiz mesai saatlerinden ve düzensiz yemek saatlerinden kaçınılmalıdırlar. Bol sebze, meyve sebze ve yağsız kırmızı et tüketebilirler. Kızartmalardan ve katı yağdan kaçınmaları gerekir. 

 

Google'a değil uzmanına sorun;

 

MS'in görülmesinde çevresel ve genetik faktörler rol oynuyor.Bu hastalığın tek nedeni bu çevresel faktörler mi? Hayır. Bu çevresel faktörlerin hiçbirisinin olmayıp ama MS olan kişiler de var. Genetik bir faktör de var. Özellikle MS hastalarının yüzde 10-15'inde ailede MS hastalığı da görüyoruz. Tek neden genetik de değil. Fakat maalesef insanlar bu konularda hemen google'a yazıyor ve sonuç tekerlekli sandalye çıktığı zaman morallerini bozuyor. Bunlar hoş şeyler değil. Bu gibi durumlarda muhakkak uzmanına başvurmak, onun takibiyle gitmek lazım...

 

TEŞEKKÜRLER..