MERKEZİ İDAREYE DESTEK OLMALIYIZ

Işıkver, ”Yaşanan kopukluk sebebiyle Elazığlının bütünüyle bu yardımlardan faydalanamadığını düşünüyorum. “ diye konuştu.

ELAZIĞ ESNAFI MAĞDUR

Işıkver, "Özellikle KOSGEB kredilerinden başlamak üzere Elazığ’ın yaşadığı dezavantajın ortadan kalkması için Elazığ’a sağlanan pozitif ayrımcılığın yeterince desteklenmediğini ve tabandan tavana aktarılırken, yaşanan kopukluk sebebiyle de Elazığlının bütünüyle bu yardımlardan faydalanamadığını düşünüyorum. Esnafımızın durumunun iyi olmadığını düşünüyorum. Özellikle 11.000’e yakın başvurudan 2000 kredi alan esnaf varken, geriye kalan 9000 esnafımız adına hakikatten geleceğe dair endişeler taşıyorum” dedi.

BİZLERDE KENDİLERİNE YARDIMCI OLMAYA ÇALIŞIYORUZ

Şehirde Deprem sonrası İmar çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Işıkver,“Biliyorsunuz birçok yerde insanüstü gayret var.Özellikle Çevre Şehircilik Bakanlığı bu imar faaliyetlerini adım adım takip ettiğini, günübirlik buradan notlar aldığını ve burada yapılan imar faaliyetinin de bitirmesi için nasıl bir çaba gayret sarf ettiğini hep birlikte izliyoruz. Bizlerde kendilerine yardımcı olmaya çalışıyoruz. Şehir olarak, insan olarak.  Elazığlı olarak özellikle merkezi idareye yardımcı olmamız gerektiğini düşünüyorum. Şu anda konutlar da başladı. İlimiz de 20.000’e yakın konut yapımı planlandı, inşaatlar başladı ve devam ediyor, Çevre Şehircilik Bakanımızın, Toplu Konut idaresi Yetkililerinin gece gündüz demeden, yani haftanın 7 günü ve  günün 24 saati sarf ettikleri insanüstü gayretle konutları kışa yetiştirmeye çalıştıklarını hep beraber görüyoruz.”diye ifade etti.

İNŞALLAH GAYRETLERİ DE KARŞILIĞINI BULUR

Başkan Işıkver,“ İnşallah gayretleri de karşılığını bulur.  İnsanımız da bütün mağduriyetlerini çözmüş olur. Sayın bakanımız Murat Kurum’a ve Toplu Konut İdaresi’ne teşekkür ediyorum. Yine aynı şekilde Depremin ilk anından beri bir an olsun bizi yalnız bırakmayan Elazığ’ın her problemiyle ilgilenen ve ilgilenirken de partisine kimliğine, ırkına ve mezhebine bakmaksızın Elazığ’ın derdiyle dertlenen İçişleri Bakanı Aayın Süleyman Soylu ya, çok teşekkür ederiz.” diye konuştu.

DEVLETİN VERDİĞİ MÜCADELE ÇOK KIYMETLİ

Hassasiyet gösterilmesi halinde Elazığ’ın düştüğü yerden kaldırılacağına işaret eden Işıkver,” Gidişat olumludur. Gidişata kesinlikle engel olmamak lazım. Bu gayretin, bu insanüstü gayretin çok onurlu ve mübarek olduğunu gördüm. Çünkü halka hak için hizmet ederken verilen bu mücadele hakikaten çok kıymetli.  Bu mücadelenin de bir parçası olması lazım.  Her yönüyle sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz ama biliyoruz ki devletimiz de büyüktür.  Elazığlı da devletinin yanında devletine en çok güvenen, belki de Doğu Anadolu bölgesinde Türkiye cumhuriyeti devletine en çok itimat eden sürekli Türkiye Cumhuriyeti devleti için en fazla can ve kan veren Elazığ dan bahsediyoruz.İnşallah sabırla sükûnetle huzurla selametle bütün sıkıntılarımızı aşarız diye düşünüyoruz.” dedi.

ALLAH DEVLETİMİZE ZEVAL VERMESİN

Türkiye’nin Pençe Kaplan operasyonu ve Libya da yaptığı operasyonlarla çok büyük başarılara imza attığını belirten MHP il Başkanı Semih Işıkver, “Allah devletimize zeval vermesin. Bu devlet bu şekilde devam ettikçe tarihin kodlarına uygun bir şekilde var olmaya fiili mücadele etmeye devam edecektir.”dedi.

Ülkücülerin, Türk milletinin fedaisi, Türk milletinin kurbanlık koçu ve hayatını Türk ve İslam mefkûresine adamış bu yolda binlerce şehit vermiş büyük bir camia olduğunu söyleyen Semih Işıkver,“Ülkücülük, bayraktır iman burcu’dur”dedi.

İYİ PARTİ KAĞITTAN KAPLAN GİBİ

İYİ partinin, ülkücüler ile ilgili sarf ettiği sözlerin kendileri açısından hiçbir karşılığı olmadığına dikkat çeken Işıkver,” İyi Parti Genel Başkanı ülkücüleri met etseydi bu bizim için zor olurdu. Zaten ülkücüleri donanımlı bulsaydı ülkücülerin her yönüyle bu devletin sigortası olduğunu düşünseydi, ve ülkücü harekete Türkiye’nin geleceğine dair bir vizyon yükleseydi, MHP’nin parçası olurdu, liderine sadık olurdu. Davasına sadık olurdu. Sözleri hükümsüzdür. Düşüncelerinin hepsi hükümsüzdür. Biz, tarih ve millet ne diyor bunları unutmadan geleceğe odaklanıyoruz. Onlar, bizim hissettiğimiz duyguları hissedemezler ve ne hissettiğimizide anlayamazlar. Bunlar rüzgâr gülleridir, bunlar kâğıttan kaplanlardır.” dedi.