KİM CEZALANDIRILIYOR?
TBMM'de hazırlanan bir kanun tasarısına göre bundan böyle televizyonlarda yeme içme önerisi yapılmayacak. Halkta kafa karışıklığına neden olan, televizyonlarda 'Şunu yiyin, onu yemeyin' yorumcularına da ceza geliyormuş.
Televizyon kanallarında son yıllarda olmazsa olmaz programları arasında yer alan sağlık-yeme-içme programlarında ve reklamlarda verilen bilgiler halk arasında kafa karışıklığına neden olmaya başlamıştı.
Bu duruma Meclis'teki vekiller el koymuşlar ve hazırlanan yasa teklifinin kanunlaşmasıyla birlikte vatandaşlara "Şunu yiyin, bunu yemeyin" önerilerinde bulunarak gıdada bilgi kirliliğine neden olan ve insan sağlığını tehlikeye atanlar cezalandırılacakmış.
Meclis Tarım Komisyonu’nda kabul edilen Tarım Torba Kanunu teklifinde yer alan düzenlemeyle, gıda güvenliği ve güvenirliği konusunda yanıltıcı reklam yapılamayacağı gibi, tüketicide endişe, korku ve güvensizlik yaratarak tüketicinin tüketim alışkanlıklarını olumsuz etkileyen, gerçeğe aykırı yayın yapılmasına da yasak gelecek.
Yanıltıcı yayın yapan kişilere 20 bin Türk Lirası’ndan 50 bin Türk Lirası’na kadar idari para cezası verilecek.
Bu çalışma, 5 kutu balı 100 TL’ye verenler için belki doğru ve isabetli. Ancak insanlarımız doğal yiyeceklere ve geleneksel tohumlara yönlendiren ve bunun için hiçbir ticari beklentisi olmayan bilim adamlarını da işin içine katarsanız, halkımıza hizmet yerine küresel ilaç ve aşı firmalarına maddi taşeronluk yapmış olursunuz.
Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ile koronavirüsten korunmak için kelle paçayı öneren Prof.Dr. Canan Karatay ile doğal beslenme ve geleneksel tohum konularında uyarıcı bilgiler veren Prof.Dr. İbrahim Saraçoğlu ve daha çok sayıda milli duruş sergileyen isimleri susturmanın bir aracı olarak bu yasa kullanılırsa hem insanlarımıza hem de tarıma yazık etmiş olursunuz.
Şarlatanları cezalandırmak için işin uzmanlarını gözden çıkarmayın. Bilim adamı doğruları söyleyemez ise ve buna yasak getirilir ise ne bilimin anlamı ne de bilim adamının ne manası kalır.
