'Kaya Mezarlarında Aristokrat ve Krallara Ait Eşyalar Çıkabilir'

Nisa Yılmaz/ Elazığ Belediyesi Koruma, Uygulama Denetim Bürosu Başkanı Kadir Atıcı, Harput Mahallesi'nde yapılan kazılar sonucunda bulunan Urartu ve Roma Dönemine ait Kaya Mezarlıkları hakkında bilgi verdi. 

'Kaya Mezarlarında Aristokrat ve Krallara Ait Eşyalar Çıkabilir'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

KUDEB Başkanı Kadir Atıcı, tarihi Harput Mahallesi’nde yapılan kazılarda ortaya çıkan kaya mezarlıklarının restore süreci hakkında bilgi vererek; “Elazığ Belediyesi KUDEB olarak Sayın Belediye Başkanımız Mücahit Yanılmaz’ın talimatlarıyla 2015 yılından beri Harput’taki bütün tarihi yapıların restorasyon projelerine yönelik kazılarını başlattık. Biten projelerin Diyarbakır Kurulu tarafından onaylandıktan sonra uygulama safhasına geçtik. Elazığ Belediyesi olarak Harput’ta 22 proje hazırladık. Bu projelerimizin içerisinde sokak iyileştirme çalışmaları, restorasyon, kentsel tasarım çalışmaları ve en önemlisi ve özellikli olanı da arkeolojik kazı çalışmaları. Arkeolojik kazı çalışmaları daha çok lokal bazda, yapı ölçeğinde yapıyorduk. Bu yıl daha farklı bir alana kaydık ve Harput’taki Kale Hamamı’nın kuzeydoğusunda kalan kaya mezarlarında kazı başlattık. Kaya mezarlarının çalışmalarına başlamadan önce, 1985 tarihinde kaya mezarları Diyarbakır kurulu tarafından tescillenmişti. Bugüne kadar herhangi bir çalışma olmamıştı, atıl durumdaydı. Elazığ Belediyesi olarak Kale Hamamı’ndaki kazı çalışmalarımız ve projenin neticelenmesi sonucunda bir de Kızıl Kilise çalışmaları neticesi sonucunda alan içerisinde yapmış olduğumuz fizibilite çalışmaları sonucunda bu entegrasyonu sağlayabilmemiz için kazısının başlaması gerektiğini düşündük.” dedi.

 

“Kaya Mezarlıkları Dönemin Krallarına ve Aristokratlarına Ait”

KUDEB Başkanı Atıcı, “Bu yıl içerisinde 5 tane, Urartulardan gelip, Roma Döneminde de kullanılan Kaya Mezarlarının çalışmalarını başlattık. M.Ö. 1000 yıla kadar gitmektedir. 5 adet sıralı halde durmaktadır. Kaya, kazıma tekniğiyle yapılmış, içerisinde doğal yükseltileriyle birlikte ölen aristokrat kesiminin ya da krallarının defnedildiği mekanlardır bu kaya mezarları. Projelerimizin Harput’ta yapmış olduğumuz kazı ve restorasyon çalışmalarına bir yenisini daha ekledik.”

 

“Harput Farklı Medeniyetlerin Bir Araya Toplandığı Bir Alan”

Kaya mezarları kazısının UNESCO sürecine artılarının olacağını ifade eden Atıcı, Harput’un birçok medeniyete ev sahipliği yapmasıyla ilgili şunları söyledi: “Harput Mahallesi’nde şuan kaya mezarlarının kazısını yaptığımız, kaya mevkii diye ifade ettiğimiz alana bir bütün olarak baktığımızda şunu görüyoruz; Harput Kalesi, Urartu Dönemine ait. Önündeki hamam Osmanlı Dönemine, altındaki Kızıl Kilise gayrimüslim Ermeni Dönemine ait, hemen üzerinde de yine Urartuların kullanıp, Roma’ya kadar gelen mezarlar oluşturuyor. Harput’un aslında mini birçok kültürlülüğünü gösteriyor kale mevkii. Çünkü farklı medeniyetlerin bir arada toplandığı alandır burası.  Bu çalışma bittikten sonraki süreç içerisinde bir aylık kazı devam edecek, bir aydan sonra çevre düzenleme çalışmasıyla ilgili şuan proje hazırlanıyor. Projede entegre edildikten sonra kaya mezarları görünür hale gelecek. Turizm- cazibe merkezini oluşturacak. Yerli ve yabancı turistlerin ziyareti sağlanmış olacak. 2017 yılı içerisinde başkanımız Mücahit Yanılmaz’ın da bire bir takip ettiği UNESCO sürecinde de lokal bazda yapmış olduğumuz tek yapı ölçeğindeki kazılardan ziyade M.Ö’ki dönemlere kadar giden kaya mezarları kazısı, UNESCO sürecinde elimizi güçlendirmiş oluyor. Buraya gelen yabancı turistlerin, Hoca Hasan Hamamı, Kale Hamamı, Kızıl Kilise, Esadiye Hamamı olsun, o dönem içerisindeki yapılaşmaları bire bir gördükten sonra da M.Ö’ki kaya mezarlarını da görme şansları doğmuş olacak.”

 

“Başkanımız Kale Hamamı’nı Kent Müzesi Olarak Düşündü”

Rekreasyon çalışmaları hakkında bilgi veren Atıcı, “Bir ay içerisinde kazı çalışmaları bittikten sonra, projesinin de neticelenmesiyle birlikte Diyarbakır Bölge Koruma Kuruluna götürüyoruz projeyi. Projemiz onaylandıktan sonra bu 40 dönümlük alanda rekreasyon çalışması gerçekleştireceğiz. Bu rekreasyon çalışması sonucunda Kale Hamamı kent müzesi olarak başkanımız tarafından düşünüldü ve yapılıyor. Kızıl Kiliseyi çok amaçlı toplantı salonu ve hemen üzerinde de kaya mezarları bir yürüme alanı oluşturuyor. Çevre düzenleme çalışmasıyla birlikte Harput’ta açık hava müzesi şeklinde yapıyoruz.”

 

“Dönemin Aristokratları Kendi Eşyalarıyla Birlikte Defnedilirdi”

Atıcı, Urartu ve Roma Döneminde kral ve aristokrat mezarları hakkında şu bilgileri verdi: “Kaya mezarlarının tarihi serüvenine baktığımıza 1763 tarihinde yani 18. YY’da, bir mahallenin varlığını görüyoruz biz orada. Daha eskiye gittiğimizde milattan önceki dönem medeniyetlerinde şöyle bir özellik vardı. Aristokrat ve üst düzey kişiler kalede kalırlardı, öldükten sonra da anıt mezarlar yapılırdı. Bizim kaya mezarlıkları dediğimiz mezarlıklar da bu mezarlıklardır. Kral ve aristokrat mezarları. Çevresinde avam tabakası dediğimiz halk mezarları hiçbir şekilde bulunmazdı. Onlar daha uzak yerlere defnedilirdi. Aristokrat mezar yapılarının da şöyle bir özelliği vardı; o dönemde ölen kişiler kendi eşyalarıyla birlikte gömülürdü ki, ahirette de yine kendi eşyalarını kullanabilsin diye. Böyle bir inanç geleneğine sahiplerdi. O alan daha sonraki dönemlerde atıl ve boş durumda kalıyor. Bu süre zarfında yapılaşmalar başlıyor. 18. YY’dan sonra da burada Gürcübey Mahallesi diye bir Ermeni mahallesi oluşuyor. Mezarlıklarda bu mahallenin içerisinde kalıyor. Bu mahalle yıkıldıktan sonra kaya mezarları ortaya çıkmaya başlıyor. 1985 yılında Kültür Bakanlığı tescilini yapıyor. Ve 2018 yılı içerisinde de Belediye Başkanının talimatıyla kaya mezarlarının kazısı başlamış oldu.”

 

“Yaptığımız Kazı Çalışmalarında Kaçak Kazıların Yapıldığını Gördük”

Atıcı, yaptıkları kazı çalışmalarında define kazılarına rastladıklarını söyleyerek; “Geçmiş yıllarda meydana gelen kaçak kazılar, define kazıları meydana gelmiş. Kazı çalışmalarında küme küme köstebek kazılarının olduğunu gördük. Köstebek kazılarında götürülmediyse eğer ölen kişinin takısı, süs eşyası, kemik ve iskelet ortaya çıkar. Kaçak kazıya tamamıyla maruz kalmamışsa yaptığımız kazılarda çıkan eserler Elazığ Etnografya ve Arkeoloji Müzesi’ne envanter şeklinde gönderilip, sergileme salonunda da teşhir edilecek ürünler.” dedi.

 

“Ağın’daki Kaya Mezarlıkları da Aynı Döneme Ait”

Ağın’daki kaya mezarlıklarının da Harput Mahallesi’nde yer alan kaya mezarları ile aynı özellikleri taşıyacağının tahmin edildiğini söyleyen Atıcı, Ağın’daki kaya mezarlıkları hakkında şu açıklamada bulundu:  “Ağın’daki kaya mezarlıkları da hemen hemen aynı döneme tekabül ediyor. O dönem içerisinde şuan Ağın’daki kaya mezarlarının bulunmuş olduğu alan muhtemelen bir fizibilite ya da arkeoloji çalışması yapılırsa orada da bir yerleşim alanı çıkacaktır. Ve bu kaya mezarları içerisinde de yapılacak olan herhangi bir bilimsel mücadele neticesinde Harput’takine benzer bulgular Ağın için de geçerli. Ölen kişinin cesedi, takısı ve eşyaları da bulunur. Ağın’daki kaya mezarlıkları için de çok ciddi bir çalışma olursa, bu çalışma neticesinde kaya mezarları çevresinde yol, elektrik çalışmalarıyla birlikte Ağın’a gelen turistlerin burayı gezdikten sonra dönemin yansıtması olan kaya mezarlarına gitmesi Ağın ilçemiz için de öncelikli bir iş aslında. Büyük ihtimalle önümüzdeki yıl içerisinde de Ağın’da da böyle bir çalışma olur diye tahmin ediyorum.”