KAMU DUYARSIZLIĞI

Haberi tüm ulusal kanallarda izlemişsinizdir. Bir hemşerimiz gerekli izinler alındıktan sonra sulama suyu için sondaj vuruyor. Ancak çıkan su, tatlı ve tarımda kullanılmayacak derecede tuzlu ve maden suyu tadında sıvı olarak gün yüzüne çıkıyor.

KAMU DUYARSIZLIĞI
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Sondaj sahibi ve köy sakinlerini şaşkına çeviren suyun yer altından çıkan tazyiki ve gökyüzüne doğru yükselmesi yeni bir sorunu daha gündeme getiriyor ve o bölge bu suyun baskınına uğrayarak ekili ve dikili alanlara da zarar veriyor, bahçe yollarını ulaşılmaz derecede çamur haline getirip ulaşılmaz kılıyor.

90 metre boyunca bir gram suya rastlanılmayan alanda, bu metreden sonra çok yüksek miktarda bir suya ulaşılıyor ve pompaya bile gerek kalmadan su kendiliğinden yeryüzüne adeta fışkırarak artezyen yapıyor. Sondajın açtığı deliğe 6 metre salınan ahşap telefon direğinden sonra bu alandan su kesilmediği gibi bu kez yan taraflardan sular kaynıyor.

Tatlı ve tarımsal su için sondaj yapan vatandaşın bu mağduriyetine İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ali Şiş’ten başka duyarlılık gösteren bir kamu kurumu da olmuyor.

Vatandaşın mağduriyeti bir tarafa, ulusal medyada sıklıkla yapılan bu ilginç haberi görüp de il dışından arayan onlarca kamu görevlisi, akademisyen, iş insanı ve yönetici varken il içinden arayıp da acaba bu suyun özelliği nedir, termal ya da sağlık turizminde bir yatıma dönüştürme ihtimali var mı ya da suyun analiz edilip kimyasal özellikleri hakkında bilgi edinelim diye hiçbir kurum zerre ilgi göstermedi alaka duymadı.

Hatta bir kurum bırakın bu ilginç suyun menşei  özelliklerini, bölgenin jeolojik yapısı ve tarihi ile ilgili bilimsel çalışma yürütmeyi, “Suyu kesin yoksa çevreye zarar verdiğinizden dolayı ceza yazarız” tehdidinde bile bulundu.

Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım;  turizm, sağlık ve termal turizmi, yeni ve alternatif turizm mekânları ve dalları için dağ-tepe gezerken ve bu şehrin geleceği ile ilgili projeler tasavvur ederken, hemen hepsi bu memleketin çocukları olan daire müdürlerinin olup biteni uzaktan izlemeleri ve o çok sevdikleri koltuklarından kalkmamaları manidar değil mi?

Bizce çok da manidar  değil ve asla da olmayacak. Adamın derdi hizmet değil ki. Zaman geçirmek ve makamın keyfini sürmek. Sürün efendiler sürün… Yarın da sürüldük diye feryat figan edin. Klasik bürokrat savunmasına siz de sarılın ve mutlu mesut yaşayın..