KADEM: 'NE ALAKA'
KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu, Twitter hesabı üzerinden "Türkiye’de yasaları çıkaran ve uygulayan merciler belli olduğu halde İstanbul Sözleşmesi ve benzeri konularda lehte veya aleyhte sözü olanların KADEM’i hedef göstermek yerine resmi muhataplarına seslenmelerini öneririz“ açıklamasını yapmış.
Gümrükçüoğlu açıklamasında şu ifadelere yer vermiş:
"Sosyal medyada gündem olan konularla ilgili kısa bir açıklama gereği duydum. Öncelikle Kadın ve Demokrasi Derneği olarak sosyal medya üzerinden söylenen her cümleye cevap verecek olsak, hayata geçirdiğimiz onlarca projeyi muhataplarıyla buluşturamazdık.
Dolayısıyla bugüne kadar bazı saldırılara cevap vermeyişimiz gereksiz polemiklerin tarafı olmamak içindir.
İkincisi Türkiye’de yasaları çıkaran ve uygulayan merciler belli olduğu halde, İstanbul Sözleşmesi ve benzeri konularda lehte veya aleyhte sözü olanların KADEM’i hedef göstermek yerine resmi muhataplarına seslenmelerini öneririz.
İftira ve tehdit ile değil fikir ve düşünce ile kapımızı çalanlarla da fikir alışverişinde bulunmaya açığız. Kendi kişisel hırslarını ve siyasi operasyonlarını, amacı kadınların mağduriyetlerini ortadan kaldırmaya çalışmak olan bir kurumu alet ederek ortaya koyanların niyetlerinin farkındayız ve bunlarla kaybedecek vaktimiz yok. Ayrıca belli yerlere mesaj gönderme amacıyla içinde ilgili ilgisiz KADEM geçen cümleler kurulması, bu amacı güden kişilerin içinde bulunduğu acziyeti gösteriyor. Bu zavallı tavrın beyhudeliği de ortadadır. Aba altından sopa gösterme hadsizliğini gösterenlere, hayatını iftira ve şantaj ile idame ettiren müfterilere ise bundan önce olduğu gibi bundan sonra da karşı çıkmaya ve onlara rağmen insanlık için çalışmaya devam edeceğiz."
Hayda… Şimdi siz ne anladınız bu üstenci ve pervası az kaçmış açıklamadan. “Bizi niye alet ediyorsunuz İstanbul Sözleşmesine kardeşim. Bu sözleşmeyi yapan merci ve kurumlar ortadayken KADEM ne alaka?” görüşleri neşet etmiyor mu? Doktor Ahmet Bey’in “ne alaka” sözünün Kadem’in sarılacağı bir savunma ibaresi olacağını hiç düşünememiştik.
Özetle bu. Kadem, bu açıklaması ile hem haklarını koruduğu kadınları hem de bu amaçla sözleşmeye imza koyan hükümeti hedef gösterdi ve bir nevi sattı.
“Biz bu tartışmalardan uzağız arkadaş, bizi İstanbul sözleşmesi ile anmayın ve adımız bu tartışmalarda geçmesin” dedi ve resti çekti.
Rest çekilen iki tarafa da geçmiş olsun diyoruz.
Ama bu tavrı ve üslubuyla belli ki KADEM, bu tartışmalardan çok sıkılmış ve bunalmış. Oysa bu hırçın açıklamaya gerek yoktu. Akl-ı selim biri çıkar ve İstanbul sözleşmesinin doğru ve yanlış yönleri budur deyip kendi görüşlerini de cesurca beyan eder ve takdirin sözleşmeye imza koyanlarda olduğunu ifade edebilirdi.
Ama sonuçta KADEM bir kadın derneği. Korkmak lazım valla kadınların dokunduran ve acıtan sivri dillerinden. Velevki Hükümet olsun…
