İhanet mi Yeni Bir Yol Arayışı mı?

Parti grubunda gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunan MHP lideri Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanlığına seçilen Müsavat Dervişoğlu'nu neden tebrik etmediğini açıkladı.

İhanet mi Yeni Bir Yol Arayışı mı?
TAKİP ET Google News ile Takip Et

 Bahçeli, "Neden tebrik etmediğimi gerekçesi ne olursa olsun söylüyorum ihaneti tebrik etmek bizim defterimizde yazmaz" dedi.

Bu sözler parti grubundakiler tarafından ayakta alkışlandı. Siyaset, halka hizmet etme sanatıdır. İnsanlar halka hizmet edeceği siyasi parti tercihlerinde bulunurken dünya görüşü yanında takım ve yol arkadaşlarını da seçmiş olur.

Önceleri büyük bir özveri, adanmışlık ve dava şuuruyla başlayan siyasi mücadeleler, zaman içinde yıpranır, dünyevileşir, ilkelerinden sapar, lider kadrosu tartışmalı hale gelir ve doğal olarak kopmalar başlar.

Ak Parti’nin kuruluş hikâyesinde de bir siyasi partiden kopuş ve yeni bir yol açış vardır. İyi Parti de MHP’ye yönelik eleştiriler ve yolunda gitmeyen işlere tepkilerin doğurduğu bir partidir.

Bir partiden ayrılıp yeni bir parti kuranlar ve burada siyasete devam edenler ülkeye hizmet konusunda ne kadar samimi olsalar ve eski liderlerine ne kadar saygılı olsalar da onlar eski partilerine göre ihanet içindedirler.

Aynı durum bugünlerde Saadet ile Yeniden Refah Partisi tabanlarında da yaşanıyor.

Bahçeli’nin İyi Parti Genel Başkanı seçilen Müsavat Dervişoğlu’nu sırf ihanet etti gerekçesiyle tebrik etmemesi kendisinin dava anlayışında karşılığı olan ve hatta kabul gören bir tutum olabilir. Ancak siyaset kurumu içerisinde bu tür kadim hesaplaşma ve ebedi kin ve nefrete yer olmasa gerek.

Sonuçta siyaset, halkın gönlüne girmek ve onlara hizmet etmek amacıyla bu mecrada geniş kitlelere ulaşma sanatıdır.  Sizden her ayrılanı ebedi düşman bilip bunu tabanınıza da alkışlatmanız, karşı taraftan gelecek hamle ve söylemlere de hazır olmak anlamına gelir ki buna da katlanmak durumundasınız.

Bahçeli'nin sözlerine mazbata töreni sonrası yanıt veren Dervişoğlu, "Bir kişi öyle dedi diye bir büyük camianın gönlünü kıramam" diyerek hem nezaket dersi verdi hem de Bahçeli’yi “bir kişi” diye tarif ve tavsif ederek ülkücü camia ile Bahçeli’nin görüşleri arasında derin uçurumların olduğunu ortaya koydu.