HEP SİZİN YÜZÜNÜZDEN!...

HEP SİZİN YÜZÜNÜZDEN!...
TAKİP ET Google News ile Takip Et

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, koronavirüs salgınının Türkiye'de yayılmasında en büyük payın, İstanbul’dan taşraya giden vatandaşlar olduğunu açıklamış.

Başlangıçta yurt dışından gelenler tehlike oluşturduğunu, sonrasında ise İstanbul’dan taşraya gidenler virüsü yaymaya başladığını ifade eden Bakan Soylu;  İstanbullulara kentten ayrılmamaları yönünde çağrı yaparak bir yere gitmeyin, olduğunuz yerde kalın çağrısında bulunmuş.

Bu açıklamalar da gösteriyor ki İstanbul ana yayıcı misyonunu üstlenmiş. Taşradan ticari, sağlık ya da ziyarete ve tatil amaçlı İstanbul’a giden Anadolu halkı, dönüşte aldıkları eşyalarla birlikte virüsü de kendi illerine ve ailelerine taşımışlar.

Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkisi altına alan ölümcül yeni tip koronavirüs sebebiyle şu ana kadar 150 dolayında vatandaşımız hayatını kaybetti. 

Açıklanan rakamlara göre toplam vaka sayısı da 10 binlere kadar dayandı.

Koronavirüs tedbirleri kapsamında, bazı köy, belde ve mahallelerinde karantina uygulanan illerin arasına, Rize, Van, Yozgat, Malatya, Tunceli, Artvin, Gümüşhane, Kütahya, Çankırı, Sivas, Giresun ve Çanakkale'nin ardından Çorum da eklendi.

Bu durum da gösteriyor ki olayın şakası yok. Artık risk gurubu diye günah keçisi yaptığımız yaşlılarımızın yerini gençler almış durumda. Evlerinde kalmayıp parti düzenlemek gibi bir densizliği bile düşünen ve bunu yapan gençlerimiz, artık en büyük taşıyıcı ve en tehlikeli risk gurubu konumunda.

Dün, kurallara uymadıkları gerekçesi ile yaşlılarımıza olmadık itham ve hakareti yapan, alay edip saf duyguları ile oynayıp sosyal medyada vicdanlarımızı incitici yayınlar yapan gençler, şimdilerde virüsü yayma konusunda en büyük tehdit oldular.

Oturun evinizde gençler, oturun… Kanınız deli aksa da hayatı biraz yavaşlatın ve yavaşlayın. Bakın çocuklar Mustafa Kutlu okuyor bari sizler de Cemil Meriç, Fethi Gemuhluoğlu okuyun. Şiir okuyun biraz. 

Bunları yapamıyor musunuz?  O zaman türkü dinleyin. Türkülerini seven ve onları her ortamda dinleyenler, göründüğü gibi olmaya çalışmaktansa göğsünü gere gere olduğu gibi görünen güzel insanlardır...

Türkü seven insan duyan değil, dinleyen insandır. Sözü sadece duymaz dinler…  Ve türkü dinlersen, daha çok seversin ülkeni, coğrafyanı, değerlerini ve her şeyden önemlisi de tüm insanlarını…